Basından öğreniyoruz ki Başkent'te kilolarca bomba patlamış… Ortalık kan gölü. Ölenler “adet” terminolojisine yansımış devlet ağzıyla, yaralılar hastanelerde…
Yaşamını yitirenlerin ve yaralıların yakınları daralmış, nefesleri tutulmuş, tedirgin bekleyişte.
Olmasaydı keşke…
Bombanın fitilini ateşleyenler olmasaydı keşke.
Mısır'daki, Tunus’taki, Libya'daki zamanı geç/şaşkın bahar ülkemizde bomba zamanına denk düşüyor.
Olsun, herkese bahar olsun…
Ama bizim de baharımız olsun...
Yunanistan hasmımız olmasın, Bulgaristan, Rusya, İran, Irak, Ermenistan, Suriye hatta Azerbaycan sadece komşumuz olsun.
Biz neden dost olamıyoruz komşularımızla?
Hepsi mi kötü bu komşuların?
Okyanusların ötesindekiler müttefikimiz yanı başımızdakiler hasmımız.
Elini tutacağımız bir komşumuz yok mu?
Zaman hızla akıp gidiyor. Nesiller, göremeden o Arap ülkelerinde sarf edilen barış aklını ölüp gidiyorlar.
Biz bombaların, roketli saldırıların, mayınlı tuzakların halkları mı olacağız hep?
Yoksa sabahtan akşama kadar evi didik didik aranan, çocukları kovalanan, öldürülen, cezaevlerine tıkılan, dilinden, kimliğinden uzaklaştırılan halklar mı?
Bayrak hep şiddetin elinde mi olacak?
Kalbimiz hep olağandan fazla mı atacak göğüs kafesimizde, hep tedirgin mi olacağız yürürken sokalar da?
Bir yerden bir yere giderken etrafımızı mı kolaçan edeceğiz hep?
Çocuklar korkularla mı büyüyecek, şarapneller hep bize mi değecek, kurşunlar hep bizi mi delik deşik edecek, bu kirlilikten kangrene mi gideceğiz?
Biz neden bombalanıyoruz?
Elin Amerikalısı mı gelecek sulhumuzu yapmaya… Bombaları onlar mı çekip çıkaracak içimizden.
Yeter artık insan öldürmeyi bırakın.
Konuşun, anlaşın, uzlaşın ama mutlaka ölümleri durdurun…
Baştan sona kadar tedirginlikler içinde bir toplum olmaya başladık.
Kim ne zaman nereden hangi bela gelecek bilmiyor.
Evden işe, işten eve gidip gelmek sorun, otobüse binmek sorun, evde oturmak sorun, çalışmak sorun, çalışmamak sorun, türkü okumak sorun, şarkı söylemek sorun, şiir okumak sorun, yemek yeme sorun, su içmek sorun.
Kapatın şu sorun defterini.
Durmadan sorun yaratmayın.
Bağı bahçesi yeşermeyenin baharı olmaz bilmiyor musunuz?
Zaman geldi, şimdi geçiyor! Durdurun…
Bir kibrit çöpü kadar insana değer veriyorsanız durdurun.