Facia!
Talih kuşu, bu kez de konmadı başımıza ve sonuncu olmaktan kurtulamadık. Sihirli bir değeneye ihtiyacımız mı var? diye düşünmekten kendimi alamıyorum. hatta hatta şanstan bile medet ummaya başladım. Acaba biz ya da çocuklarımız zeka özürlümü? Eeee kimselerde hakkımızı yemiyor ki. Bu klasik kıvırmayı da beceremeyiz alimallah. Peki kimse kimsenin hakkını yemiyor mu sizce? Düşünün önünüzde daha çok uzun zaman var.
Evet, birileri bizim çocuklarımızın geleceğini karartıyor. bu birileri siz olmayın. Ama kesin olan birileri bizim çocuklarımızın geleceğini, şehrimin altyapısızlığında karartıyor. İşsizler ordusuna,sürüyle diplomalı işsizler kattığınız şu süreçte dahi tutup bir yerlerden kendinize doğru çekecekseniz, helal olsun size!! Başkada diyecek laf olamaz zaten. Allah aşkınıza! durup bir düşünün. Yanlış nerede diye? Bendeyse haykır suratıma... sizdeyse sınayın kendinizi... yok eyer devlet diyorsanız,kendinizin de devlet olduğunu unutmayın sakın! O halde boş durmayın şu devlet denen mekanizmayı harekete geçirin ...
Öğretmen stajyer diyorsunuz: vicdanınız patlasın sizde stajyer değilmiydiniz unuttunuz mu? Okul (fiziki mekan) yetersiz dersiniz: siz sanki AB standartlarında okullarda okudunuz! Veli dersiniz: sanki sizin ebebeynleriniz her gün okullardaydı! Yeter artık!... kendinizi kandırmayın. Bu yoksul ama onurlu halkın başına güzel şeyler getirin. Kazın kalbinizdeki mezarı, içinde paha biçilmeyen gömüler bulacaksınız emin olun. Yeter ki mesleğinizi yavrularınız kadar sevin.
Lütfen, bu yazdıklarımı ukalalık olarak algılamayın. “karnımızda sözümüz var halden bilene”meslek aşkıyla,kutsallığınızı ilan etmek sizin elinizde....
Doğru,öğretmenin rahat edebileceği bir iklim yapımız yok. Kar-kış-boran ne yapalım? Deniz çok uzak valla. Güneş pembe panjurlu evimizin camından sızmıyor!.. ne edelim? On bir ay kış, bir ayda ramazan, demiş birileri... bu yazgıyı yazan yazmış, kimedir siteminiz? Yok!.. yok!...yok!... evet yok. Ama var olan bir şey var,bütün yüreğimizle öğretmenin yanındayız. Varsa bunun yanlışı birileri söylesin,düzeltelim bari. Evet kardaş!.. sosyal alanlarımız yok, gidip dinlenebileceğin,stres atabileceğin. Bari sen acı aç aç bakan yüzlerimize. Ne olur!!...artık sonuncu olmak diye bir yarışta Şırnakla at başı koşmak istemiyorum. Kafa tutuyorum kendime!..
İnadına ... inadına... acıyın ne olur acıyın bana!!....
Açın gönül pencerenizi,bakın yukarıya. Bir de vicdanınıza dokunun, bilirim inciniyor, biliyorum sizde bunu biliyorsunuz. Ama vakti geldi bir yerleri harekete geçirin, yoksa seni de, senin çocuğunu da o hazin son bekliyor. Hani ne derler “susma sustukça sıra sana gelecek”
Şunu dedirtmeyin!.. ÖSS ile Milli eğitim, Hakkari dolaylarında çarpıştı. Meydana gelen bu çarpışma sonucu,yüzlerce öğrenci hayatını kaybetti, onlarca öğretmen yaralandı. Bu arada olay yerine gelen veliler sinir krizleri geçirdi. Bu facianın sorumluları hakkında bir arzuhaldir bu benim yazım.