Dipçikten yüreğe

İrfan Sarı

Bu kaba güç ancak sevgi yoksunu olanlarca uygulanır. Kendinden başkasını sevmemek ruhsal olarak ancak böyle açık ifade edilebilinirdi.

 

Bunun üzerine psikologlar araştırmalarına bu davranışın pratiğini taşıyıp buluşlarıyla insanlık tarihine geçebilirler.

 

Öfkenin ve kinin yoğun halini bir çocuk üzerinde uygulamayı belki kimse bu kadar yalın izah edemezdi.

 

Keza “taş atan çocuklar” acı çektirmeden değil acı çektirilerek öldürülmek isteniyor.

 

Savaş hukuku, vicdan hukuku, insan hukuku böyle ayaklar altına alınırken bir tek mimik vermeyen siyasi liderlere de pes doğrusu…

 

Çok tanıdık olduk bu meselelere ve tanıklığını yaptığımız meseleleri anlatınca bölücüydük galiba bu kez de bu görüntüleri ekrana taşımak bu görüntülerin sahibini bölücü olmaktan kurtaramayacak.

 

Ama olsun bölücülük kan"ı sevmemekse varsın bölücü olsun bütün kan görmek istemeyen insanlar.

 

Saygıda ve sevgide kusuru olanlar, kusurlu olanlar sussunlar daha…

 

Soysal demokrasinin evrensel insan hakları hukukunu avazı çıktığı kadar bağıranlar.

 

Ya da bir askerin ölümünden kendisine siyasi getirim elde eden siyasi anlayış.

 

Ve bölgede süren bu kirli çatışmayı fırsat bilip hiçte küçümsenmeyecek bir sayıyla meclise giren siyasi sosyal Kürtler.

 

Eğer kafası dipçikle ezilen bu çocuk onların aşiretinden bir çocuğa sadece şaka olarak uygulansaydı şimdi yeri ve göğü inleteceklerdi. Aşiret mensuplarını o şakayı yapanların üzerine yollarlardı.

 

Meydanları bırakın köşe başlarını insanlara dar ederlerdi. Diğer bütün aşiret beylerini devreye sokarlardı.

 

Ama dün içi insanlıktan boşaltılmış bir polisin hunharca dövdüğü bir çocuğa uygulanan vahşeti görmezden gelmenin hukukunu nasıl açıklarlar bilemiyorum.

 

Bu reva görülen mezalim düşmanlık değil de ne?

 

Ve bu düşmanlığa sessiz kalmak düşmanlığın bir ilerlemiş safhası değil de ne?

 

Bırakın ülkeyi insanlığı felakete sürükleyen bu davranışların karşısında bu güne kadar iğne ucu kadar tepki vermeyen düşüncenin aslı astarına isim yoktur.

 

Eğer Filistin de bu vahşet uygulansaydı bu gün meydanları doldurup “la ilahe illallah” diyeceklere de düşünecek kadar fırsat düşmüştür umarım.

 

Umarım din kardeşliği kadar insan olma gereği bu vahşete tabi tutulana/ tutulanlara okuyacak bir duaları vardır.

 

Ve “panzere taş atanlar.””polise taş atanlar.”“devlet malına zarar verenler.”  Şeklinde pişkince savunma geliştirenler.

 

Umarım sizinde bu çocukların devletin birer ferdi olduğu yönünde bilginiz vardır. Ve umarım sizinde ne olursa olsun bir çocuğa uygulanan bu zülüm karşısında incinecek bir vicdanınız var.

 

Nitekim şiddetin barbarlığına maruz kalan bu çocuğun kameralara takılan görüntülerini düşünürken bir yandan da ekrana yansımayan ve yaşanan şiddeti de bir düşünün ki yüreğinize biraz insanlık taşınsın.

 

Ve adil adaletin savunucusu insan.

 

Gözlerinin önünde cereyan eden: birinin elinde taş, diğerinin elinde silah iki insanın adil kavgasına bir söyleyeceğin vardır umarım.

 

Şayet yoksa;

 

Dünyada tek çocuk bayramı olan ülke yöneticisi olarak yüreğine bir dipçikli çocuk görüntüsü de yükle ve gururlan.

 

Çünkü başka devletlerin çocuk bayramı da yok kafasına dipçik indirilen çocukları da.

 

Ne kadar "öğün"sen "çalış"san "güven" sen yeridir. Vicdanına dipçik sesi gelmiştir artık…

 

Artık ülkede barış vakti gelip çatmıştır.

 

Bu tragedya son bulmalıdır.

 

Bunun için TBMM harekete geçmelidir.

 

Bu ülkenin aydınları, insan hakları savunucuları, üniversite dekanları, profesörler, tüccar, esnaf, köylü, işçi, memur, mühendisler, hukukçular, çocuklar, kadınlar, polis, asker ve işsizler topyekûn bir yeni ayrımsız insan temel hak ve hukukuna uygun, çağdaş bir anayasa için bir araya gelmeliler.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (35)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.