Hakkâri’nin Folkloru?
Hakkâri’deki okullar arası Halk oyunları (diğer bir ismi ile folklor yarışması) yarışmaları öncesinde 12 Eylül darbesinden hemen sonra Hakkâri’de okullar arası bir yarışma neticesinde başımdan geçenleri yazmıştım ki; birkaç gün önce Yüksekova Haber’de okullar arası Halk dansları (folklor) yarışmaları haberinin fotoğraflarına bakınca ellerimle gözlerimi kapattım.
Adeta, parmak aralarından baktım o fotoğraflara…
Çok üzüldüm, Hakkâri’ye, Hakkâri folklorunun sonradan görme, özentili bir paralının oğlunun düğününe dönüştürülmesine çok üzüldüm doğrusu.
Oysa Hakkari, Hakkari folkloru halen merkezdeki mahallelerden tutun köy ve mezralarına kadar hala dimdik ayakta duran bir kültüre sahiptir. Hakkâri folkloruna bilinçsizlikten mi desem, özenti den mi desem, belki biraz sisteme yağcılıktan desem, hep dürbünün ters tarafından bakıldı duruldu bu güne kadar. Hâlbuki bu işle uğraşanlar iyi niyetle, biraz etrafına bakınma ile, biraz görebilme ile folklorda en şanslı insanlar olabilirler. Gerçek Hakkâri folkloru çerçevesinde Hakkâri halk danslarını düzenlemeleri halinde ülke genelinde dereceye girmemeleri için bir sebep yoktur.
Buradan duyar gibi oluyorum, birileri; “Gerçek Hakkâri folklorunu uygulasak, bırakırlar mı?” diye mazeret uydurmaya çalışır. Ben de şu cevabı veriyorum içimden; “Bunlar alışılagelmiş mazeretler. Bırakırlar, bırakırlar. Sen fotoğraflarını, belgelerini tezinle birlikte bilinçlice sunduktan sonra, niçin engel olunsun?Yeter ki sen bilinçli bir sunum yap.” diyorum.
Diğer illerde unutulmuş kayıp olmuş değerleri (folklorik) araştırıp tekrar gün yüzüne çıkarmak için insanlar yıllarını ve servetlerini harcayarak bu değerleri gün yüzüne çıkarma çaba ve gayreti içinde iken, Hakkârili ise bu değerlerini yok etmek, unutturmak ya da yozlaştırmak için gayret sarf ediyor adeta. Gençlik de bu kıyıma sessiz kalıyor gibime geliyor. Halkçı geçinenler ise bunları ne görmek istiyor ne de duymak. Hâlbuki bu değiştirilen, yozlaştırılan şey bir halkın ortak malı, ortak kültürüdür. Hani, kalkıp bu saf temiz ve bakir halkın ortak malını, kültürünü sayfalara sığdıramam zaten.
Hâlbuki Hakkârili, Yüksekovalı, Şemdinlili, Beytüşşebaplı, Çukurcalı, Başkaleli hatta Vanlı bir gencin evinde, dedesi, ninesi, halası veya teyzesi muhakkak vardır. Böyle canlı bir değere sahip olan bu gençler hem folklor, hem halk dansları konusunda çok şanslıdırlar. Hadi bizim zamanımızda bir ses kaydedici edinmek çok zordu (veya olana bu ajandır, gözü ile bakılırdı) ama bu gün neredeyse herkesin cebinde ses alan, ses kaydeden, görüntü alan bir aygıt (telefon) var.
Yapılacak çok basit bir şey vardır. Dedeye, nineye, teyzeye dayıya, “Sizin anneniz ve babanız veya siz geçliğinizde nasıl giyiniyordunuz?” diye sormanız yeterlidir. Aslında otuz yıl önce yani 12 Eylül’den hemen sonraki, korkak mı desem, yağcı mı desem birkaç idareci ve bilinçsiz çalıştırıcıların kırmızı (Fistan) ve beyaz (Kıras) ile değişim başladı Hakkâri(Folklor) halk danslarında. Kız oyuncuların gerdanlarında dizi dizi Reşat ve Cumhuriyet altınlarını sahnelere çıkardılar. Bırakın bunların Hakkâri folklor ekibindeki yerini Türkiye’de ki bir folklor ekibinde bile görmek abestir. Yine aynı yıllarda bir yarışmaya katılmak için Ankara’ya giden folklor ekibindeki dizi dizi Reşat ve Cumhuriyet altınlarını korumak için folklor ekibi ile birlikte polislerin bile Ankara’ya görevlendirildiğini biliyorum. Aynı yıl biz bunlara itiraz edince, folklor bilen bir arkadaşımız ısrarla, “Ben, annemin boynunda bir adet altın olduğunu hatırlıyorum.”demişti.
