Tutuklu 5 kardeşten 2’sinin tahliyesine ‘yönetmelik’ engeli

Tutukluların yaşadıkları hak ihlalleri, “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik”in 31 Mart 2020’den itibaren yürürlüğe girmesi sonrası daha da arttı. Bu yönetmelikten bir yıl sonra cezaevlerinde oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulu (İGK), koşullu salıverme şartları oluşan tutuklular hakkında “iyi halli” olup olmadıkları hususunda değerlendirme yaparak, tahliyeleri engellemeye başladı. Söz konusu kurullar, tahliyelerin engellenmesine dair hazırladıkları raporlarla gündemden düşmüyor. 

Hakkarili Ertunç kardeşler de bu kurulların mağdurları arasında. Siyasi gerekçelerle çeşitli mahkemelerde açılan davalarda Ertunç kardeşlerden Fırat’a 16 yıl, Murat’a 25 yıl, Ali’ye 14 yıl, Recep’e 14 yıl, Ferhat’a ise 12 yıl hapis cezası verildi. 7 yıldır tutuklu olan Ferhat, Trabzon Beşikdüzü T Tipi Kapalı Cezaevi’nde; 10 yıldır tutuklu olan Recep ve Murat Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde; 7 yıldır tutuklu olan Fırat Ertunç, Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde; 4 yıldır tutuklu olan Ali Ertunç ise Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunuyor. Türkiye’nin iki uç kentinde çocukları bulunan anne Şemsihan Ertunç, yıllardır çocuklarını göremiyor. 

Hakkari'de yaşayan Şemsihan Ertunç’un tutuklu 5 oğlundan Ferhat ve Recep Ertunç, cezalarını tamamlamalarına rağmen infazları yakılarak tahliyeleri 3 ay daha ertelenirken, oğlu Ali Ertunç’un ise tahliye edilmesine az bir süre kala farklı dosyadan tutuklama kararı çıkarılarak tahliyesi engellendi.

3 OĞLUNUN TAHLİYESİ ENGELLENDİ

Çocuklarının cezaları bitmesine rağmen tahliye edilmediğini vurgulayan anne Şemsihan Ertunç, her iki oğlundan 7 yıldır tutuklu olan Ferhat Ertunç, 25 Şubat’ta; 10 yıldır tutuklu Recep Ertunç ise 14 Mart’ta cezalarını tamamlamalarına rağmen “pişmanlık” yasasından yararlanmadıkları gerekçesiyle infazları yakılarak tahliyelerinin engellendiğini vurguladı. 5 oğlunun her birinin de farklı cezaevlerinde tutuklu olduğunu söyleyen Ertunç, “Oğlum Ali Ertunç’un da tutukluluk süresi dolmasına rağmen farklı dosyalardan yargılanması olduğu için dosyaları birleştirilerek tahliyesi ertelendi” dedi.

‘EVE BAKACAK KİMSEM KALMADI’

Cezası tamamlanan tutuklu çocuklarının bir an önce tahliye edilmesini talep eden Ertunç, evinde tek başına kaldığını ve evi geçindirebilecek kimsenin olmadığını belirtti. Ertunç, “Eşim vefat etti, 5 oğlum var, her 5’i de şu an cezaevinde tutuklu. Eve bakacak hiç kimsem kalmadı. Cezaevlerinde cezalarını tamamlayan tüm tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz. Bize bu yapılanlar bir zulümdür. Biz de bu zulmü kabul etmeyeceğiz. Türkiye’de adalet yok, eğer olsaydı şu an çocuklarımız alakasız bahanelerle içeride tutuklu olmazlardı” diye konuştu.

Cezaevinde siyasi tutsaklara yapılan “pişmanlık” dayatmalarının yerinde olmayan ve alakasız bir karar olduğunu belirten Ertunç, cezaevi yönetimi ve İGK’nin 10, 20 ve 30 yıl cezaevindeki siyasi bir tutuklunun pişmanlıktan yararlanmayacağını bilmesi gerektiğini vurguladı.  

SERBEST BIRAKILMA TALEBİ

Adalet Bakanlığı’na siyasi tutukluların serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunan Ertunç, alınan hukuksuz kararlarla çocuklarının tahliyelerini engellenmemesi gerektiğini vurguladı. Kendi oğlu gibi cezaevlerinde infazı ertelenen binlerce tutuklunun olduğuna işaret eden Ertunç, konuşmasını şöyle tamamladı: “30 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan binlerce kişi, tutukluluk süreleri dolmasına rağmen tahliye edilmiyorlar. İnsanları katledenlere 30 yıl gibi ceza verilmezken, çocuklarımız halkı ve davaları için mücadele etmesinden kaynaklı 30 yıl ve üstü cezalara mahkum ediliyorlar. Tek talebimiz evlatlarımızın derhal serbest bırakılmasıdır.”