Enkazın altında kalmış insanlar gibi 32 devlet görevlisinin altında ezilen 13 yaşındaki bir kız çocuğuna hukuk “kendi rızasıyla” demiş.
13 yaşında “Kendi Rızasıyla” birlikte olduğu çoğu devlet adamını korumak üzere yüce adalet tutum almış…
Yüreklerin fay hattına bakar mısınız?
Köpek balıkları gibi dişlerini bir çocuğun bedenine geçiren müsvete insanları bataklıklarında çekip çıkaran kurtarıcılara ne diyeceğiz ki.
Ülke baştanbaşa cenazeler görürken, bir yandan depremler insanları homurtusuyla korkutup canlarını alırken, hala kendi yakınlarını tonlarca beton ağırlıklarının altında ararken anneler, artçı sarsıntılarla yürekler ağza gelirken tutup böylesi bir havada çaktırmadan devletin baba adamlarını yasalarla korumaya ne denir bilinmez ama düpedüz ayıptır bu.
Yani akrep akrebe etmez bunu.
Devletin maaş verdiği ve insanlara hizmet etmesi için ödevlediği bu atık insanlar halkın çocuğuna bıkmadan usanmadan tecavüz edip timsah gibi güneşlenecek bir yandan bir yandan da “kendi rızasıyla” denilerek çocuğa bir kez daha o ağır travmayı yaşatacaksınız.
Bunun adına da adalet diyeceksiniz.
Adil devletin şanı şöhreti 3 çocuk planına işaret edip duruyor, bu dünya ya gelen çocuklar devletin kasasından beslenen beslemelere kurban edilecek kim bilir.
Kurtlar gibi dişlerini bileyen o kabzasızlara kuzular sunulacak yani…
Üç çocuğu dünya getir dünyaya gelişleri kabahat şerefsizler tarafından kirletilsin… Hayalleri kurutulsun. Umutları kırılsın.
Bu paradoksal proje burada biter…
Çocuktan söz ediyoruz. Rızası çocuk, kendisi çocuk, bedeni çocuk, hayalleri çocuk olandan konuşuyoruz… Çocukların gelecek olduğu ve umut olduğu düşünüldüğünde yasalar önünde çocuklukları değerinde muhafaza edilecek ve korunacak olması gerektiğini söylemeliyiz.
Yurttaşın çocuğundan söz ediyoruz. Yasalar önünde devletin garantörlüğünde reşit olana kadar koruncak olan çocuklardan.
13 yaşında kendinden yaşça çok büyük embesilin saldırısına uğramış bir yurttaşın çocuğu.
Kirletilmiş rüyaları karabasana dönüşmüş bir kız çocuğunun çocukluğundan söz ediyoruz.
Bu durumda devlet yurttaşını mı korur tecavüzcü memurunu mu?
Anlaşılan kayıtsız şartsız millet devletindir…
Bu ayıp, bu yüz kızartan suç, bu insanlık sorunu vicdanlara yumruk gibi oturmuştur.
Bir kız çocuğunun diri diri gömülmesidir bu karar.
Tarih tekerrürden ibaretmiş meğer…