Ona kültürün bir parçası olan folklorun oyunları ve giysileri ile 40–50 yıl öncesine değil Şeyhin, Ağanın, Beyin, Kedhudanın değil ama halkın, çoğunluktaki üretici, çoban, çiftçi, amele, rençber ve işçi halkın yüzyıllardır doğası içinde uyduğu veya kendisine uydurduğu yakıştırdığı benimsediğini yaşayarak bu güne kadar getirdiğini söylemiştim. “Siz o günlerin o zamanın günlük yaşam biçiminin gençliğini simgeleyerek yine o günlerin söz, müzik, figür ve ritimleri ile gösterinizle (folklor) yapabildiğiniz kadar puan alma durumundasınızdır.”demiştim.
Hani üzüldüm dediğimde üzüntümü belirtmem gerektiğine inanarak diyorum ki; yarışmalara katılan tüm Hakkâri halk oyunları (folklor) ekiplerine baktım hiç birinde Blue jean -Kot pantolon giyen bir ekip gözüme ilişmedi. Hem de şöyle poposu ve dizleri taşlanarak eskitilmiş hatta birkaç yeri yırtılmış kot pantolonlarla Şêxani oynayan bir Hakkâri folklor ekibi görmediğim için üzüldüm… Kızmayın hemen… Ben de haksız değilim bu söylemimle öyle ya gecelik mi, sabahlık kumaşı mı, desem, dantelli fileli ve de tamamı açık eflatun veya yine dantel fileli parlak simli alttan tenin görülebilecek incelikteki açık mavi renkli Güney Kore veya Japon menşeli kumaş ile kendi ilini temsil eden bir okul ekibi, kız ekibi ne kadar normal karşılanıyorsa ben de taşlanması vücuda zararlı olduğu için o işi fakir Kürt gençlerine yaptırılan, Eminönü, Mahmut Paşa mamulü yerli malı kot pantolonlu bir Hakkâri folklorunu da görmeyi artık o kadar normal karşılamak konumunda hissediyorum kendimi.
Devamı bir sonraki yazımda…
Bizi derin üzüntülere boğan İyi insan Evrim Alataş için Allah’tan Rahmet, değerli eşi Dr. Fikri Kutlay Bey’e de sabırlar diliyorum.
İnsanı karakterinden zevkine kadar etkileyen coğrafyasıdır. Coğrafyasındaki insan çevresinde ne varsa ondan etkilenir. Ova (çöl) coğrafyasında daima sıcak renkler vardır. Hakkari gibi dağlık coğrafyalarda hem sıcak hem soğuk renkler vardır ve bu renkleri bir arada, bir karede görmek mümkündür. Bu fotoğrafı Sümbül dağının güneyindeki bir vadide bir sonbahar günü çekmiştim.
Bu çocuk fotoğraflarını ve diğerlerini 70’li ve 80’li yılların ortalarına kadar Hakkari köylerinde çekmiştim.
Misk ve anber misali, Hakkari kokarlar Şemdinli’den Uludere’ye Çatak’a kadar ayıramazsınız, kokuları.
Ayıramazsınız sıcak ve soğuk renkleri bu insanların coğrafyasından ve folklorundan. Çünkü bu coğrafyada bir günde birkaç rengi bir arada bulabileceğiniz gibi folklorundaki çok çok güzellikleri buradan başka bir yerde de bulamazsınız.
Gever ovasının minnacık bir köşesindeki bu renkler nasıl olur da folkloruna yansımaz şaşıyorum…
Bakın bu güzelliğe Gever’den uzak bir köyde Gever’in özlemi ile ovadaki renklerle toprak damlı evinin bir köşesinde kızının çeyizi için Gulgever kilimini dokuyan yaşlı bir kadının üstünde bile tek düz renkli bir FİSTAN görmeniz mümkün değildi bu coğrafyada.
