Gaz meselesi
Sormuşlar bu polisin sıktığı gaz zararlımı diye, Bakan Bey de halis muhlis tereyağı anlamına gelen bir ifadeyle cevaplamış…
Ülkenin düştüğü hale bakın.
Yüz yıllar öncesi kullanılmış yalanlarla dolanlarla ülkeyi yürüteceklerini sanıyor bu zavallılar.
Roboski’de 34 Kürt genci bombalanıyor canları değil bedenlerinden parçaları bile ayrılıyor ve pişkince çıkıp diyorlar efendin kazara oldu.
Yav Allah’tan korkmazlar, medeni ülkelerde 1 tavuk bile ölse o ülkenin bakanı istifa etmekle kalmaz intihar eder, siz yalanlara sırtınızı verip bu halkı nereye kadar kandıracağınızı sanıyorsunuz.
Biber gazı dediğiniz şey her ne haltsa iyi bir halt olmadığı kesin.
İnsan bu kadar yalan söyleyince elbette gazı mazı düşünmez ve içinde ne halt olduğunu bilmez.
Çünkü barışma gibi bir derdiniz yok. Halkı düşman bellemişsiniz bir kere.
Savaşa harcadığınız parayı, barışa harcamış olsaydınız bu ülkede insanlık onuru zirve yapardı.
Madem zararsız bu melanet şey o zaman polise de gaz maskesi vermeyin.
Olmaz mı?
İnsan biraz vicdanlı olur. Yaşlı başlı anneler, çocuklar, erişkinler kim olursa olsun gaz bombası sıkmayı moda haline getirdiniz.
Bu polisler bakanın annesine gaz bombası atsa ne düşünür acaba?
Sonuçta annedir oradaki.
12 Eylül generallerine/paşalarına döndünüz. Hatta onlar açık beyan düşmanlık yapıyorlardı. Meşhur sözü dün gibi vicdanlı insanların hafızasında “Asmayalım da besleyelim mi?”
O dönemin uzatmalıları nasıl kral kesildiyse sizde aynısını yapıyorsunuz.
Öğretmeni, işçiyi, köylüyü, kadını, çocuğu derken profesörleri de dövdürdünüz.
Ceza evlerinden bir bir figan sesleri yükselmeye başladı. Tecavüzler, aşağılamalar, işkenceler, ranza altı, matlada sürünme, ayakta bekleme, tek sıra sayım, hücre cezası, yemek cezası, görüş yasağı, saç kesme, her gün tıraş bunlar Guatemala’da bile yok.
Adalette adil düzen dedikleri bu olsa gerek.
Çadırlarda yanan işçiler, çadırlarda yanan- donan çocuklar… Van’da! İstanbul’da!
Sobalardan sızan gazdan yok olan aileler.
Sigortasız çalışanlar.
Madenlerde grizu patlamaları…
Yıkılan köprüler, patlayan barajlar ve toprağın metrelerce altında kalan insan cesetleri.
Bir gaz meselesidir işte, tam gaz gidiyorsunuz. Tam gaz hiç kimseyi, hiçbir şeyi takmadan ilerliyorsunuz.
Nasıl olsa ülke süt liman…
Dolmalık biber beş lira… Soğan yiğidin yiyemediğidir artık.
Cinnet geçirenler, intihar edenler, etini satan kadınlar işte bu ülkenin tam gaz yol güzergahı görüntüleri.
Okul yaşındaki çocukların tecavüze uğramaları, yaşlı ve kimsesizlerin kaldığı yerlerde şiddet…
Daha ne olsun! Bu da adil yönetimin adil ağalarının ülkesi…
Bir gazdır gidiyor. Bebeklerin ciğerine kadar göz dikmiş hem de…
Bakan çıkıpta milletin anasını ağlatıyoruz gaz sıkmakla diyecek hali yok Gazetecinin biri herhalde tuzağa getirip 80 yıldır millete sıkılan göz yaşartıcı gazın niçin sıkıldığını değilde zararlı olup olmadığını sorararak bombayı batlatarak gündeme konuyu çap diye oturtmuştur...
Yanıtla (0) (0)Konuya değinmeniz ve girişiniz iyide ilerleyen satırlarda aşırı karamsar bir tablo çizmede sanki aşırı gitmişsiniz gibime geldi. Neyse her şeyde tam gaz gitmeye alıştık nasılsa!!....
aslinda kizmaya gerek yok,bakan diyorki bu gazin hic bir zerari yok birde ekliyor bu bilimsel degil,ben o meclisde olsaydim iki polisi o gazla meclise cagirirdim Idris kürsüde konusurken yüzüne sikardim bakalim idrisi rahatsiz ediyormu etmiyormu,zerarli olup olmadigini bütün vekilerde görürdü,bana sorarsaniz receb bey bu nazi kirintisini bilincli olarak icisleri bakani yapti.
Yanıtla (0) (0)irfan bey tlf kaybetim fakat yazılarını kaybetmedim hala okuyurum tebrikediyurum m.genç
Yanıtla (0) (0)