Merhaba Uğur,
Uğur, daha 12 yaşındaydı ve 13 kurşun sıktılar küçük bedenine, onun için ben bu toprakları sevdim gitmeyeceğim, kim nereye gidiyorsa buyursun gitsin.
Hani ne demişti şair;
Aç kaldım
Susuz kaldım
Terk etmedi sevdan beni.
Kim olsa bu toprakları terk edemez çünkü dedelerimiz toprağın derinlerinde bizi gözlüyor, bizi dinliyorlar.
Adına yaşam dedikleri bu vuslat bize borç verilmedi ya da kimse babasının hayrına bize bakş etmedi. Bu topraklarda yaşamanın adı şeref oluncaya kadar nasıl ki çok emek verildiyse bundan böylede şereflice hak edercesine yaşanacaktır.
Merhaba sevgili Uğur,
Biliyorum sen daha 12 yaşındaydın ve okuyacaktın. Fotoğrafındaki mavi önlük gibi umutların vardı. Onca dili yasaklının dili olacaktın belki, yani öğretmen. Bütün çocuklara dünyanın güzelliklerini anlatacaktın tankları ve topları icat edenlerin insanlığın ortak düşmanı olduklarını anlatacaktın kim bilir. Bırakmadılar sen yaşayasın. Korktular senden.
Çünkü sen okuyacak arzuhali olacaktın halkının, savunucusu. Derman ararken bile itilenlerin ilacı olacaktın. Üşürken ayazda arkadaşların, branda olup gerilecektin önüne rüzgarın. Rüzgarı terbiye edecektin. Dizginleyecektin.
Çocuklar ölmesin diyecektin efendiler!
Senden korktular. Çünkü sen kadınları ve çocukları dövün diyenleri alnından tanıyacak adam sarrafı olacaktın.
Senden sonra Şemdinli"de iyi çocuklar oyun oynarken suçüstü yakalandılar. Ağabeylerini aradılar, ucu nereye dokunursa dokunsun diyenler çıktı sonra Bir Pazar sonrası çark edenler. Buna rağmen, bu hışma rağmen,Vurun ulan vurun/ben kolay ölmem dercesine Şemdinliler hala yurtlarındadırlar.
Sen ölmeseydin belki doktor çıkacaktın.
Cüneyt"in kırılan koluna derman olacaktın. Panzer altında ezilen ayağa çare. Dövülen sövülen annelere umut.
Ve uğur getirecektin memlekete!
Tecavüze uğrayan çocuklara sahte rapor dizenleri yargılayan hakim olacaktın, haksıza haksız diyen savcı belki
Uğur, senden sonra engerek yılanlarına benzeyen Ergenekoncular türedi ülkede Yedi başlı ejderha sanırsın Nereye ve neye dokunsa yakıyor. Çocukların mezar kazıcıları adeta.
Saçları altın sarısı çocukların umutlarını yakanlar bunlar.
Ama müsterih ol
Senin umutların büyücek. Okullar yetmeyecek çocuklara, her şeye rağmen çocuklar okuyacak ve yazacak. Hak hukuk arayacak. Çalmadık kapı kırılmadık öfke bırakmayacak.
Hiç bilmediğimiz bir dünya için değil çok tanıdığımız demokratik bir dünya uğruna durmadan ama hiç durmadan yürüyecek arkadaşların.
Umut ekecek yaşam alacağız
Şimdi çıkıp diyorlar ki ya sev ya terk et
Bizim sevgimizi kim sınayabilir. Kim bizim sevgimizin önünde bent kurabilir. Ya bizi öz yurdumuzdan kim sürebilir
Belli ki kimse!
Bu sana şikâyetim değil Uğur! Sana hasretimdir bil.