İrfan Sarı

İrfan Sarı

Kan ve Zam

Kan ve Zam

Arkasında büyük acılar bırakan bu savaşın görünmeyen yüzünden dolayı zam rutin bir uygulamaya döndü. 

Savaşın faturaları yüklü olunca; devlet organizasyonu milli duygulara oynamaya başlayıp, halkı “Bir Türk Dünyaya bedeldir” kıvamına getiriyor.

Üreticiye destekler sadaka boyutunda tutulduğu için de herkes Polatlaşıyor.

Milliyeti nasip derecesinde şehitlikle ödüllendiriyorlar.

Daha iyi bir üretici, kalkınmaya katkısı olabilecek girişimci yerine; daha iyi cop ve o copla insanları daha gaddarca dövecek memurlar atıyorlar.

Gaz bombasının ithalini, savaş uçağının en menzillisini tercih ediyorlar, makine sanayisine. Çünkü yüksek düzeyde güvenlik tedbiriyle halkı çembere kıstırmayı orada oyalamayı daha iyi beceriyorlar.

Üretim bu ülkenin zihnini açar çünkü.

Üretim bu ülkeyi yoksulluktan kurtarır.

Üretim bu ülkeyi demokrasiye taşır.

Üretim adaleti ve sükuneti sağlar çünkü…

Çıraklıktan, kalfalıktan ve ustalıktan ibaret bir iktidarın, devrim sayılabilecek soy kütüğü bende yok. Kimlerde varsa artık…

Kürt meselesi “yok” derecesindedir.

Kalkınma hızı yüksek deniliyor. Ama!

Teknoloji ve bilim yüksek tonajlı savaş araçlarını taşıyabilecek taşıyıcılar, konteynırlar ve benzeri savaş aygıtları üretebiliyor.

Kürt meselesinde de hatırı sayılır bir çözümsüzlükle karşı karşıyayız. Ve öldürdüm, öldürmedim havası hakim. En çok ölenlerse bu ülkenin yoksul çocukları.

Ve sanki en çok insan öldüren galip gelecekmiş gibi!

İşte tam bu nokta da zam mesaisi yapılmaktadır. Maliye bütçede oluşmuş kara deliği kapamak için bürokratlarıyla kafa kafaya verip dünya da eşi benzeri bulunmayan hilelerle vatandaşın cebinden para emiyor.

Hani biz yoksulluğumuzu özledik özlemsine! Ama böyle açıktan açıktan insanlara yoksulluğun reva görülesi doğru değil.

Barajlar yapmak, karakolları yeniden inşa etmek, kurşungeçirmez elbiseler ile çözüm bulmaya yeltenmek, ucu bucağı belli olmayan bir kargaşaya doğru yol almak demek olur ki, bu da azami ölçüde kan akması anlamına gelir.

Akan kanı durdurmak için, maksimum gayret ön plana çıkarsa ne ala! Yoksa zam sınırsız davranışını sürdürecektir.

Zam, çokta para politikalarıyla ilgili değildir.

Neredeyse gün yirmi dört saat, her saniye, savaş için tekerlekler dönüyor ve potinler yürüyor.

Bilindiği gibi tekerlekli araçlar suyla çalışmıyor daha.

Yürüyen potin sahipleri de yeme, içme ve barınma ister.

Birde çıldırmış teknolojinin giderleri.

Kuş değil bu uçaklar bir tahıl tanesiyle uçsunlar.

Ve tüm bunlara rağmen… Ülkede kimse üretmeyecek.

Kırk yıllık hayvan yetiştiricisi koruculaştırılacak.

Çiftçi, “anasını alıp gidecek”

Esnaf, kepenk kapatacak, borç verecek.

Tüccar, teşvik yükümlülükleri altında ömür boyu borca çakılacak.

İthalatı, ihracatı hayaliye yoracaksın.

Tersaneler işçi çıkaracak, madenler kaçak galeri açacak…

Savaşa harcanan faturadan kan damlıyor.

Kan damlayınca son mangır cepte dikkat çekiyor. Gözünü diken dikene…

Dedim gitti; Savaştan vazgeçilirse zam kendiliğinden rafa kalkacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum
  • ahmet / 24 Eylül 2012 Pazartesi 20:05

    Bence de dogru. Iste tam da bu noktada sorulmasi gerek sorusu bölgenin hatta tüm Türkiye'nin kalkinmasinin önündeki en büyük engel nedir? Bazilari kolaya kacip kürt düsmanligi diyecek ve hic bir zaman dogru cevabi bulamayacak. Ben kücük bir örnek vereyim, otuz yildir Hakkari'de yakilan araclar yoldan cekilmeseydi, Yüksekova'ya sadece dagdan gidelebiliyor olurdu.

