Madara edilmiş insanlık onuru
Başbakan Erdoğan, ''Göreve geldiğimizde IMF'e olan borç 23,5 milyar dolardı, ama şu anda 1,3 milyar dolara düştü. Şimdi IMF'e biz borç veriyoruz, 5 milyar dolar'' dedi.
Yine merkez bankası rezervlerinin 27,5 milyar dolardan 123 milyar dolara yükseldiğini sözlerine ekledi.
Türkiye’nin kat ettiği aşamayı rakamların sırrına terk edip, göğsünü gere gere indi kürsüden.
Bir Allahın kulu;
12 milyon insanın asgari ücretle yaşamaya mahkum edildiğini söylemedi.
Evin kirası, elektrik, telefon, doğalgaz ve su gibi faturalar o asgari ücreti yutmaya yeter canavarlardır.
Ya bu adamlar ne yer, ne içer?
Çocuklarına, çanta, mont, ayakkabıyı nasıl alacak? Hadi iç elbise giymesinler.
Et, balık, süt bu evlerin mutfağına konuk oluyor mudur acaba?
Bu kesim için tatil rüya, rüyaları da yasak.
Ya % 9,1 olan işsizler ne yapıyordur, nasıl yaşıyordur?
İşsizin, hayal kurabilme isteğini bile tecavüz etmiş bir iktidar yok mu sizce?
Anladık IMF'e borcunuz bitti, Merkez Bankası Rezervlerinizde tavanı deldi diyelim. Kaç yurttaş mutlu bu ülkede onu anlatacak biri olur herhalde.
Sert ve yalan sözlerle ülkedeki insanları nereye kadar kandıracak-korkutacaksınız?
Kredi kartı borçlularından haberiniz vardır belki, 40 ile 50 bin arası bireysel kredi kartı borçlusu intihar eşiğinde.
250 milyar Türk lirası civarında borç.
4 milyon çek karşılıksız çıkmış ve 10 milyar Türk lirası civarında senet protesto olmuş…
Bu yüzden intihar etmiş insan sayısı 200 ile 300 kadardır.
Dağıttığınız yardım kömürleri, makarnayı rakamlara böldüğümüzde, halkın sefalet içinde yaşamasını ve kendinizin de saltanatın zirvesine çıkmasına giden yolunuz istikrarlı görünüyor.
İstikrar içinde yürüdüğünüz yolunuzda ayaklar altında ezdiğiniz insanların onurunu da gördüğünüzü biliyorum. Politikalarınızın seyri bu yöndedir çünkü.
Renkli gazetelerin 3. sayfalarına dikkatle bakılırsa orada tecavüz ve tacizlerin gün be gün çoğaldığını görme şansına sahipsiniz.
Bedenini satan kadınların sayısını ve onları pazarlayanları göz ardı etmeyin.
Anladık evet anladık siz zenginleştiniz. İktidarınız palazlandı, eşarbınız Paris moda günlerinden modaya geliyor ve dolar dolar çoğalıyor fiyatı.
Ama ülkede yaşayan insanların düştüğü durum içler acısıdır.
Piyango çeşitleri aldı başını gidiyor, tüm insanlar medet ummaya başladı buralardan, sömürdükçe sömürdüğünüz insanların cebinin deliğinden sokağa düşen son kuruşuna da göz diktiniz.
Bakınız televizyonlara.
Eşler şebek gibi yarıştırılıyor, üç-beş kuruş için onurları madara ediliyor.
Güvercin taklası attırılıyor, amuda kaldırılıyor, yüzleri gözleri mercimeklerle dolduruluyor, nefesleri ile alay ediliyor.
Adına eğlence dedikleri programlarda, olmadık madrabazlıklarla insanların umutlarının tacirliği yapılıyor.
Hani zengindi ülken, hani hazine para kaynıyordu?
Hırsızlığın hesabı-kitabı vardır belki elinizde. Tinercilerin, balicilerin de…
insanlar, aç olmazlarsa, sağlıklı eğitim alır ve işsiz kalmazlarsa neden hırsızlık yapsın? Neden bedenini satsın? Neden onuru bahasına madrabazların oyuncağı olsun? Neden hayatlarının baharında madde bağımlısı olsun?
Vaz geçin insanları kandırmaktan. Onurunu madara etmekten.
Açıkça şunu deyin “Türkiye parası olanlarındır, diğer unsurlar ancak köle-kuldur”