Öncesi 20 Temmuz 2015’e dayanan ve 1 Kasım 2015 seçimlerine kadar süren. 1 Kasım’dan sonra da daha da tırmanarak yükselen bir şiddet sarmalına girdi bölge coğrafyası. İnsanlar katlediliyor, mekanları başlarına yıkılıyor. Ölüleri günlerce sokak ortasında, buzdolaplarında defnedilmeyi bekliyor. Tarihi ve kültürel mekânlar tahrip ediliyor. Özcesi fiili bir savaş hali yaşanıyor.
Bütün savaşlarda olduğu gibi en büyük ıstırabı da sivil halk yaşıyor. Kendi mekanları yasaklı bölge hali olma yüzünden kendine yabancılaşan mekanlar haline dönüştürülüyor. Göç ediyor, göç ettiriliyor. Birkaç yüz metre öteden kendi evlerinin, sokaklarının, mahallelerinin yıkımına hiçbir şey yapamadan sadece seyirci olarak kalıyor / kalınıyor…
İşte bu gibi durumlarda ister istemez duyarlı şahsiyetler, kurumlar insanlık hemhalliği üzerinden fiili duruma müdahale etmek ihtiyacı duyuyor. Diyarbakır’da yaklaşık 40 gündür Sur beldesinde süren sokağa çıkma yasağı nedeniyle göç etmek durumunda kalan ve artık “Onur da Ağlar” diyerek açlığın gururu yendiği düzeye düşen sur sakinleri için bireysel, grupsal kampanyalar acil ihtiyaçlar için yürütüldü. Her birimizin vicdan saikiyle çabaladıklarımız ilk acil müdahalelerdi.
Bu ilk acil müdahilliklerden sonra; 2 Ocak 2016 tarihi itibariyle 2014’den bu yana yaklaşık 26 yerde örgütlenmiş bulunan ve merkezi Diyarbakır’da olan Rojava Yardımlaşma Derneği Sur, Cizre, Silopi ve diğer yerleşkeler için kapsamlı bir destek ve yardımlaşma kampanyası başlattı.
Rojava Derneği daha önce Şengal ve Kobanê için kampanyalar yürütmüş başarılı ve yüz akı bir örgütlenme. Önceki gün dernek eşbaşkanalarını ziyaret edip bilgi aldım. Kısa zaman aralığı içinde bin dolayında acil ihtiyaçları olan ailelere ulaşmışlar. İki bin dolayında ailede listelerinde. Her ilçede ayrı koordinasyon oluşturmuşlar.
Çabalarına destek olunmalı. Ayni nakdi her türlü katkıya hazır Rojava Derneği…
“Cizre, Silopi, Dargeçit, Nusaybin, Derik, Silvan ve Sur’da sokağa çıkma yasakları ve ilçelerin abluka altına alınması nedeniyle en temel insan haklarından sayılan yaşam hakkı başta olmak üzere barınma, sağlık ve beslenme hakkı ihlalleri her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle, Diyarbakır’da içinde derneğimizin de yer aldığı bir koordinasyon oluşturuldu. Bu koordinasyon Sur ilçesinde ihtiyaçların tespiti ve yardımların düzenli dağıtılabilmesi amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Bu koordinasyonun benzeri diğer ilçelerin bağlı olduğu illerde de oluşturulma çalışmaları devam ediyor.
Duyarlı insanlara sesleniyoruz: Gıda bağışında bulunmak isteyenler, Diyarbakır’da bulunan tüm yerel marketlere uğrayıp 50 TL’lik gıda paketlerini makbuz karşılığı yapabilirler. Gıda bağışını elden teslim etmek isteyenler, Sümer Park’ta bulunan depomuza götürebilirler. İl dışından kargoyla göndermek isteyenler derneğimizin adresine gönderebilirler ya da Diyarbakır otobüs firmaları aracılığıyla da bize ulaştırabilirler.”