    Yanıtla (0) (0)
  • serfirazfarqin / 25 Eylül 2012 Salı 00:43

    rahmetli Aziz Nesin diyor ki:Sıçmanın günah olduğu söylense, bu ülkede altına sıçacak o kadar adam var ki... Sayamazsın. Vatan sağ olsun derler Kdv yüzde 25'e çıksın ne olacak vatan saolsun ne yapak bizde beheşlerin ateşinde yanıyoruz!

    Yanıtla (0) (0)
  • Abdurrahman Temer / 24 Eylül 2012 Pazartesi 21:09

    30 yıl önce, 60 yıl cumhuriyet hakkariye keçi yolu yapmamıştı. şimdi yapılan yollar kürdün kara kaşı için değil, kürdü daha kolay vurmak için. yakılan arçların hikayesi senin vicdanının dibinde kararmış!

    Yanıtla (0) (0)
  • UMARIM YAYINLANIR / 24 Eylül 2012 Pazartesi 19:07

    EVET İRFAN BEY İSTİKBAL GÖKLERDEDİR.

    Yanıtla (0) (0)
  • ahmet / 24 Eylül 2012 Pazartesi 22:09

    Tamam ben yaniliyor oluyum ama Allahin icin söyle Abdurrahman kardes. Hakkarinin cevresinde daglara atilan bombalar bir gün sehirin icine atilsaydi, o kadar havan top tank ucak hakkariyi, sirnaki bombalasaydi karadan askeri saymiyorum o sehriler ayakta kalirmiydi? Kürtleri öldürmek icin asfalt yol yapan devlet bu kadar kafasina koysaydi otuz senedir bitirmezmiydi? Devletin yanlisi vardir elbette ama kürtleri daha kolay öldürmek icin yol yaptigina kim inanir? 30 yil önce Anadolunun diger sehirlerinde köylerinde otoban mi vardi?

    Yanıtla (0) (0)
  • kürtoğlu / 24 Eylül 2012 Pazartesi 23:16

    tayyip bir gün giderde , bahçeli hükümet olursa tayyibi çok ararsınız.

    Yanıtla (0) (0)
  • İdolog / 25 Eylül 2012 Salı 06:47

    Devleti ben büyük bir çark ve bu ülke vatandaşı biz yetmiş dört milyon insanıda bu çarkın dişlileri olarak görüyorum.Bu çarkın sekiz-onbin veya ne kadar derseniz dişlisi kırılmış,kırılan bu dişlilerden dolayı bu çark ne kendi ekseninde nede başka eksenlerde sağlıklı dönmüyor.Gelin bu kırılan dişlileri onaralım. Onaralım ki bu çark bütün eksenlerde sağlıklı dönsün.Bizi öldürmek için yol yaptılar,Peki neden hastane yaptılar,neden hava alanını yapıyorlar, neden okul yapıyorlar ? Kimsenin kimseyi öldürme gibi bitirme gibi bir düşüncesi yok.Artık bu sert söylemleri bırakma zamanı geldi geçiyor bile,Türkler ve Kürtler büyük bir ailedir.Bu aile er veya geç bu sorunlarını çözecek. Lütfen ölümleri durdurma adına ortak hareket edelim.

    Yanıtla (0) (0)
  • ÇaKıL TaŞı / 25 Eylül 2012 Salı 11:45

    Esnafa kepenk PKK kapattırır, Tüccara teşvik yükümlülük devlet,
    gariban yoksul mahalledeki ailelerin çocuklarını PKK dağa götürür, gariban ailelerin evlatları doğuya askere gider
    Ölen bir tane üst düzey bürokrat siyasetçi ve askerin çocuğu yoktur askerde ammaaaa hiç bir zengin ve ağa çocuğu bey çocuğu siyasetçi çocuğu da yoktur dağda PKK da.
    İDEALİST olmak duyarlılığı hep garibanlara yüklenir ne hikmetse.
    BARIŞ ne zaman alanlara inse iki taraftanda "tava sapı" misali sert açıklamalar ve sataşmalar tehdit dolu sözler kabadayı külhanvari açıklamalar havada uçuşur ve BARIŞ daha doğmadan ölür..Şimdi bir yetki ve güç olsam BARIŞ için bir defa savaşsam TÜM RADİKAL SAVAŞ YANLILARINI ÖLDÜRMEK İSTERDİM.İşte geldiğimiz nokta.Atgözlükleriniatın

