Hadise erkeğin ya da kadının bir şehri yönetmesi değil. Bir şehrin yönetilmesidir esasen.
İlçe olmasından müteakip günümüze daha bir tek çivi çakılmamış olan kentimizin bu saatten sonra kaybedecek dakikası bile bulunmamaktadır. Olgun düşünmek zorundayız. Şehir bizim istediğimiz gibi gelişmeli, değişmeli ve vizyon kent olmalı. Kent o zaman vizyonuyla bizi demokratik katılımcı özgürlükçü toplum kategorisine sokar.
Hani ille de birileri bize devrimci, ilerici, özgürlükçü, ufku geniş diyecekse önce biz kendimize bu alçakgönüllülüğü sunmalıyız. Evet, farklıyız demek istiyorsak yaptıklarımızla bunu pratikleştirmişsek emeğimizi yaşam merkezimiz olan kentimize paralel olarak dökmeliyiz. Aksi halde bu samimiyetimizi görmeyen kent üstümüze kusacaktır.
Birinci derce de deprem kuşağında olmamıza karşın bu güne kadar bunla ilgili bir mimari ya da mühendistik bir biçem sunamadık şehre. Yarın bir gün bir depremde insanların molozların arasından nasıl kurtulacağı veya kurtarılacağına dair bir öğretim yapılamamıştır. Tatbikat gösterimi olmamıştır. Buna rağmen herkes her kurum oldukça rahattır. Oysa depremler bir kentin başına gelecek en büyük doğal felaket olarak bilinmektedir. Olası bir depreme karşı bütünselleşmiş bir teorik aktarım pratiğe dönüştürülmelidir.
Belki, altmış kişilik sınıflarda okuyan öğrencilerin felaketi karşısında daha azdır bu felaket. Ama buna dair bir etkin bilimsel çalışma yürütülmelidir. Bunun baş mimarı da elbette belediye olmalıdır.
Elektrik dağıtım şirketinin kayıtlarında 12 bin abone olmasına karşın yerel yönetimimizin su idaresinde 6 bin abonenin olması karşılaştırmasını bırakıyorum bir kenara, kendi döngüsünü yapabilen ve doğa koşullarına uzun süre dayanan su isale hattı ile su ekipmanını sürekli hizmet anlayışıyla ayakta tutulmalı. Yanı sıra su kaynaklarının akarsulardan akışı sağlanmalı kuyu- sondaj sularına sarf edilen elektrik enerjisinin önüne geçilmelidir.
Kent merkezinde araç park olurluğu yaratılmalı trafiğe bir program getirilmeli, aksaması önlenmelidir. Karayolları ile ortaklaştırılacak bir çalışmayla kalıcı bir çözüm üretilebilinir.
Çevre yolu projesi yük kamyonları ve ağır vasıtaların geçişine uygun standartlar da derhal bitirilmelidir. şehir merkezine girişi zamanlandırılmalıdır.
Kaldırımlar rehabilite edilmeli engelli vatandaşların geçişine zemin oluşturulmalı yine kış koşullarına uygun malzeme ile kaplanmalıdır.
Çaycı iskemleleri ve işporta tezgâhlarına müsamaha edilmemeli.
İnsanlarımızın ibadetlerini yerine getirmeleri için modern camilere ruhsat verilmeli, mevcutların temizlik ve çevre düzenlenmesine katkıda bulunulmalı.
Sinema, kültür salonu, çok amaçlı toplantı- konferans kompleksi belediye kültür merkezi adıyla hayata geçirilmeli.
5393 sayılı belediye kanunu bu konuda geniş görev ve yetki vermektedir yöneticilere.
Bir kentin yönetimi sağlık, eğitim, güvenlik, ulaşım, konut, sosyal ve ekonomik hayatı kapsamaktadır. Yukarıdaki kanunun 14. maddesi çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; Konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır Sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir; ifadeleri belediyelere geniş bir çalışma alanı sunmaktadır.
Siyasal birikim ile yönetim bilincini birleştirip pratikleştirmek oldukça zahmetsizdir.
Kurum yönetiminden kent yönetimine geçiş için yasal bir alan darlığı yoktur bu anlamda bir kentin yönetiminde stratejik belirlemeler ile ekonomi ve ticaretinin gelişmesinde meslek örgütleriyle ortaklaşma hükmü vardır ve bu hüküm kent yönetimi anlayışıyla da mantık bağı vardır. Ki bu anlamda kent konseyleri açık bir ifadedir.
Demokratik- ekolojik toplum ve dönüşüm ise ev ödevi niteliğindedir bundan da hareketle toplum yönetim yaratıcıcısı ve kendi çalışma karakterini yaratmalı.
Demokratik uygarlık şeffaf ve disipline edilmiş bir yönetimle yaratılabilinir kolaylıktadır.
Öyleyse görev ve sorumluluk bütünü kentsel dönüşümde devrim niteliğinde kararlarla mümkündür diyor ve bu kentin altından depreme dayanıklı bir yapıyla start alabilmeyiz.
Şayet çalışma ekibinin başarı anahtarı meclis üyeleriyle sınırlı ve mümkün olsaydı bu çok yerleşim biriminde ve metropolde çağdaşlığın sırrı olurdu. Gayet tabi ki meclis mekanizmanın planlayıcısıdır. Çalışma ekibi; belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, memur ve işçilerden oluşturulmalıdır. Ama danışmanlık, halkla ilişkiler, teknik birim, hukuk danışmanlığı, eğitim ve sağlık komisyonları kurulmadığı sürece buradan da başarı elde etmek mümkün değildir.
Başarıyı istiyorsak Başaracağım diyebilmeyi unutmamalıyız.
Kolay gelsin.