Yine gaz sıkıyor polis.
Avukatlar tekme tokat gözaltına alınıyor.
Roboski’de katledilen 34 Kürt gencinin dosyasına görevsizlik kararı veriliyor.
TBMM’de BDP’nin verdiği biber gazı önergesine AKP den Ret geliyor.
Bir dönemin işkence merkezi olan Diyarbakır cezaevinin müzeye dönüştürülme talebine kapı kapatılıyor.
Bunların gerçekleştiği yer Türkiye. Tarih: Haziran 2013
PKK ve TSK karşılıklı silahları susturmuş.
İktidarda ise Razı Kürtlerin Razı olduğu siyasi oluşum.
Başbakan: Recep Tayyip Erdoğan.
Salı günü gurup toplantısında şöyle der: “Gezi Parkı, gezi alanıdır, işgal alanı değil”
Tamda onun dediğinin aynısını diyor “işgalci” diye itham ettiği o insanlar.
AVM yaparak orayı işgal etme diyor Başbakana…
Burası bizim gezi alanımız, buradan elini çek diyorlar.
Ellerinde silah yok. Sırt çantalarında bomba bulunmuyor.
Mintan katına ağaçları kesmeyin diyorlar.
Buna karşı; Sen misin bunu diyen?
Cevap olarak: biber gazı bombası, tazyikli su, TOMA, Robokoplar, kesilen ağaçların misli fazlası polis…
Taksim meydanında, yasadışı pankartlara kızmışlar! (Tabi pankartlar ülkeyi böler maazallah!)
Razı olmayan yurttaşlara kızmışlar!
Onlarla birlikte razı yurttaşlar da kızmış ve hatta Razı Kürtlerde kızmış!
Vay baboooo!
Vali, İç işleri bakanı, başbakan yani hepsi kızmış…
Onun için Roboski’de katledilen Kürt Gençlerinin dosyası, askere havale edilmiş…
Havar içinde dağlar taşlar, yüreği bir kez daha kanatıldı anaların.
Sizi, sizi vuranlara havale ediyoruz demeye gelir bu tutum…
Bu tutum, sizi dövsekte-öldürsekte gıkınız çıkmamalı demektir.
Çünkü “Şifre Buyurmuş Bir Paşa”
Açık açık deniliyor; Sizin arzularınız…
Sizin önergeleriniz…
Sizin talepleriniz…
Hepsi susmaktan ibaret olmalıdır. Yoksa!
Avukatları dövüyor polisler, tıpkı “Hakkârili Cüneyt” in kolunu kırdıkları gibi. Kıvırıp kırmaya çalışıyorlar.
Ve Diyarbakır işkencehanesini, Diyarbakır zindanını müzeye çeviremezsiniz demiş devletin kabadayı yöneticileri.
Vahşetin ana sayfasını yırtıp atmak istiyorlar.
O izbe, o kuytu duvarların arkasında yaşananların parmak izlerini kaybettirmek hedefleri.
Tuzu kuru, razı Kürtler!
O demir parmaklıkların ardında, yaşananların acı çığlıkları kulaklarınıza değmedi tabi.
İnsanlığa çalınmış karanın farkında değilsiniz.
Şimdi yeniden biber gazı ve tazyikli su sıkılıyor insanlara.
Razı olun siz!
Dövülünce insanlar, sövülünce, tehdit edilince, itham altında bırakılınca, türlü isim verilince, gözaltına alınınca, öldürülünce, işkence edilince de susun…
Razı olun…
Son insan vurulana, son ağaç kesilene, son yangın çıkana kadar susun… ve bir daha konuşmayın…