Türk başbakanı Erdoğan bu aralar sert çıkışlar yapıyor. Filistin üzerine kendi gibi düşünmeyenleri, İsrail’i ve Batı’yı topa tutuyor.
Diğer Müslüman ülkeleri ve liderlerini, İsrail’in Gaze’deki zulmüne karşı sessiz kalmakla suçluyor.
Hatta Hitlerin geri gelmesini Allah’tan dileyip duruyor.
Nüfusu üç yüz milyonu geçen ve Hamas liderlerini lüks saraylarda ağırlayan Arap dünyası da benzer eleştirileri başkalarına yöneltiyor ya da sessiz kalıyorlar.
Fakat nedense İslam dünyası kendine dönüp bakmak istemiyor.
Oysaki bu kesimin kendilerinden başka kimseye yaşama hakkı tanımayan politikaları ortada.
Bizzat üretip büyüttükleri eli palalı güruhların Ortadoğu’da estirdikleri terörizm de cabası.
Ellerine almışlar koca satırları ‘şahadet getirip Müslüman! olun bre zındıklar ya da ölün’ diyorlar.
Bir günde iki bin insanı elleri bağlı halde dizüstü çökertip kafalarına sıkıyorlar, kestikleri kafalarla top oynadıkları videoları gururla internet ortamında paylaşıyorlar.
Çoluk çocuğa tecavüz edip kafalarını gövdelerinden ayırıyorlar.
Fakat Batı’yı şeytanlıkla suçlayıp demokrasi ve insanlık dersleri veren Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi Müslüman ülkeler bunlara karşı hiçbir ses çıkarmıyor.
Aksine, verdikleri destek yetmezmiş gibi bu çetelerin yaptıklarını dünya kamuoyundan gizlemeye çalışılıyorlar.
‘Haşa! Müslüman Müslüman’ı öldürür mü’ diyorlar.
Gündemi değiştirmek için de Hamas’a gaz verip İsrail’in üzerine salıyorlar. Hamas’a sizin arkanızdayız deyip fakir Filistin halkını İsrail’e kırdırtıyorlar.
Bir zamanlar dünyanın çoğu, Filistin davası taraftarıydı. Ama şimdi kimsenin umurunda değil.
Çünkü Müslümanlar Filistin davasını kullanıyorlar, davaya gölge düşürüyorlar.
Bildiğiniz gibi birkaç gün önce gündem, sahte Müslüman çetelerinin Ortadoğu’da estirdikleri terörizm idi. Fakat gündem aniden İsrail ve Gaze oluverdi?
Çünkü yüce sunicilik IŞİD projesi de suya düşmek üzere.
Malumunuz, Kur’an dışı sunicilik oynayan Siyasal İslamcılar bu Emevi karanlık Müslümanlığını Tunus’ta, Libya’da denediler olmadı, Mısır’da da ters tepti. Şimdi ise Suriye’de ve Irak’ta uygulamaya çalışıyorlar ama yine tutmuyor.
Bunu örtbas etmek için de Hamas’ı kışkırtıp İsrail üzerine salıyorlar. Olan Filistin halkına oluyor.
Şu bir gerçek ki İsrail’in yaptığı zulüm Müslüman geçinenlerin yaptığından pek farklı değildir.
Öyle ki; 1960’dan beri İsrail’in katlettikleri bunların bir yılda katlettiği sayıyı geçemiyor.
Örnek olarak, İsrail on günde yüzü aşkın Hamas militanı olmak üzere beş yüz insanı katletti. Oysa bunların çetelerinin Rojava ve Irak’ta katlettiği insan sayısı on bini geçti.
On yıllardır Kürtler, gerek Türkiye’de, İran’da, gerek Suriye’de, çok ağır koşullarda yaşıyorlar.
Bu devletlerin Kürtlere karşı uyguladıkları politikaların İsrail’in Filistinlilere karşı geliştirdikleri politikalardan, uygulamalardan çok daha ağır olduğunu herkes biliyor.
1920‘lerden bu güne kadar öldürülen Müslüman Kürt sayısı beş yüz bini geçti.
Müslüman ülkelerdeki diğer yerlerde katledilen Müslüman sayısı milyonları geçer.
