Enver Özkahraman

Enver Özkahraman

Sümbül'de Televizyon 3

Sümbül'de Televizyon 3

Sümbül ve Televizyon adlı yazımın 3"üncü ve son bölümünü Sümbül dağına çıkmak isteyenler için ayırdım.

 

Aşağıda verdiğim fotoğraflardan Sümbül"e çıkmak isteyenler için çıkış güzergahını çizdim. Umarım faydalı olur.

 

 

 

 

 

 

1- Sümbül"ün bu fotoğraf"ı Hakkari"nin alt tarafındaki “Serêsolan”dan çekilmiştir. Fotoğrafı 80 mm, 6x6 bir makina ile 3 kez çekmiş ve 1977-1978 yıllarındaki şartlarda karanlık oda ortamında birleştirilmiştim. O günlerin ünlü bir gazetesinde TAM sayfa olarak yayınlanmıştı, çığ haberinin fotoğrafı diye.... Bu görüntüsü normal bir gözün görüşüne yakın bir görünümdür.. Aynı yerden geniş açı bir objektkif ile çalışıldığı takdirde fotoğraf deforme olur ve Sümbül"ün görkemi görülmez.

 

Fotoğrafta, altta Zap suyunun iki yakasında Hakkari ve Çukurca yolu görülmektedir. Biraz üst tarafta sarıya boyanan yerler ise gerek ilkbahar gerekse sonbahar aylarında kekliklerin göç güzergahıdır. Bu güzergahta her yıl onbinlerce keklik son baharlar mevsiminde Kuzey"den gelip Güney"e, Irak topraklarına göçerler. İlkbahar aylarında ise serin yaylalarda yumurtlayıp yavru çıkarmak için de bu güzergahtan Kuzey"e yönelirler.

 

Fotoğrafın sol kısmında Hakkarililerin ÇEPERÊ MÎRİ dedikleri ve Hakkari Miri"nin keklik avlamak için gelip oturduğu (ben de birkaç kez  oturup orada Miri düşünmüş ve keklik vurmuştum.) meterisi vardır.

 

Yeşile boyalı yerler  Xilxile (leçelik), Yukardan yuvarlanan irili ufaklı taşların meydana getirdiği labirent gibi karmaşık bir yerdir. Üst üste taşlardan oluşan in ve mağaralarda her türlü hayvanın barınma yerleridir. Ayıları defalarca burada izledim. Oklu kirpiden (Sîxur) pantere kadar her türlü hayvanın barınıp beslenebileceği bir yerdir. Biz tırmanırken de elimizden geldiğince buradan temkinli bir şekilde geçtik ama defalarca kör yılanların saldırısına uğradık.

 

-P- harfinin yazılı olduğu yerde Sümbül dağının bu yüzündeki tek pınarı vardır. Debisi bir değirmeni çalıstırabilecek kadardır. Bir kayanın altından çıkıp 15-20 metre ileride çakıl ve kumların arasında kaybolmaktadır. Kuşlar böcekler ve yırtıcı hayvanların tamamı buradan su içmektedirler.

 

Mavi çizgiden çıkıldığı takdirde hiç bir yere takılmadan çıkılabilinen merdiven gibi dik bir güzergahla, kırmızı çizgili yerlerde ise ellerinizin de yardımı ile tırmanabileceğiniz yerlerdir.

 

Aklıma gelmişken şunuda belirteyim: Sümbül dağı sahipsiz değildir. Hem de Osmanlı padışahından Sümbül gibi tapusu var. Hakkari"nin köklü ailelerinden, Gani Çallı abide. Gördüm..

 

2- 1 nolu fotoğraf  Sümbül dağının alt tarafından çekildiği için üst taraflar iyi görünmüyor olabilir. Çıkış güzergahını bir de şehirden görülduğu haliyle çizdim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

3- Sümbül"e tırmanışımız sırasında “Xilxile”lerin olduğu yerde bulduğum 2 adet “Sîxur” oklu kirpi oklarından ikisini yıllardır kalemliğimden eksik etmedim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



4- Çeperê Mîri"den Hakkari yolu karşı yamaçta ip gibi görünüyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
  • aram ararat / 01 Mayıs 2008 Perşembe 03:35

