kayıtlarda var
kronolojik bir vakadır zamanı kaydetmek
önce doğar tebessüm ve çığlık çığlığa ağlar
karmakarışıktır
ne yapsan öpemiyorsun yaranı
yani duyguların bir ipin ucunda ve usunun uçurumlarında
yoğrulmuyor öyle avuç avuç
kesin bir kanama halidir hep kalbinin duvarlarında
pamuk banamıyorsunuz
sıcak akar
işte o zaman kar en çok sana yakışıyor
fakat esmerlikte huydur hem de sırılsıklam haliyle
örneğin saçları hep zifiriye yorar şiirler
ben şair olduğumdan beridir
saçların
bas baya siyah
işte şimdi geçmişimin zamanlarını yürüyorum
ne ara rastlaştık ki
bir birikmişsin bir birikmişsin itiraz etme
taşıyabilirimsin
dudağıma sol yamaçtan kabuklanmış bir ciğer ağrısı olsa da
bırak onu
keşife çıkmış gözlerini de buldum
kahve değirmeninin de
içimdeki seni ele veriyor her şey
sokağa atılan gaz bombası
başına buyruk edepsiz küfürler
kafatasıma yağmış beyaz saçlar
bir iş var bende
sevmek az kalıyor yanında
babam öleli yetimim biliyorsun
kiralık katil gibi peşimde yalnızlık
ense kökümdeki ben
mayın
utanmak soy isim davası açmak gibi
o zamanlar yalnız uyumaktan korkardım
arsız toprağın çamur hali gibiydi yataklar
onun için
çikolata sevmeye yeni başlamışım
bilirsin sen yalnızlığı
terazi kasesine benzer
bir yukarıda bir aşağıda
ne zaman bir hizaya gelseler de adalet tam olmuyor
çaresine bakılmalı ama
zaman yanlıştır ya da insan
örneğin balkonlara kuş yuvası bırakılmıyor artık
dudaklarımızın hırsını kelimeler kaçırmış
azgın susuşlar
sür
yara sızıma
yoksa gözünün yaşı yanağımdan akar
kızıl kanatlı kuşlar konar
yüzümün coğrafyasına
süzül süzül
kül ateşten sonra olur
bilirsin
buz koy sesimin şişiğine
yaram yalnız bir Kürdistan gecesinde azıyor
cinayetler deriliyor kötü cadıların koylarında
çocukları koparıyorlar dalından
bir tel ses
ağıt
duyulmaz