Görüyorsunuz çalışırken, hem de harman (coxîn) yeri çamuru ile uğraşırken bile kıras fistanlar renksiz ve çiçeksiz değildir, doğası ve coğrafyası gibi…
1971’de Hakkari’den siyah beyaz bir fotoğraf. Destar çeviren kadın neredeyse çiçeklerin içinde kaybolacak.
Daha dün Hakkari’nin bir köy düğününde folklorunun tüm renklerini şekilleriyle canlı canlı görmek mümkündü ve belki bu canlı renkler okullardaki Halk oyunları (folklor) çalıştırıcısı kardeşlerimizin yakınlarının düğünlerinde hatta kendi düğünlerinde de görmek mümkünken…
Bir toplumun gelenek, görenek, örf, adet, folklor ve renklerini oluşturan beşik, coğrafyasıdır.
Coğrafyasında oluşan milli giysileri içinde çocuk yaştaki damat ve onun yaşıtı zavallı gelin folklorik renklerin içinde kaybolmuş adeta. Haa birileri çıkıp çocuktan damat-gelin olur mu diye eleştirebilir, ama ona da verilecek cevabımız var. Bu güne kadarki yaşam şartları içinde yaş ortalaması ve haşin doğa şartlarını göz önüne getirdiğinizde töreye hak vermek zorunda kalıyorsunuz.
Bebeğinden ninesine, çok güzel antik bir tablo gibi değiller mi? Bu güzelim fotoğraflardan birer tane büyütsem hangi okurum bunu seve seve evinin baş köşesine asmaz? Budur işte güzel Hakkari’nin güzel folklorik renkleri. Bunları mercekle aramamıza gerek yok, hangi tarafa dönsek gözlerimize batıyor adeta.
Alın size adeta Hakkari coğrafyasından bir parça. Biyadır’dan veya Rubarok’tan Çarçelan’a, Cilo’ya kadar tüm renkleri ŞAMARİ kiliminin bir diliminde toplamıyor mu? Bunu göremeyenlere veya görmek istemeyenlere bir sözüm olmalı. Değil mi?
Erkek çocuğunun başındaki okul şapkasından da anlaşıldığı gibi,1970’li yıllarda MARİNÜS köyünün Zomasındaki bir çadırda çektiğim fotoğrafta anne ve kızının fistanları gül ve çiçek tarlası değimli?(Şapkalı öğrenciyi bilen varsa bana yazar mı lütfen)
Folklorumuzun bir dilimini oluşturan ve 1970’li yılların ortalarında Sat dağlarında bana doğal fotomodellik yapan cici kızlarımla böyle poz vermiştim rahmetli Yahya Özbilge’nin objektifine.
Bundan önce verdiğim fotoğrafların tamamı Hakkari coğrafyasından ve folklorundan kareler. Bunlar ise Hakkari’de ilim ve irfan yuvası olan okullar arası halk oyunları sırasında çekilen kareler. Bu karelerde Hakkari folkloruna uyum sağlayan bir renk, bir desen bir şekil, bir ima bulabiliyor musunuz acaba? Merak ediyorum. Ben bu görüntüleri Hakkari folklorundan ziyade bir zenginin, bir sonradan görmenin düğününden kareler diye algıladım. Kimse bana alınmasın!
işte anadolu insanı işte türkiye , toprak gibi temiz insan.
Yanıtla (0) (0)spas jı tera mamoste
Yanıtla (0) (0)çok beğendim
Yanıtla (0) (0)fotoğrafları görüp de lastikli çarıklı günlerin o güzelliğini hatırlamamak mümkün mü ama karakterlerin yansıtıcısı olan yüzleri de keşke gizlemeseydiniz harika kareler
Yanıtla (0) (0)hocam iyi değinmişsiniz ama hakkri foklurunu o dönemden buyana yok eden sağolsun namık buyarlar veysel görler sadece hakkari merkezin folklurunu değil ilçelerimiz köylerimiz dahil olmak üzere yok ettiler katlettiler edemek daha doğru olur.ama sn hocam artık engel olcaz folkluru ele almak sadece bir okulda 12-15 öğrenci alıp zıplatmak değilken şuan ki jörülere göre ve de eğitmenlere göre sadece oymuş folklur çok yazık çoook.
