benim şiirlerim var
elleri arkadan kelepçelenmiş kelimelerle
şiirlerim diyorum
reşit değil
hepsi çocuk ve cezaevlerinde
kimisi sokak ortasında
ekmek bıçağı ile doğranmış
kan akar
kimisi namlunun ucunda
kadın
şiirlerim
susamış işkencelerde
renkli gözlerinden vurulmuş
şifreleri kırılmış ülkenin zebanilerce
pılını pırtını topla
parıl parıl bereketli topraklarını terk et
sonbahar yaprağı gibi kuru
öl denilir
şirlerim
fişeğin kapsülü batmış şakağına
göğsünde ölümün pusulası
kuğu gibi yüzmez işte ölüm
denizi
suyu yok
çünkü namlu şekerden yapılmadı
kurşun çikolatadan
adını koyabilsen
yalan yanar
adını koyabilsen
zülüm bir lokmanın arasında çiğnenir
kolonya döksen silinmez açılan yaralar
şiirlerim
hudut şeritlerinde
çocukların gülüşüne kapılır oysa
bazen de ben vurulurum gözlerinin serininde
bazen de ben
eğer gibi bir kuş zerdali dalını
boynumda yuva yapmış dudakların
şiirlerim
annelerin ciğerine çökmüş çocuk kokusu
devlet ajanslarında terörist havadis
kimiz biz
kimiz
çakmak çakarak yakıyorsunuz
tekrar çocuk gibi oluyorum
doğrudan seviyorum etrafımı
kiminin sesi uzun cümlelere uyar
kiminin kalbi atmaktan vazgeçer tanıdıkça acıyı
ölüm tehdidi olur
ülkesini seven çocuklar
oysa diğer çocuklarda severse ülkesini
kimse yaşamaktan korkmamalı
çünkü sevmek devrimdir
şiirlerim
örtbas edilmiş cinayetlerin tanığı
sanığı
hakikatin kalbi
ekmek kokar akşam yoğrulmuş hamur
işçilerin alnında ter
patronlar cilalanmış kundura sahibi
ve parfümleri
zehir kokar
sevgilim
şiirlerim senin büyünün ilhamı
su yüzlüm
kalbimin dağı şiirlerim var benim
şiirlerim
kimsesizlerin kimsesi