İrfan Sarı

İrfan Sarı

Rantabl şavaş

Rantabl şavaş

“Terörü Bitirecek Öneri.”

“Türkiye Cumhuriyeti 100'lerce yangın söndürme uçağı alsın.Sorunlu bölge olduğu zaman oralara bu uçakları tanklarında benzinle birlikte göndersin.Sorunun tamamen hallolduğu görülecektir.Böylelikle dünyaya terörle mücadelede örnek olmuş oluruz.”

“Volkan yazıyor 10 Kasım 2009 Salı 00:34”

Yukarıdaki yorumu bir internet sitesinden aldım. Silopi gümrük kapısından giriş yapan PKK militanlarının bir haberine düşülmüş.

Bu akşamsa televizyonlardan “Kürt açılımı” ile ilgili meclis görüşmelerini izlerken CHP’li Onur Öymen’in ifadeleriyle karşılaşınca ne kadar vahim bir durumdan bu güne geldiğimizi düşündüm. Demek ki bu sinsi düşmanlığın açığa çıkması için Kürtlerin insanca yaşamayı istemesi yetiyormuş.

Geçmiş hükümetlerce otuz iki sınır ötesi operasyon düzenlediğini göğsünü gere gere anlatırken Kürtlere olan düşmanlığını kürsüden mikrofona kusuyordu.

Tarihle yüzleşirken Türkiye’yi yöneten diğer partilerin cesur davrandığını ve Kürtleri öldürmek, yok etmek için ellerinden geleni yaptığını bu hükümetin bunu yapmadığını söylemeye getiriyordu.

Yani tıpkı yukarıdaki yorum sahibi gibi Onur Öymen de Kürtlerin üzerine benzin dökülüp yakılmasından yana.

Bir partinin beyin takımından ve ülkenin hatrı sayılır bir akademisyeninden alınan bu mesajın ne anlama geldiğini açmaya gerek var mı bilmiyorum.

Yirmi beş yıldır kadim coğrafyada süren savaşı ve savaşı oluşturan koşulları kaşımanın faydalı bir şey olduğunu anlatmakta. Bu savaşı otuz iki sınır ötesi operasyonla yürüten aklın sağlam olduğuna dikkat çekmekte.

Bu rantabl savaşın sürdürürlülüğünü “yurtta sulh, cihanda sulh” veciziyle bastırmanın anlamsızlığına dem vuruyordu.

Ve aynen ifadesini veriyorum.

TBMM genel kurulun da “demokratik açılım” ile ilgili görüşmenin ön görüşmeleri devam ederken partisi adına söz alan Öymen “Terör üyelerini kıskıvrak yakaladınız da, ceza almasını mı sağladınız. Atatürk bunu yapar mıydı? Atatürk şeyh Sait’le müzakeremi yaptı bunların hiç birini yapmazdı.” Dedi.

Şeyh Sait bu anlamıyla terörist ilan edilirken aslında Kürtlere terörist demeye getirdiğini de anlamak yüksek bir gerçeklik.

Dünya kendinde değişimi zaruri görürken yazı içindeki yorumcu ve siyasetçinin gerginliğini değişmek istemeyen düşünce stiline bağlamaktan başka şans yok.

Bu ülkede bin yıllara dayanan bir meselenin son çeyrek yüzyılında yaşanan acının ortadan kaldırılmasına yönelik çabaları görmemek ve kafa yormadan bozuk teyp kaseti gibi devamını, tekrarını istemek insanın kanını donduruyor.

 Aynı Öymen aynı konuşmalarına “analar ağlamasın” deniliyor “seyh Sait isyanında Kıbrıs’ta analar ağlamadı mı?” diye devam ediyordu.

Yani Kürtlerle sürdürülen savaşın aslında çok eskiye dayandığı itirafına yansıyordu.

Ve şeyh Sait isyanı ile Kıbrıs’ta analar ağladıysa şimdide ağlasın demekten geri durmuyordu.

Siyasetçinin bu kadar küçülmesine vesile olması acınacak bir durum.

Bir yandan ülke kaynaklarının toplumsal barışla savaş rantından arındırılarak Türkiye’nin rolünü belirlemeye çalışan bir gelişme varken bir yandan da Türkiye’yi hasta yatağına sokmaya çalışan bir anlayış.

Samimiyetsiz siyasetin taraftarı da elbette benzini Kürtlerin başına döküp yok etmeyi önerecektir. Çünkü ülkenin geleceğine dair hiçbir planı olmayanların tavsiyesi de şiddet olur.

Beslendiği savaşın bitebilme korkusu sarmıştı Onur Öymen’i.

Çünkü savaş biterse onlarda biterdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
24 Yorum
İrfan Sarı Arşivi