İran'da yobaz aradım, bulamadım 1
Coğrafyası kuzeyden güneye, yani ülkemizin Iğdır sınırından ta Basra körfezi, Hint Okyanusu"na kadar inen, Ocak, Şubat aylarında kuzeyinde ısı sıfırın altında 25-30 derece iken aynı gün Güney"e indiğinizde sıcaklığın 35-40 dereceyi bulduğu, Mart - Nisan aylarında kavun, karpuz, domates, biber ve patlıcan gibi sebze ve meyvelerini taze taze yediğimiz komşumuz, binlerce yıllık gizemli bir medeniyetin coğrafyası, bırakın coğrafyasını da yıllarca iç içe koyun koyuna yaşadığımız, dilimizden dillerine, dillerinden dilimize yerleşmiş kelimeleri ve deyimleri, ata sözlerini günlük yaşamımızda kullandığımız, kardeş bir ülke İran.
Kilim ipi için ülkemden aldığım İndigo"nun doğal değil de sentetik (Kot pantolonların maviye boyamasında kullanılan) çıkması sonucu biraz hanımın baskısı, biraz da Amerika"ya inat, doğal İndigo boyası almak için 2-3 günlüğüne Tebriz"e kadar gidip gelmiştim.
Dört milyon nüfusa yakın Tebriz |
İran"da gördüklerimi, beni tanıyanların, yıllardır kullandığım objektifim gibi, objektif anlattığıma emin olduklarını biliyor, tanımayanların da inanmasını istiyorum. Gözlerimin fotoğraf makinelerim gibi objektif olduğunu, objektiflerin gördüklerini, gördükleri hali ile görüntüye dönüştürdükleri biliniyor, zaten
Parklarda caddelerde çeşit çeşit birer sanat şaheseri olan heykeller, duvarlarda resim ve fotoğraflar... Hiçbir heykelden ve resimden utandığınız için yüzünüzü çeviremediğiniz gibi bunlara bir daha bakmak istiyorsunuz. Hiç bir heykelin burnunu kırık veya kulağı kopuk görmedim. Hiç kimse de elindeki bıçakla duvardaki resimleri deşmiyordu. Üstelik, hemen hemen her kesin çok iyi dokuduğu resimli halıları anlatmak için kelime bulamıyorum desem yeridir.
Mezarlıklarına baktığınızda bir |
Şehirdeki ikinci veya üçüncü günümüzdü, sallanan minareleri hayretler içinde seyir ettikten sonra birkaç cadde ötede karşımıza çıkan tümsekteki kalenin tanıtımını yapan mihmandarımız: Bu kale Zerdüşt inanışının kalesidir, Zerdüşt inançlı vatandaşlarımız mukaddes sayılan günlerinde burada toplanarak, ateş yakıp inanışlarının gereğini yerine getiriyorlar.dedi. Mihmandarımızın yüzüne bir aptal gibi bön bön bakmıştım, Murat da aynı bönlükte benim yüzüme. Neden sonra otobüste yüksek sesle, Zerdüşt ne demek tir diye sorduğumda da, soruyu bildiğini sanan bir arkadaş mihmandardan önce atılarak Nasıl bilmiyorsun, Zerdüşt Kürtlerin bir dinidir. demişti.
Tebriz de eski bir camiye girdiğimizde |
Görevli her İranlı gibi çok sakin ve tane tane bir Azerice ile: Ağa ahıri oda qedimi (eski) bir yerimizdir daa. Burada onun eksini (fotoğrafını) kağızda görirsen ama oraya gidende de caminin eksini görebilersen daaa. demesi beni mest etmişti..
Hele hele Müzenin girişindeki gişede bulunan kitaplar bir harikaydı. Çok kalite kağıda basılmış kitapların içinde DOĞU AZERBEYCAN, BATI AZERBEYCAN ve KÜRDİSTAN yazılı resimli kitapları görünce gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.
