İnsanlık dersinde kalanlar ve Özgecan
Türkiye iktidarı, kabahatini yine eline yüzüne bulaştırdı…
Özgecan Aslan, bir yaratık aile ile arkadaşları tarafından vahşice katl ediliyor ve bu vahşiliklerini sistemin zaaflarından geçirebilmek için türlü türlü ifade ederek, hayasızlıklarını/utanmazlıklarını da açık açık ortaya koyuyorlar.
Mersin’de bu vahşet işlenip katil zevatı göz altına alındığı andan itibaren de konuşanların ağzı bir berbat bıçak olmaya başladı.
Böylesi bir vahşet karşısında ülkenin muktedirleri bilerek-isteyerek-bilinçlice yön değiştirme ve “İdam” “Hadım” başlıklarıyla kadına olan ayrımcılığı kapatma telaşına girdi.
Bir kadın hunharca katledilmiş, adam, “Biliyorsan Fatiha oku” diyerek adeta katın cinayetlerini ve tecavüzü görmezden gelmeye çalışıyor.
Bir başkası “Hadım” diyor.
Bir diğeri; “Başıma gelseydi elime silah alır öcümü alırdım” dedi.
Kulaklarınıza inanamıyorsunuz bir an.
Sonra sendeleyip kendinize geliyorsunuz kendi kendinize burası Türkiye1 diyorsunuz.
Okulun birinde öğrenciler tepkilerini göstermek için siyah giyindiğinden okula alınmıyor.
Berbat bir sevgisizlik iklimi sürüyor.
Özgecan’ın annesi babası son derece metanetle topluma sevgi dersi vermeye çalışırken, muktedirler öfkenin, kinin, ayrımcılığın, ayrıştırmanın fitilini tutuşturmayla meşkul durumdalar.
Anne ve baba acı içindeyken dahi topluma insanlık dersi istiyor.
Fakat muktedirler telaş içinde bu yarayı örtbas edip konuyu farklı mecraya taşımaya çalışıyor.
Halkın yöneticiden istediği, yöneticinin halktan istediği arasındaki mesafe insanlık oluyor böylece.
Küba’ya camii yapma projelerinden vaz geçip kadın cinayetlerinin ve tecavüzün önüne geçecek programlar ve yasalara dönülmesinin ne kadar elzem olduğu gerçekliğinin isyanıdır aslında şu günlerdeki haykırış.
Bu haykırış kaybolup giden insanlığın sahiplenişidir.
Bu insanlık dersi; “Kadına kalkan eli kırarız” derken az ötede polise kadını dövdüren anlayışı içermez.
Bu insanlık dersi; Tecavüzü ve vahşeti protesto eden kadınlara kaba kuvvet, gözaltı uygulamayı ret eder.
Yalnız ve yalnız okullarda insanlık dersi içerir.
Osmanlıcadan önce gelir insanlık dersi. Zorunlu din dersinden evvel gelir.
Etek boyuyla uğraşmaz.
Anamızın diziyle alakası yok, saçla başla yakından uzaktan ilgili değil bu insanlık dersinin.
İdamla,
Hadımla,
Linçle,
İlgili değil bu insanlık dersi…
Çünkü hiçbir idam Özgecan’ı geri getirmez.
Hiçbir hadım, hiçbir linç…
Geri getiremez katledilen kadınları, çocukları.
Tecavüz edilen kadınları, taciz edilenleri ve çocukları…
"burada böyle;
çocuklar ömürlerinden çok önce öldürülür
biliyorum zor;
ama gözün yerde kalmasın..."
Kabahatlerini görebilme erdemliğine ulaşmak yerine kafa karıştırma, hatada ısrar etme, kendilerini var etme telaşıyla politika yapmak bu ülkeye mahsus.
Bu ülkede muktedirler hırsızları tecavüzcüleri sokağa salar yalnız.
Ve suça meydan verir.