Gidiyorlar…

İrfan Sarı

Evet, çekildi çekiliyor derken bu gün yola çıktı Gerilla.

Dağların arasına konuk olan baharın yarattığı bereketli sofradan adım adım yürüyerek gidiyorlar…

Toprağın doğum zamanında bu yürüyüşe yol arkadaşlığı yapan gözler ve yürekler bilir ki bu gidişin mutlaka bir dönüşü de vardır.

Bu yol anne ve babadan kilometrelerce uzağa düşse de özgür yaşama dair bir de dönüşü olacaktır.

baba düşünü kurmuş

ana demli çayı çoktan tavlamış

ayın altında dönüyor dilan

ayaklar yeri dövüyor başlar göğü tilililili

Gerillanın gidişi yeni bir dönemi ve yeni bir baharı beraberinde getirecek kadar kudretli görünüyor. Çünkü herkes pür dikkat gözünü bu gidişe dikmiş ve kulakları kirişte cümle alemin…

Gidişe anlam yüklendi diyelim…

Peki, bu gidiş silahların susması anlamına geliyorsa, onlar gittikten sonra ülkede kalacak eli silahlı diğer kuvvetler ne olacak?

Ya da diğer eli silahlı kuvvetler barışı/diyalogu hiç mi zedelemeyecek?

Bu kadar sağlam ve güvenilir bir ortamı kim yarattı?

"Bu kez farklı” demek için kime güveneceğiz?

Açıkçası bu soruların cevabı beni zerre kadar enterese etmiyor. Beni ilgilendiren kimsenin ölmemesi…

Ama kahretsin ki Türkiye siyasetinin sicili yukarıdaki soruların zeminini oluşturmaktadır.

Bi kere, gerilla gidişlerinin neredeyse her tarafında, olağan üstü bir askeri yığınak bulunmaktadır. Doğrudan bile olmazsa dolaylı bir ölüm tüm sürecin heba olmasına vesile olabilir.

Faraza hiçbir riske zemin bırakılmadı…

Ve gidişler kimsenin burnu kanamadan tamamlandı. Buna sevinilir.

Güvenli ortamı yaratan da Abdullah Öcalan ve Tayip Erdoğan’dır.

İşte o zaman: Bu gidişlerin dönüşlerine kilitleniyorum…

Dağlar her zamankinden daha yeşil ve daha renk cümbüşü olur vadiler. Cıvıl cıvıl olur şehirler. Kentler üstündeki korkuları silip atmış olacaktır.

Çocuklar kendi ana dillerince büyüyüp, okuyup, akil olacaklar.

Gençler ülkenin harcını, arı hüneri, karınca çalışkanlığı ile karacaklar.

Annelerin ve babaların bayramı olur.

Hani bu gidişlerin yeni bir döneme dair anlamı neyse, bütününü önümüzdeki zaman içinde görmeyi arzuluyorum.

Bu zaman yarın ise yarın, değilse bir sonraki gün ama ömrüm bitmeden görmek istiyorum.

Halk Ozanı Şıvan Perver’in; Kürdistan Peşmergesinin dönüşünü resmeden kürdisinde söylediği gibi bir zamanı da görmek istiyorum.

"Va hatén Peşmergetme şal u şepik bejna van

Evin ronya çavénme gulén sor bidin dest van”

Evet, bu gün hatta ben bu yazıyı yazarken dahi yürüyüp gidiyorlardır kim bilir?

Ama onların annelerinin gözü hep yolda olacak.

Babalarının…

Kardeş-bacılarının…

Sevdiklerinin…

Tamam. Her gidişin içinde bir hüzün var hatta bu gün kara bulutlar çöktü gökyüzüne ve ağladı… Toprağın gözleri ıslandı. Çiçeklerin yaprağı kapanıp dertlendi.

Ama dönecekler geri…

Bahar bu kez kardelen değil gerilla açacak, hiç bitmeyecek o bahar.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (9)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.