İlk kez İsfahan"daki bir vitrinde üç |
İran"da sinema, fotoğraf, heykel, resim ve el sanatlarının kalite ve üretiminde ulaşılamayacak bir yerde olduğunu söylesem mübalağa etmemiş olacağım. Tahran"da, Tebriz"de, Kum"da, İsfahan"da, Hoy"da ve Urmiye"de insanın dudağını uçuklatacak ustalıkta ve güzellikle dokunmuş acem halıları var. İşte gerçekten alın teri ve göz nuru ile ilmiklenmiş halılar bunlar. Örneğin, ünlü Avrupalı ressamların fırçalarından çıkma antik bir NÜ tablosunun tıpatıp aynısını halıya işlenmiş bulabiliyorsunuz. Dilerseniz birkaç gün içinde kendinizin, ailenizin veya bir sevdiğinizin renkli bir fotoğrafını ipek bir halıya dönüştürebiliyorsunuz.
Dünyada kubbesi yerden en yüksek |
Yıllar evvel şimdi ismini anımsayamadığım bir kaynakta, İsfahan"daki bir köprünün altında, gazelhanların müzik ziyafetini okuyup çok etkilenmiştim. Gezerken, İsfahan"ı ikiye bölen ırmağın üstündeki, içinde odacıklar olan köprünün içindeki odalarda gazelhanların müzik ziyafetini göz yaşlarımı zorla tutarak, zevkle ağzı açık dinleyerek yüzyıllar öncesine gidip gelmiştim.
Caddelerde ve sokaklarda çok sayıda kadın var. Anladığım kadarıyla alışverişi genelde kadınlar yapıyor. Gri, Bej, Kahverengi mantolu kadınlar görüyorsunuz ama kadınların çoğu siyahı tercih ediyor. İnançlarından dolayı diyorsunuz. Hazreti Ali ve onun sevgili evlatları Hasan ile Hüseyin sevgisi tabi ki. Çarşılarda ara sıra rastladığınız mollaların başındaki sarık geleneklerinden diyorsunuz, sarıkları değil ama o sarıkların altındaki üretim, sanat ve iş bilgisi dikkatimi çekti hep.
Bizim sahiplendiğimiz büyük insan İbni |
Dağı, karı, buzu var, uçsuz bucaksız çölü var, ovaları, platoları var, sıcak ve ılık denizi, uçsuz bucaksız kumsalı var. Dünyaca ünlü havyarı var, balığı var, hurması var, eti, sütü, kaymağı var, canı ne isterse turistin var. Üstelik çok çok ucuz.
Kendi kendine yetmesini bilmesi, gereksiz harcama gerektiren lüksten uzak durması, sanatı sevmesi, üretici olması ve teşvik etmesi, üretenlerine yardımcı olması biri tokluktan ölen, biri açlıktan deyimini anlamsızlaştıran bir halkın ülkesi burası.
Hiç ama hiçbir kentte avare mekanı kahve, kıraathane, kulüp gibi mekanlara rastlamadık. Genelde az veya çok herkesin bir işi var ve herkes bir şeylerle uğraşıyor. sokak çocukları, tinerci hele hele bizdeki gibi size zoraki satış yapan sokak satıcısına rastlamak mümkün değil. Yalnız İsfahan"da bir sokakta ak sakallı, nur yüzlü bir dilenciye rastladık, hepimiz gülüşerek adamcağıza birkaç Tümen verdik.
Anladığım kadarı ile İran coğrafyası |
Geçmişinden utanmayan, geçmişten gelen gelenek ve görenekleri ile birlikte el ele yaşamaya çalışan bir halk, bir ülke. Ulaşım, konaklama ve yemek fiyatlarının bizdeki fiyatların çok altında olduğunu söylememe gerek var mı bilmiyorum.
Yine İsfahan"da ve çevresinde |
* * *
Yukarıdaki yazıyı geçen sene edebiyat ağırlıklı ciddi bir dergi için yazmıştım, tabi sayfadaki yer sorunundan ancak iki fotoğraf (siyah beyaz) kullanılmıştı. Bu sütunlarda imkan oldukça fazla altyazılı fotoğraflarla sayfalara sığdıramayacağım İran gezisini sizinle paylaşmak istiyorum.
- Devam edecek
Tebriz"de, Hiyabani Filistin"de gördüğüm yaşlı yaşlı halı dokuyucuları beni karamsarlığa düşürmüştü. Eyvah bu insanların bitimiyle o güzelim İran halıları da bulunmaz olacakdiye düşünmüştüm, yanılmışım.
