Hava bozdu Ceylan

İrfan Sarı

Bir gün bir bahar olsa, yıllardan en yakını, en erken yaşım ölümden çok uzak olsa.

Ceylanlar koyun güdse…

Anneler makarna pişirse... 

Çocuklarını parça parça eteklerinde toplamasa. 

Nereden başlanır kekre ölümleri anlatmaya bilmiyorum. Ya da ölümler irin, ölümler hep böyle kekremi olacak bu coğrafi engebenin vahşi alanlarında.

Kahretsin ki 2005 yılında neredeyse “Ceylan’ın” başına gelen akıbetin aynısı Yüksekova ipek mahallesinde “Aslan” ailesinin başına gelmişti. Ve orada da ceylanın yaşında iki küçük çocuk hayatını parçalanarak kaybetmişti.

O havan mermisinin de nerden geldiği hala tespit edilemedi. Galiba yıllarda geçse tespit edilemeyecek. Baksana Türkiye baştanbaşa duymasına karşın bütün insan sevgisi taşıyanlar o günden beri temayüzde olmasına rağmen devletin duyu organı sağır konuşma organı kemik.

Dönüp bakınca her iki olayın benzer tarafını görüyorsunuz. İkisinin de etrafında askeri birlikler var.  İkisinde de havan mermisi kullanılmış. İkisinde de çocuklar hedef.

Peki, bu çocuklar büyüse kime zararı dokunur kimi incitirdi ki?

Aslında ben ceylanın parçalanmış vücuduna acımıyorum. Bu gün o bedeni parçalayan ve hala korkusuyla yüzleşmeyi denemekten çekinen ödlek anlayışa acıyorum.

Ne yapalım ki bu anlayış, hala Kürtleri kabul etmekten çok uzak.

Göğsüne şeref madalyası gibi taktığı Kürt düşmanlığını gurur olarak kabul eden bu anlayışın aslında kapılarını kapadığını söylemeliyiz.

Kapalı kapılar ardında insan enerjisinden ve oksijeninden mahrum robot vazifesi içindedir. Havası bozuktur. Bas tetiğe çekil sessizliğe.

Kalbinin yurdu irin deryasıdır bu anlayışın. O yüzden.

Ne “Aslan” ailesi ne de Ceylan’ın ailesi bu suçu işleyenlerin cezaya çarpıldığı günleri görebilecek.

Daha vahimi Kürtler adı anılmadan ama ilginçtir göz göre göre infaz tanığı olmaya devam edecektir.

“Türküm, Doğruyum, Çalışkanım” diyerek sessizce iplerini çektikleri günden bu güne devam ettiği Gibi.

Bakın çocuklardan söz ediyoruz sadece çocuklardan.

Kürt olmasına rağmen Türkçe öğreneceği ilk harf ilk alfabeden önce “Türküm, Doğruyum, Çalışkanım” yemini eden çocuklardan.

Kürt anasına Kürt babasına ve Kürt ailesine inat, zorla Türkçe öğretilen çocuklardan.

Her zora rağmen, boğazına kadar yoksunluğa rağmen, inkar edilmesine rağmen adaletin bir gün kendisi için de işleyeceğini umut eden çocuklardan.

Şimdi parmaklarım kırılsın da yazmayaydım acını dediğim çocuklardan.

O çocuklar adına;

Kol kırandan, beden parçalayandan hesap soracak savcıda yoksa!

Sür koyunlarını Ceylan!

Hava bozdu…

Ölüm sırası bir başka yaşıtında…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (13)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.