    Yanıtla (0) (0)
  • goyi / 26 Eylül 2012 Çarşamba 00:33

    sayin sari'ya katilmamak elde degil.ben burda sari'nin yazilari elestirecem kusurada bkamayin..
    sayin sari siz yazilarinizda uzun anlatimlara gittiginiz icin anlamakta zorluk cekmekteyiz.onlarca parcayi bir araya getirip bir baslik altinda yaziyorsunuz.yazmaniza karsi degilim .tam tersine zevkle okuyor;okumaya devam edecegiz.ricamiz biraz daha sadelik....

    Yanıtla (0) (0)
  • Barış sever / 27 Eylül 2012 Perşembe 11:54

    düşünmeden konuşmak, nişan etmeden ateşetmek demektir. sen dağda ağa yada zengin üst düzey insanların çocukları yok die bilirsin ama olaya yüzeysel bakmazsan kendi tabirinle at gözüyle bakmazsan ne kadar yanıldığını fARKedeceksin. en zengini de şuan dağda en fAKİRİ de. varlıklısıda orda çulsuzu da. gidenlerin paydası eşit ama hepsinin ideolojisinde tek bir gerçek vardır oda ÖZGÜRLÜK.SADECE bil istedim.......

    Yanıtla (0) (0)
  • ÇaKıL TaŞı / 27 Eylül 2012 Perşembe 14:09

    Abdurrahman efene/barış sev/m/e/z/r'e cevabımdır
    Sallama efendi sallama senin adına yazdığın barışseverlikten nasibini almış olsaydın ki eğer savaş çığlığı olan satırların olmazdı yorumda. Özgürlük evet özgürlük ama kaypak ve kaydırak bir özgürlük narası attığın. Bana bir tane isim ver zengininden beyefendi ama ben sana bir sürü tanınan ailenin dahası özgürlüğün sözde çığırtkanları olan sen gibilerinin kaç tanesinin o özgürlük çığırtkanlığına karşın bırak dağı sokakta taş atan çocukları bile olmadığını yaziim istersen.Sen kendinden bir isim verebilirmisin bu çığlığına karşılık başkalarını bırakta? O özgürlük gelecek ama senin gibi kuru sıkı barış sever yazan IRKÇI SEN gibi sahte kahramanlarla değil. Barışa gerçek inananlarla gelecek.

    Yanıtla (0) (0)
  • ÇaKıL TaŞı / 27 Eylül 2012 Perşembe 14:34

    Sen daha yorumun içeriğini anlamamışsın efendi.sallama poşet çay gibi yorumun :) sadece güldüm sana hemde katıla katıla savaş çığlığı atan satırlarına özgürlük felsefesi yapan sözde kelamına bilmemi istediğin YALAN'a...Senden bir örnek ve isim versene bana...

    Yanıtla (0) (0)
  • jinda baran / 27 Eylül 2012 Perşembe 15:43

    yazdıklarınız ne kadar da doğru. ama bunu bir türlü anlamak istemeyi, farklı anlamlar çıkaranlar var.ama olsun bir gün onlar da bu gerçeği hakkıyla öğrenecekler.çünkü davulun sesi uzaktan hoş gelir. kulağının dibinde çalınıp.kulak zarını patlattığında.... elbette elini kulağına atar.

    Yanıtla (0) (0)
  • ÇaKıL TaŞı / 28 Eylül 2012 Cuma 17:39

    Her şekil de Savaşın faturasını halk öder evladıyla canıyla kanıyla vergisi ile yüksek zamları ile ve asla çözüme ulaştırmazlar çünkü birileri silah parası kazanmak ister. Ve aslında özgürlük de savaşcı da bu sırtlanlara hizmet eder. Bir kez daha diyorum temcit pilavı misali de olsa "SAVAŞ AHMAKLARIN OYUNU ÖNCELİKLE" oysa o silah paraları nasıl ZENGİN GÜÇLÜ bir EKONOMİ ve BARIŞ getirirdi EKONOMİSİ GÜÇLÜ VE ÖZGÜR OLAN TOPLUMLARIN BİREYLERİ DE ÖZGÜRDÜR..ÖZGÜRLÜK AÇ OLMUYOR..

    Yanıtla (0) (0)
İrfan Sarı Arşivi