Ve hala Türkiye’de binlerce Kürt çocuğun cezaevlerinde olduğunu, İran’da her ay onlarca kişinin idam edildiğini, Rojava’da yüz binlerce kişiye kimlik dahi verilmediğini herkes biliyor.
Ama herhangi bir yardım kuruluşunuzun bu mağdur Kürtlere arka çıktığı, onlar için bir kampanya yürüttüğü, dahası gıgınızın çıktığı görülmüş değildir.
Takipçisi olduğunuzu söylediğiniz Allah’ın, Peygamberin kitabında ‘ben canlıları çeşit çeşit, renk renk yarattım’ diyor Allah.
Sizler ise tek bayrak, tek dil, tek millet, tek renk diyorsunuz. Allahın yarattıklarını yok sayıp farklılıklarını tekleştirmeye çalıyorsunuz, öldürüyorsunuz…
Allah’ın ve Peygamberin dininde ‘her milletin hakkı vardır ve bu hakları her çeşit tecavüz ve saldırılara karşı garanti altına alın’ deniyor, ‘öldürmeyin, zorlamayın, sevin’ deniyor.
Oysa sizler, herkes benim gibi düşünsün, benim dilimi konuşsun, benim gibi ibadet etsin diyorsunuz?
Kâfir İsveç’te 123 dilde eğitim veriliyor Almanya’da, daha bir sürü kâfir ülkede onlarca dilde eğitim veriliyor. Bu ülkeler salatalık gibi bölünmüyor.
Şeytanlık ve kâfirlikle suçlayıp durduğunuz bu ülkelerde ‘sen Sunisin, Şiisin’ Kürtsün deyip kimse kimseyi kesmiyor.
Kimse kimsenin dilini, dinini yasaklamıyor!
Kuşlar, ayılar gibi böğürebilir mi? Ya da inekler kediler gibi miyavlayabilirler mi?
O halde deden Müslüman ülkelerde tek dil, tek din ve diğer tek tekler var?
Altmışın üzerinde Müslüman ülke var. Hangisinde bilimsel ve çok dilli ya da kültürlü bir eğitim sistemi var?
Şimdi sormazlar mı sizinkiler kafa kesince haklı oluyorlar da İsrail ya da başkası öldürünce neden zalim oluyor?
Yani, sizden olana olunca şiddetle kınıyorsunuz fakat sizden olmayınca şiddetle vuruyorsunuz.
Dolayısıyla eliniz kanlı iken gerek dünya kamuoyunun gerekse gerçek Müslümanların deli dana böğürmelerinize kanıp sizi ciddiye almalarını beklemek abesle iştigaldir.
Daha açıkçası; eğer sizler, İsrail’den daha zalim ve sahtekâr olmasaydınız, çetelerinizin yaptıklarına da karşı çıksaydınız bu gün belki Gazeli bebekler bombalarla parçalanmazdı.
Eğer Roboski’de parçalanan bebeklerin çığlığını duysaydı sahte Müslüman yüreğiniz,
Irak’ta, Rojava’da, Sudan’da, Nijerya’da, Kürdistan’ın diğer parçalarında, dünyanın diğer bölgelerinde zihniyetinizin öldürdüğü bebeklerin çığlığını duysaydı yüreğiniz; medeniyette, hümanizmde, kendi insanına hak hukukta sizlere on basacak batı, sizi kaile alırdı. Ve caydırıcı gücünüz olurdu.
Şu bilinmeli ki, ona, buna zalim, şeytan diyerek sadece cahil bıraktığınız, yüzyıllardır izole ettiğiniz güdümünüzdeki güruhlarınızı, gruplarınızı kandırıyorsunuz.
Kiminiz logonuza, isminizin yanına Muhammed yazıyorsunuz, kiminiz ise her yerine Allah u ekber…
Ama emelleriniz apaçık ortada.
Şimdi, bir kedi veya köpeğin yavrularının rahatsız olmaması, incinmemesi için koca ordusunun geçiş yolunu değiştiren Hz Muhammed’in hoşgörüsünü bildiğinize emin misiniz?
Bu tutumunuzla her gün defalarca ismini andığınız Allah’a, Kur’an’a karşı çıkmıyor musunuz?
Siz o kitabı okuduğunuza emin misiniz?
Okuduysanız neden ona uymuyorsunuz? Aksini yapıyorsunuz?
Sahi, siz İslam mısınız?
İskender Kahraman