'Sözün bittiği yer' Şemdinli
Söz bitti işte…
3 sivil vatandaşın ebediyen söyleyeceği sözü tükendi.
Nefesleri tükendi. Gözleri göremeyecek, kulakları duyamayacak, yürüyemeyecekler, gülemeyecekler.
Başlarında bir mezar taşı, göğüslerinin üstünde soğuk toprak, boylu boyunca uzanmış olacaklar o karanlık ve daracık yerde.
Dünya alem sözün bittiği yeri gördü.
12 Eylül darbesinin bilmem kaçıncı yıldönümünde… Sözün bittiği yeri gördü herkes.
Devletin kaybolan otoritesinin yeniden tesisi için yapılan darbenin protesto edileceği günlerde Şemdinli’de üç yurttaş biri çocuk henüz devletin kurulan otoritesinin gözleri önünde taranarak öldürüldü.
Evlere havan topu duvarlara kurşun camlara zelzele düştü…
Devletin kurulu otoritesi polisine de sahip çıkamadı askerinde de vatandaşına da.
Söz bitti kavga başladı…
Artık kurşun adres tanımaz oldu.
Öldürülen siviller için devletin kurulu otoritesi özür diler belki ama özür dilense bile onları geri getirecek hiçbir otorite bulunmamaktadır, bütün otoriteler bir araya gelse bile onların geri gelmeyeceği gerçeğini kimse değiştiremez.
Tıpkı Filistin’deki gibi Şemdinli’deki mesele de bir insanlık meselesidir her şeyden önce.
2005 yılında suçüstü yapılan devletin iyi çocukları Şemdinli’de gün ortası insanları öldürmeye çalışırken devletin otoritesi “ucu nereye kadar giderse” demişti. Korkarım ki ucu dönüp dolaştı geldi bu güne…
Şimdi ucu nereye kadar gider bilmiyorum ama hakikaten söz bitince ne oluyor onu öğrendik. Hadise öyle böyle bir şey değil. Hadise insanlık meselesidir her şeyden önce.
Yani Filistin’de bayrak asılarak Ortadoğu’ya barış gelebilir ama Şemdinli’ye ne zaman barış gelecek önemli olan odur.
Yani burada sözü biten devlet otoritesinin Filistin’de söyleyecek sözünün oluşu çok garip değil mi?
Şemdinli’de hayatını yitiren her kim olursa olsun “sözün bitiği yer”in tabutuna girdiğini söylemek mümkündür.
Hayallerine kadar her şeylerini bu söz ellerinden almıştır.
Tankın, topun, silahın, havanın, uçağın, helikopter ve panzerlerin ortaya koyduğu bu fotoğrafın içinden silinden insanların ahı mutlak tutacaktır.
Korkum giderek geciken barışında fotoğraftan çıkarılmasıdır.
Evet, Şemdinli de korku ve çığlıkların koptuğu kıyamet gecesinde silahların hakim olduğuna tanık oldu cümle alem silahların konuştuğu bir yerde elbette ki söz biter.
Söz bitince ölüm olur.
Kahrolsun ki ölüm olunca hayat olmaz.
Devletin otoritesi, Afrikalarla, Filistinlilerle Ortadoğu baharıyla ilgilenince kendi ülkesinde sözü bitiriyor işte budur bütün mesele…
Şemdinliliye ölüm Afrikalıya yaşam ısmarlayan otoritenin aklı kadar sözü de oldu işte.