Yanıtla (0) (0)bu büyüleyici fotografler için teşekkürler
Yanıtla (0) (0)enver özkahraman sizi tebrk ediyorum bu hakkari halk oyunlarını batırdılar hele milli eğitim camiaası yeni usta öğreticiler çıkmış asırlardır oynanan oyunları fögür ekleyip oyunlarımızı yok ettiler teşekkürler enver beyyyy
Yanıtla (0) (0)folklordan anlamadığın kesindir memleketimzin folklrunda büyük emek harcayan onu en güzel yerlere yani hakkettiği yerlere getirmeye çalışan feysel hocayı nasl olrda bilmeden ön yargılı davranrsı
Yanıtla (0) (0)YAZMIŞ OLDUĞUNUZ YAZIDAN DOLAYI SİZİ KUTLARIM SAYIN HOCAM GERÇEKTEN TE HAKKARİ FOLKLORU AMACINDAN ÇIKMIŞ TAMAMEN TİCARET AMAÇLI BİR UĞRAŞ HALİNE GELMİŞTİR. KOSKOCA BİR İLİN HALKIN KÜLTÜRÜ OLAN HALKOYUNLARI ŞİMDİ Kİ DİLİYLE ( FOLKLOR ) GÜN GİTTİKÇE KENDİNİ ÖZÜNÜ ANLAMINI YİTİRİP ASİMİLE OLMAYA MAHKUM KALMIŞTIR YAZIK ÇOK YAZIK HAKKARİ FOKLORU BU KADAR BASİTMİ DE İNSANLAR BUNU KENDİ ÇIKAR VE AMAÇLARI UĞRUNA REZİL EDİYOR BU İŞTE DAHA YÜRÜMESİNİ BİLE BİLMEYEN ARKADAŞLAR BU İŞTE BELGE ALMIŞLAR YAZIK HEPSİNİ TESTEN GEÇERSEN 10 ÜZERİNDEN 2 -3 ALACAK ADAM USTA ÖĞRETİCİ OLMUŞ ÇIKARDIKLARI EKİP VE OYNADIKLARI EKİPTEN TE GÖRDÜK NE KADAR USTALAR UMARIM DÜZELİRLER YOKSA HALLERİ VAHİM BU USTALARIN ÇAKMA USTA
Yanıtla (0) (0)YAZMIŞ OLDUĞUNUZ YAZIDAN DOLAYI SİZİ KUTLARIM SAYIN HOCAM GERÇEKTEN TE HAKKARİ FOLKLORU AMACINDAN ÇIKMIŞ TAMAMEN TİCARET AMAÇLI BİR UĞRAŞ HALİNE GELMİŞTİR. KOSKOCA BİR İLİN HALKIN KÜLTÜRÜ OLAN HALKOYUNLARI ŞİMDİ Kİ DİLİYLE ( FOLKLOR ) GÜN GİTTİKÇE KENDİNİ ÖZÜNÜ ANLAMINI YİTİRİP ASİMİLE OLMAYA MAHKUM KALMIŞTIR YAZIK ÇOK YAZIK HAKKARİ FOKLORU BU KADAR BASİTMİ DE İNSANLAR BUNU KENDİ ÇIKAR VE AMAÇLARI UĞRUNA REZİL EDİYOR BU İŞTE DAHA YÜRÜMESİNİ BİLE BİLMEYEN ARKADAŞLAR BU İŞTE BELGE ALMIŞLAR YAZIK HEPSİNİ TESTEN GEÇERSEN 10 ÜZERİNDEN 2 -3 ALACAK ADAM USTA ÖĞRETİCİ OLMUŞ ÇIKARDIKLARI EKİP VE OYNADIKLARI EKİPTEN TE GÖRDÜK NE KADAR USTALAR UMARIM DÜZELİRLER YOKSA HALLERİ VAHİM BU USTALARIN ÇAKMA USTA
Yanıtla (0) (0)maşallah keşke eski foklorler şimdide oynansaydı.oynanıyorda ama az oynanıyor
Yanıtla (0) (0)Hakkari ve Kürt kültürü için kaynaklık ediyorsunuz Enver Bey. Mükemmel bir çalışma olmuş. Tebrik ederim.
Yanıtla (0) (0)her şey iyi hoşda o resimler neden sansürlenmiş ona mana veremedim. hem biraz daha büyük boyutta verilseydi tarihimizi daha güzel görürürdük enver hocam....
