Arya’ya mektup

İrfan Sarı

Seni en çok dolunayda yüklüyorum kalbime, ya ay senin etrafında hale ya da ben senin uzağında hareyim böyle.

 

Böyle yüreğine bir top iğne ucu değmiş halde yazmak istemezdim ama gel gör ki baharın açmayan yanıyım ben.

 

Bahar dedim de aklıma geldi yine; Tatoz tepesinden tarlaların sürülmüş haline bakınca ova bahar desenli bir entari giymiş gibi görünüyor. Bu yıl yeşil bir daha genç. Çiçekler daha deli. Renkler olmayacak kadar canlı.

 

Şu bitki varlığında en asi olanı yine kadife çiçek. Bir onun yaprağına dokunurken birde ellerinden gezinirken parmaklarım feryat figandır.

 

Parmaklarım bir o zamanlar his ediyor. Bir o zamanlar uzuyor yahut kısalıyor. Anlayacağın onlar bir o zaman parmak olduklarını anımsıyor. Oysa su içerken, kaşığı açlığa çalarken, sana yazarken onları kullanıyorum.

 

Yeri gelmişken baharı bir bir anlatayım sana. Mesela: su, toprak ve güneş bu yıl çok sevişmiş. Tutkuları patlıyor sabahlara. Bênevş renk sarhoşu olmuş deli kokular veriyor rüzgârda. Gûlezer sarıgözlerini siyah beneklerle açmış dünyaya. Yoncanın çıldırdığı zamandır bir bilsen.

 

Ama ben senin gözlerini seviyorum hem de bahardan çok, biliyorsun.

 

Hiçbir çiçekte olmayan, kahveye çalan, yani bal gözlerini…

 

Onlarla bakıyorum dolunaya ve dolunayın etrafındaki haleye. Onlarla görebiliyorum renklerin en solmazını, yani kırmızıyı, yeşili, sarıyı ve yaşamın kuyusu maviyi.

 

Onlarla bakınca siyah saçlarını bir yel alıyor.

 

Bahar onlarla bakınca bakracına doluyor.

 

Yani Arya"m;

 

tüm masalları bir yangının korkızıl alevinde çocuk yıllarımın

tüm öyküleri vurulmuş gençliğimin

tüm şiirleri unutulmuş bir delikanlı

 

sana öyle yalnız hasretler yakıyorum

ırak ellerin

saçlarını yüreğime tel etmişim

ağlasam bir perdesinde uzun hava

ağlasam gırtlağımdan kalma bir kuş sesi

bir garip anason kokusu sonra

 

Kopacak şimdi yüreğimin ipine tutunmuş gönül uçurtmam, dizgininden kopmuş bir kısrak delisi gibi, özgürlüğü patlatırcasına koşan. Kopacak gönül uçurtmam bir daha dönmemek üzere.

 

Sana gelecek, sen dolunaysın.

 

Yani güzel Arya"m; bahara âşık olmak için seni gizli gizli sevmek gerek. Gizli gizli yürümek lazım kalbinin kapılarına, sonrası sevda buluşması sonrası bir akşamüstü telaşesi.

 

Şimdi her yer esmer çünkü yoksun.

 

Kalbine yürümek olanaksız bir ihtimal.

 

En iyisi koparayım kendimi bu dut hallerden bir yol bulayım düştüğüm masaldan. Esmer yüzünden geçeyim baharsızlığa.

 

Dallarıma, dağlarıma bir tek dolunay ol kâfi.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (9)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.