    Enver hocam tam bir görsel tarih,İhsan hocam ise tam bir yazılı tarih.İhsan hocamla bir sefer konuşma fırsatım oldu ve beni çok mutlu etti bu konuşma.sizin de .... olduğunuzu biliyorum umarım sizinle de karşılaşma imkanımız olur.fotoğraf arşivinizi görmek ayrı bir mutluluk olur benim için.sizi yürekten kutlarım.......aram ararat

    Yanıtla (0) (0)
  • okan yılmaz / 01 Mayıs 2008 Perşembe 11:09

    Gerçekten vizoontelenin gerçek öyküsünü sizden okumak çok güzel bir olaydı.. Nedense Hakkariyi bir Trabzonlu olarak gizemli bulurum... Yaşadığınız coğrafya benim açımdan egzotik bir yer.. Fakat işte bu pkk olayları olmazsa gerçekten sizin oralara turistler gelir ve ülkemin en geri kalmış bu yöresi de gelişirdi.. Selamlar..

    Yanıtla (0) (0)
  • miço / 03 Mayıs 2008 Cumartesi 11:33

    sn.botan efendihayatında trabzona kaç kere geldinki bu kadar emin konuşuyorsun TRABZONLU.ocoğrafyayı bilmezsadece duygularını belli etmiş bir kişi içinolayi saptırma. trabzonda kimseye bir şey olmazsadece hakedene.bende hakkarıyegeleceğim saygilar... TRABZONLU

    Yanıtla (0) (0)
  • z.tano / 01 Mayıs 2008 Perşembe 16:15

    trabzonlu kardesimi bizim diyara davet ediyorum

    Yanıtla (0) (0)
  • YUNUS / 01 Mayıs 2008 Perşembe 17:24

    ENVER AMCA MEMLEKİTİN SÜMBÜLÜNÜ YAZILARINA DÖKERKEN BAŞKALARI MEMLEKET MENFAATLERİNE KAFA YORUYOR AMA SÜMBÜL DAĞININ KOKUSU DÜNYAYI GEZMEĞE DEĞİŞMEYEN İNSANLARIN GEZE BİLDİĞİ KALEMLERİN SIRRI BURDA ELLERİNE SAĞLIK ENVER AMCA

    Yanıtla (0) (0)
  • Botan / 02 Mayıs 2008 Cuma 22:22

    Siz Trabzonluların Hakkari'ye pek tahammülleri yok ama sen bir istisnasın son cümlen uymamış bu olaylar neden çıkıyor önce bunu sor kendine sen son cümlenle de birşeyler ima etmişsin bu fikirlerinle Hakkari'ye geleceksen gelmememni tavsiye ederim hele hele Trabzondaki o linç olaylarını insanları öldüresiye linç etmeniz aynı zamanda yobaz ve bağnaz dinciliğin eseri olan Santoro Kilisesi baş rahibini katlemeniz ve Hrant Dink cinayeti azmettiricileri vs. Saygılar...

    Yanıtla (0) (0)
  • miço / 02 Mayıs 2008 Cuma 16:51

    arkadaşlar 1980 yılında hakkaride idim o yıllarda hürriyet gazetesi muhabiri vardı adını unuttum acaba enver bey olablirmi bilen arkadaşlar lütfen cevaplasın saygılarımla trabzonlu.

    Yanıtla (0) (0)
  • hakkarili / 08 Haziran 2008 Pazar 22:25

    ben 2003 te trabzonda 40 gün gürevli kaldım valla hakkariliyim diyemiyordum tonyada çalışıyordum bir gün yaşlı bir amca mı diyeyim yoksa başka bişeymi diyeyim bana sordu nerelisin bende hakkariliyim dedim daha sonrasını siz düşünün bana nedediğini

    Yanıtla (0) (0)
  • okan yılmaz / 07 Temmuz 2008 Pazartesi 14:09

    Vallahi iki tarafta birbirini anlamalı işte srun burdan kaynaklanıyor. Yılmaz Erdoğan ne güzel demiş. Bir ülkeden bir diğer İÇ ÜLKEYE diye... Birbirimizi anlamalıyız..

    Yanıtla (0) (0)
Enver Özkahraman Arşivi

Medo

03 Ocak 2021 Pazar 13:18