Yanıtla (0) (0)şemdinliye cevap diyen kişi:bence güzlerini aç de şemdinli li arkadaşın yazdıklarını bir döşün çok doğru yorum yapmiş ve de hocamın yazdıkları yansıttıkları taktire değerdir ..senin faysal dediğin yani eğiticilik öyle kolaymı bir siyah parça alıp 5 tane de değişikj renkten pöskür yani givik yapıp debizim hakkariye ait kesrevan yada kofidir diyerek ticari amaçlı satması ne kadar folklurumuzun koruyuculuğunu yapıyor anlamında algılanır merak edilir aslınde valla 93 lerden buyana hakkari ili ilçeleri dahil ben bir tek folklurcu yani halkoyuncu bilirim onada hakketen halal olsun derim o de şemdinliden dir vallahi şahsen de sevmiyorum amma adam kişilikli ve de taktire şahandır gitttikçe ısınıyorum neden mi çönkü kendimi onda görüyorum.saygılar.
Yanıtla (0) (0)birader kardeşim iyi değinmişsin ama!hocaMI TAKTİR EDERMİ.titz bir çalışma olmuş o de kendisince haklı_ sansörlü çalışma değil sadece ilerde farklı eleştirilere marus kalmamak için bazı kısıtlamalar lan çalışmış ve yüremiz de ode gerekli neyazı kki..ben kendilerini kutluyor saygı duydum bir de en kısa zamanda kendileriylen görüşmeyi kendimde bir vazife olarak görüyorum.ŞEMDİNLİ HALKEĞİTİMİ MERKEZİNDEN HAŞLKOYUNLARI HİZMETÇİLERİNDEN KEMAL.BİZLER BİLİRSEK İŞİN HAVASINDE DEĞİL HİZMETÇİLERİ OLMALIYIZ TEK RİCAM SUN ZAMANLARDA BENDE BUİŞTE BİRŞEYLER YAPMAK İSTİYORUM DİYEN HERKEZ KÖLTÜRÜMİZDE HİZMETÇİLİK YAPACAM DÖŞÜNCESİYLEN KOLLARINI SIVASIN HAVA ATMAK DEĞİL RİCAMIZ BU ...HOCAMA TEKRAR BİZİ UYANDIRDIĞI İÇİN SONSUZ SAYGILARIMI SONUYORUM.
Yanıtla (0) (0)böyle uzaktan bakıp yorum yapacağınıza o arkadaşlara yol gözterin yardımcı olun isim verip insanları rencide etmeyin çok biliyorsanız siz yapın daha iyisini görelim....
Yanıtla (0) (0)Evet sayın hocam gercekten size katılıyorum tebrik ederim cok güzel konulara değinmişsiniz gerçekten bundan sonra kot pantolunla yarın bır hakkari ekibini görsem bir sahneden gerçekten hiç şaşırmam çünkü geçtikçe özümüzü kaybediyoruz bırak kıyafetlerimizi oyunlarımızı bile özüne göre oynamıyoruz. herkes almış kafasına göre gidiyor hiç kimse gecmise bakım ona göre hareket etmiyor.
Yanıtla (0) (0)Enver bey yıllar yılıdın sizin çektiğiniz resimleri takip ediyorum. Hakkari kültürünü bu kadar güzel anlatan ve yansıtan ne bir sinema filimi gördüm nede bu memleketi sizin resimleriniz kadar güzel anlatan bir bilim adamı. Bu son yayınladığınız resimlerin bir kaçtanesine sansör uygulamışsınız neden? Zaten bu insanların güzellikleri yüzlerindeki ifadeler ve derin çizgiler değilmi?
Yanıtla (0) (0)hocam çok teşekkür ediyorum. bu kadar derin ve güzel düşündüğünüz için... hatta bizi düşündürdüğünüz için... oysa hepimizin içinden beyninden bazen böyle şeyler gerçer fakat ifade edemiyoruz ya da hep erteliyoruz... bazen küçük ve gizli değişimler bile kültürü etkileyebilir ve zamanla.. bu değişimler zamanla kültürümüzü yozlaştırır... yenilikler eskiyi gözardı ettirmediği sürece güzeldir.. iyi çalışmalar...
