Masum halkların gırtlağına dayatılmış bıçakları gördük. Kafaları bedenlerinden ayrılan savunmasız insanların mahşere kalan hesapları bir tarafa yazıla dursun, insanlığa kara belayı dayatanlara karşı verilen savaşta adım adım ilerleyen büyük insanlık savaşçılarını tarih bağrına basmaya devam ediyor.

Ancak bu kanlı ve kirli savaşta Ortadoğu vebası IŞİD’i tehlike olarak görmeyen mantığın pörsümüş/çürümüşlüğü insanlığı çileden çıkarıyor.

Yüzyılın hastalığı IŞİD, eli kolu bağlı kurbanlarına vahşeti uygulayıp dünyanın gözlerine soka soka ifşa ederken hala bunu görmeyen zavallılığa da insanlığın gerçek düşmanı demek az kalıyor.

İnsan ömrü kısa…

Bu kısa ömür üzerine uzun hesaplar yapan organizatör tam bir çılgın proje atmış ortaya…

Ve bu insanlığa fahiş hesap kesen organizatörlere karşı çok ciddi ve onurlu direnişi yüreğimiz burka burka, içimiz acıya acıya okuyor ve görüyoruz…

Yaşamını yitiren savaşçılar geldikçe annelerin ve babaların kalbine kocaman tabutlar gömülüyor ama dünyanın alnının ortasına da onur abidesi kazılıyor…

Bu farklı ve anlamlı mücadeleye tehlike gözüyle bakmanın bayatlığını bir kez daha gördüğümüzü de yazalım.

Bölgenin insan florası artık özgürlük için doğası gereği dünya egemenliğinin uyguladığı büyüyü bozuyor ve kendi yaşamını kuruyor.

Bu iddialı yürüyüşten korkan örümcek kafalı fosiller de aciz…

Ve durmadan eski yöntemler ve eskimiş oyunlarla tekrarlarını yapıyorlar.

7 Haziran seçiminden bu yana AKP yandaşı ve aynı zamanda sözcüsü gibi davranan medya Türkiye’nin geleceğini karartma uğruna savaşa hazırlanıyor.

Savaş bu coğrafya halklarının tanıdık olduğu ve asla tasvip etmediği bir durumdur ki son seçimlerde bunun bariz ifadesidir.

İktidarı elinden bırakmama için Kürtlere açık cephe savaş ilanı elbette geri tepecektir ancak savaşın tepmesine değin sürecek yangında çok can yanacaktır.

Talihsiz halkların başına gelecek en büyük belaların duman gibi savrulması içinde tüm halkların rüzgar gibi bütünleşmesine ihtiyaç vardır.

MHP-AKP Koalisyonu bu yangının ilk belirtisi olabilir…

Ortadoğu, Türkiye ve Kürdistan şafağına imzayı atacak Kürt savaşçılarının muazzam direnişi kaosa yelken açacak olan bu koalisyona da demokratik bir dünya için cevap niteliğindedir.

Devrimcilere, aydınlara, Alevilere aleni düşmanlık içinde olan yapıların bu koalisyona baştan beri zemin hazırladığı anlaşılmalıdır.

Anlaşılandan farksız olan ise halkın yüzüne baka baka yalan söylemeleri.

Tırlar dolusu silah  “insani yardım” olarak aktarıldı.

İlaç yardımı denildi.

Türkmenlere yardım denildi.

Gerçek olan ise tecavüze uğramış/pazarlarda satılan-köleleştiren kadınlar ile bedenlerinden koparılmış insan kafaları.

Toplu katliamlar ise barbarlığın açık yüzü…

Her şeye rağmen dünyanın dört bir yanından toplanmış hastalara katil topluluğuna verilen cevap halklara müjde niteliğindedir.

YPG ilerledikçe bu kanlı virüsü yayanlarında eli kolu titriyor.

En nihayetinde halklar kazanacak.

Doyasıya bir devrim için halkın gözü kulağı gelecek haberlerde…

Çok tanıdık olmayan bu devrim akreplerin zehrine panzehir olacaktır.