Kürtler kimseden saygı beklemiyor ama saygısızlığa da tahammül etmemeli artık.
“Tek dil” salaklığından hala vazgeçilmemişken referandumda “yetmez ama evet” diyerek size bir kez daha saygısızlık yapılacağını bilin.
Bir Kürt annesi yani sizin anneniz cezaevindeki oğluyla hala bildiği tek dil olan ve ona ecdat mirası olan diliyle konuşamıyor.
Ve hala binlerce kez oğullarına, kızlarına ve torunlarına Türk olmadığı halde “Türküm” dedirtiliyor.
Siz anayasaya “yetmez ama evet” derken soyunuzun kurutulması için planlar ve projeler içinde olanların hangi garantisine dayanıyorsunuz. “Balyozlar” “Ergenekonlar” “Yüksekova çetesi””Şemdinli kitapçısı meselesi” ve diğerleri Kürdün yedi ceddini yok etmek üzere tasarlanmamış diyemez kimse.
Şemdinli meselesinde “ucu nereye uzanırsa uzansın” diyerek ucunu o davanın Savcısına nasıl dokundurduğunu hep birlikte gördük. O olayın daha dumanı tütüyor üstünde ama “iyi çocukları” elini kolunu sallayarak günlerini gün ederken orda yaşamını yitirenlerin yakınları acıyla her gün yüzleşmekte ve o kitapevinin sahibi hapishane hapishane dolaşmakta.
O meşhur paşaysa kısa don, güneş, villa ve deniz çağındadır artık.
Ayağınızın altından sehpayı bir cellat tekmelemek üzere.
Tarihin sayfalarına bakın her adım başı böylesi bir kandırmacanın Kürtlerin kapısını çaldığını görürsünüz.
Dışkı yedirilen Kürtlerin geçmişi çok derin değil, dün gibi aklımızda.
Tecavüz, talan, sürgün yine bu plan ve programların tasarımı değil mi?
Kürtler şaki idi.
Şimdi terörist, ayrılıkçı.
Şimdi yollarının üstü karakol, evlerinin üstü karakol…
Bir AKP Banayasası hazırlanıyor Anayasa değil.
Bu Banayasaya evet diyenler, “Yetmez ama evet” deyiveren Kürtler, tankın paletleri hala yürüyor bu coğrafyada, bombardıman uçakları geziniyor bu coğrafyanın göğünde…
Yarın bunların olmayacağının garantisini kimden aldınız?
Anayasanın hangi maddesinde bu garantiye dair bir emare, bir belirti, bir ip ucu var.
Diyarbakır’da yüzümüze baka baka 'Apê Musa' diyen Başbakan saygısızlık etmedi mi?
Apê Musa’yı vuran zihniyet Ceylan’ı vuran zihniyet değil miydi?
Daha ne kadar kandırılacak ne kadar saygısızlık görecek Kürtler…
Dünden bu güne ne değişti?
OHAL mi?
Gelin Yeniköprü’den geçin bakalım. OHAL mi yoksa OHAL'den çok daha sert bir uygulama mı.
Gelin Yüksekova’ya sıkılan biber gazının nasıl bir koku tabakası yarattığına şahit olun.
Gelin sınır boylarında kaçak sigara yüzünden vurulan gençleri görün, yakılan atları görün.
Gelin ateşe verilen ormanların yürek yakan çatırdayan feryadına tanık olun.
Hakkari’de kolu kırılan Cüneyt’in hazin öyküsüne kulak verin.
Yoksa bunlar olurken bu hükümet iktidar değil miydi?
Bu adam başbakan değil miydi?
Bu devlet değil miydi?
Bu anayasa değil miydi?
Ne değişti bu anayasadan, Anayasa Mahkemesinin üye sayısı, HSYK’nın üye sayısı. Var mı başka bir şey?
Ha Kürdü 11 kişi vurmuş ha 17 kişi ne fark eder?
Size yetmeyebilir ve evet diyebilirsiniz…
Ama Kürtler bu sürgitin karşısında gelecekleriyle ilgili duruşun meşalesini BOYKOT’landırmalı…