Yanıtla (0) (0)hocamın değindiklerini severek okuduğumu tekrar derim ki hepimizin hatası yani namık hocanın de veysel hoc nın de kemalın yani benim de ve diğer tüm arkadaşlarımızın de hatası hep derim hiç bir zaman bir araya gelip de çokurcadan esendereye yüksekova ve de şemdinli taa dereciğe kadar; nezaman bir araya gelip de bildiklerimizi paylaştık bilmediklerimizi bilenlere sorduk ..hiç bir zaman yapmadığımız için de hep eksiklerlen çıktık halkımızın karşısına.Anliceğiniz herkesin yakındığı şey bizler bu işi sadece 5.6.jüriye beğendirmek için yapmamalıyız köy köy mezrar mezra gezip öğrenmeliyiz öğrendiklerimizi de bu işi yapanlarlan paylaşmaliyiz .der tüm halkoyuncuları ve de sevenlerine saygılar derim.
Yanıtla (0) (0)gerçkten hocamıza katalıyorum . birininin doğrular söylemesi gerekirdi eline ve yüreine sağlık hocam
Yanıtla (0) (0)SAYIN DEĞERLİ HOCAM ÖNCELİKLE BİZİ ELEŞTİRDİĞİNİZ İÇİN SİZE TEŞEKÜR EDERİM NEDENMİ ÇÜNKÜ GERÇEKTEN HAKKARİ FOKLOLRU ELDEN GİDİYOR BİZDEN ÖNCEKİ HOCALAR VE ARKADAŞLARIN Bİ ESERLERİ YOKKİ BUNDAN SONRADA OLSUN KENDİLERİNİ JÜRÜ VE PROF ZAN EDENLER HAKKARİ FOKLORUNU BU HALE GETİRDİLER HAKKARİ OYUNLARIYLA BATIDA ADAMLAR BİRİNCİLİKLER KAZANIRKAN BİZ BÖLGEYİ GEÇEMİYORUZ HANI KENDİNİ HAKKARİDE DÜZENLEME DALINDA TEK OLAN ARKADAŞ DİYARBAKIRDA SONUNCU GELDİ SEVGİLİ HOCA 10 NA YAKIN JÜRÜ VAR HAKKARİDE BUNLAR YARIŞMALARDAN BİR GÜN ÖNCE KÜLTÜRÜMÜZÜ PAZARLIK KONUSU YAPIYORLAR BUNDAN DOLAYI BİZ BU HALE GELDİK HOCAM TEK HATA BİZDE DEĞİL BİZİM HALK EĞİTİMLER BİZE DESTEK VERMİYORKİ ZENGİNLERİMİZ KOMAR İÇİN PARALAR HARCARKEN KÜLTÜRE GELDİMİ YOK DİYORLAR
Yanıtla (0) (0)Hocam öncelikle elinize sağlık böyle bir yazı için... Kayıp kent olarak biliniyor Hakkari :ki bizde içinde kendimizi kaybediyoruz... Ben folklorcu kızlarda "pışbeng" gördüm ama ne evde ki ablalarımda ne de köyümde ki gördüğüm diğer genç kızlarda görmedim hatta Anneme sorduğumda kadınlar ne zaman pışbeng takarlar dedim ikinci veya üçüncü çocuktan sonra dedi... bu konuda da bilgilendirirseniz sevinirim....
Yanıtla (0) (0)enver bey hatırlarlar 1980 yılı hakkari lisesinde müdürlük yaparkrn halk oyunları ekibimiz türkiye birincisi olmuştu bunu yine başarabilirsiniz sadece biraz araştırma yeter çünkü çok zengin
Yanıtla (0) (0)Sayın Enver abi siz hakkarinin en büyük bir parçası olarak gerçekleri su yüzüne çıkardığınız için minnettarız.Bildiğiniz gibi eskiden mahalli kıyafetlerimiz,puşilerimiz,folklorumuz,yaşantı şeklimiz,sevgi saygı ilişkilerimiz tüm dünyadan ayrıcalıklıydı.Şimdi kendini bilmezler bizi her şeyimiziden yoksun bıraktılar.Her yeni doğru, her eskide yanlış anlayışından kurtulmadığımız sürece İlimizin folkloru ve kültürel varlıklarımızın birer birer eridiğine şahit olacağız.Çok ebruli ve Zengin kültürümüzle ve dünyada bi eşi bulunmayan folklorumuzla show niteliğindeki sunumları müzecilik sanan zihniyet berteraf edilmedikçe benliğimizi kaybedeceğiz.Hakkari folklorunu basit gören eğitmenler yanılıyorlar.Gürbüz hocama katılıyorum.EzHeyrana temme.Saygılar
Yanıtla (0) (0)