Her evde gençlerin de halı dokuduklarını görünce sevinmiştim. Tebriz"de bir evde benim yıllar önce Hakkari"nin bir köyünde çektiğim fotoğrafın halıya işlendiğini görmek beni ne kadar sevindirmişti onu da siz tahmin edin. İranlı bir üretici dokuyucunun birkaç Tümen kazanmasına vesile olmak.
Kürt bölgelerinde de her evde ama her evde halı ve kilim dokunuyor. Sıne ve Bijar kilimleri ile ünlü Kürt bölgeleri. Evlerinde dokudukları bir ipek halıyı bana gösteren Kürt gençleri, ailelerine katkıda bulundukları için ailece çok mutlu olduklarını söylediler.
Mukaddes yer ve zatların resimleri de büyük bir titizlikle işleniyor halılara.
Bunlar halıya dokunmuş iki film aktristi ama siz isterseniz kendinizin veya aile fertlerinizin bir resmini aslına uygun bir biçimde bir halıya işletebilirsiniz.
Bu iki yaşlı bayanı ayrı iki vitrinde çekmiştim, birinin elinin damarlarına diğerinin ise saç rengi ve yüz kırışıklığını değme ressamlara bile işletemezsiniz. Ve bu güzellikleri Dünyada geçmişi ile bilinen İran"da yapılabilir demekten başka seçeneğiniz kalmaz, bence.
Soldaki bizim ünlülerimizden birinin gençliği, diğeri ise eski bir eserden alınma ikisini ben birleştirerek sunuyorum görüşlerinize.
Burası ünlü bir ressamın veya bir tabelacının atölyesi değil. Burası Tebriz"in kadimi çarşısında küçük bir halıcı dükkanı.
Tebriz"de, belki yaşı küçük ama eli öpülesi ustalardan biri, bir halı ustası, bir halı profesörü. Hazırladığı resimli ve kabartmalı bir halısıyla.
İki ayrı dükkanda çektiğim iki heykel resmini birlikte gösteriyorum size.
Adem ile Havva"nın bu yağmurdan kaçış tablolarını birçok dükkanda değişik ölçülerde bulabilirsiniz.
Bir natürmort tablosundaki güzellikte bir halıya işlenmiş üzüm salkımı, insanın iştahını kabartabildiği gibi kırmızı katmerli bir gülün kokusunu da burnunuzda hissedebiliyorsunuz bu güzellik ve emek karşısında.
Bu da göz nuru ile işlenmiş kocaman bir şaheser. Esir pazarında satılığa sunulan bir cariyeyi inceleyen bir Arap taciri görülüyor.
Avrupalı bir ressamın tablosunun bir kopyası ancak bir halıya bu kadar mükemmel aktarılabilinir.
Tebriz"de saygın bir halı tüccarı dokuttuğu değerli bir halısını bize gösteriyor.
İsfahan"da ki görkemli bronz bir insan heykeli gece görüntüsü ile görülmeğe değer.
İsfahan"daki Ermeni kilisesi, bugün de işlevini görüyor. İran"ın Ermeni vatandaşlarının dini ibadet ihtiyaçlarıyla...
İran"da kadınların beyaz bej kahverengi yeşil mavi gibi renklerden oluşan pardesü ve manto giyerek çarşılarda gezdiklerini görürsünüz ama geneli ise kendi inançları gereği ve isteyerek siyah giydiklerine inanıyorum. (Hazreti Ali, Hasan ve Hüseyin"in katledilişleri nedeniyle onlara duydukları sevgi ve saygıdan.)
Bu köprüye yürüyerek yaklaştığımızda kulağıma hafif ten gazel sesler gelmeye başlamıştı ve ben içimden eyvah ben hayal görüyorum, yıllar önce okuduklarımın etkisinde kalmışım diye düşündüm. Ama köprüye yaklaştıkça duyduklarımın gerçek sesler olduğunu anladım ve yüzyıllardır devam eden bu geleneğe hayran kaldım. Bir gün yolunuz buralara düşerse bu köprünün gözlerinde sesleri yankılanan gazelhanları muhakkak dinleyin.