Bir insan neden canını bir diğerinin ölmemesi için kalkan yapar? Sorusunu herkes farklı anlayabilir. Farklı manalar çıkarabilir.
Bana göre fedakarlığın, insanı sevmenin nirvanasıdır.
Bir diğer insanın yaşaması uğruna bütün varlığınla fedakarlık etmek tamamen insan olmaktan başka bir şey değildir. Habil ve Kabil’den bu yana dökülen kanın akmaması için bu kadar sevgi dolu, hayat dolu bir eylem gücüne rastlamak neredeyse olanaksızdır. Ama yine de tarihin hangi evresinde rastlarsanız rastlayın (insan öldürme üzerine en modern çağ olan çağımızda) gösterilen bu tepkinin manasına hayran kalmak gerekir.
Ülkemiz koşullarında yaratılmış bu tepkinin doğru anlaşılmasına yardımcı olmak gerekiyor. Her yurttaş bu tepkinin insani boyutunu, masumiyet boyutunu tartışabilmelidir. BDP yapıyorsa “terörist” bir biçemdir önyargısından uzaklaşıp içindeki fedakar, yapıcı enerjiye erişmek gerekiyor.
Canlı kalkan olmaktaki kasıt sadece dağda çarpışan gerillanın ölmemesi anlamına gelmiyor, kışladaki, karakoldaki Anadolu çocuklarının ölmemesi demektir aynı zamanda. Sokak çatışmasına dönüşen aşırı öfke halinin dinmesi anlamına geliyor. Okullarda okuyan öğrencilerin satırlarla, zincirlerle, silahla, taşla sopayla birbirini öldürmemesi anlamına geliyor.
Doğru yaşam için, mutlu yaşam için fırsat yaratmak oluyor aynı zamanda.
Duyarlılıktır tek başına.
Havasına, suyuna, doğasına, ağacına, çiçeğine, börtü-böceğine karşı duyarlı birey olmak vardır temelinde.
Susmaması için nefeslerin, sönmemesi için göz ferlerinin, yırtılmaması için yüreklerin, ağlamaması için anaların, yıkılmaması için babaların atılmış bir erdemli adımdır.
Mesela kendi haritasının içindeki topraklara tank sürmemektir. Bomba yağdırmamaktır. Ormanları yakmamaktır. Savaşmamaktır.
Çeteleleşmemektir, gruplaşmamak, darbe yapmamaktır.
“Çocukları sevmek, büyükleri saymaktır”
Taş atmamaktır.
Çelik yelek giymemek, miğfer takmamak, gaz bombası sıkmamak, cop sallamamak, zırhlı araç sürmemektir. Korkuyla yaşamamaktır.
Aslında bilime kafa tutmaktır.
Ölüme bulunmuş çaredir “canlı kalkan” olmak. Bilimin yapamadığını yapmaktır.
Yüzü düşmüş, benzi solmuş, hayattan yorulmuş insan suratları görmemektir. Mutluğu bulmaktır.
On binlerle ölüme dur demek anlam açısından tarih yazmaktır. Bilinmeyeni keşif etmektir. Hayata sevgi ikram etmektir. İnsana gülmeyi müjdelemektir.
Maaş kuyruklarında ölmemektir, kömür galerilerinde nefessiz kalmamaktır.
Üretimdir. Dayanışmadır.
Gönülden gönüle bir yol bulmaktır.
Uzlaşıp, ülkeye fayda ve katkı sunmak, sorumlu davranmak esasen böyle onurlu bir şekilde yansıtılabilir. Bu eylem gücünde samimiyet aramak yerine aleni olan samimiyeti görmek gerekiyor. İçinde şiddet barındırmayan öznel olarak yapıcı mesaj veren böylesi bir enerjiyi açığa çıkaran Kürtler sorumluluklarını bir kez daha yerine getirmiştir.
Ülke barışının tesisinde sorumlu davranmak her yurttaşın her bireyin özgürlüğü ve yaşamına dair hayati kararıdır.
Bu hayati kararda kargaşa ve kaosa giden dayatmacı savaş çığırtkanlarına bir önemli mesaj daha verilmiştir.
Barış varsa yaşam vardır.
En iyi operasyon, en anlamlı operasyon sevgiyi yağdırmaktır bombaların yerine. Bu gün bunu başarmanın gururunu görmek mümkün oldu ilçemizde. Kan görmeye hevesli zümrelere duyurulur.