Ömer Oğuz / Yüksekova Haber Portalı
Yüksekova Kaymakamlık makamında gazetecilere açıklamalarda bulunan Kaymakam Doğramacı, hizmetten başka bir gayelerinin olmadığını belirterek, "3 yıl sonra Yüksekova bambaşka bir şehir olacak” dedi.
Yüksekova’da şehircilik projesini başlattığını belirten Doğramacı, "Bu çok ciddi bir proje Yüksekova’nın bundan sonraki kalkınma planını ve projeksiyonunu ortaya koymaya çalıştık. İçerisinde otogar, şehir ormanı, millet bahçesi, spor tesislerin olduğu projelerimizi yaptık. Kaynak taleplerimiz de oldu. Bir kısmının kaynağı bulduk. İnşallah bahar ayında başlayacağız. Benim bir tek derdim var gittiğim yere yeni bir şehir inşa etmek. Herksin kendini mutlu ve huzurlu hissedebileceği bir şehir. Eğer devlet bir yerde var olacaksa şehirleriyle var oluyor. Şehirlerin olmadığı yerde bambaşka şeyler var olmaya başlar” dedi.
Doğramacı açıklamasının devamında şunları söyledi:
'EN AZINDAN ŞEHRİMİZİN ARTIK ALT YAPISI VAR'
“25 yıldır bu memleketi idare ediyorsunuz her yıl bir sokağı yapmış olsaydınız bugün memleket bu sıkıntının içerisinde kalmayacaktı. Sizin yapmadığınız şeyi iki yıl öncesinde kanalizasyon olmadığı bir şehirden bahsediyoruz. Niye yapmadınız o zaman, neden bütün problemleri bugüne bıraktınız? Niye başka şeylerle uğraştınız? Sizin birinci meseleniz belediyecilik değil miydi, değildi de bundan böyle oldu. Ama birisi gelmiş de bunun alt yapısını başlatmışsa kötü bir şey yapmamıştır. En azında şehrimizin artık alt yapısı var.
'GELİN YÜKSEKOVA'YA SAHİP ÇIKALIM'
Gelecek adına Yüksekova’ya şunu söylüyorum; gelin hepimiz Yüksekova’ya sahip çıkalım. Bununla ilgili daha önce sosyal medyada şunu duyurmuştum. Yüksekova şehir merkezinde şuan 100 bin kişi yaşıyor. Ama nüfusumuz 70 bin. Gelin 31 Aralığa kadar nüfusumuzu 100 bine çıkartalım. Köydekiler, burada oturup ta köyde görünenler nüfuslarını buraya alsın. Bunun her biri şehre gelecek kaynaktır. Bir de su abonesini yapalım, parasını verelim. 3 yıl sonra bambaşka bir Yüksekova olur. Çünkü verdiğiniz para bu şehre harcanacak olan paradır. Buraya park, otogar, kent ormanı ve spor salonları olacak. Yüksekova’ya günde 40 Bin ton su veriliyor. Bunun günlük getirilisi normal şartlar altında 120-150 bin lira olması gerekirken, şuanda ayda 120 bin lira kazaya giriyorsa bu çok ciddi bir sıkıntıdır. Bu şartlar altında hizmet üretmeyi beklemek hayaldir. Bizim buna sahip çıkmamız gerekiyor.
Önce şehrimize sahip çıkmamız gerekiyor. O şehre kendisini ait hissedenler sahip çıkabilir. Onun haricinde kimse sahip çıkamaz. Herkes su aboneliğini yapsın. 40 bin ton su Yüksekova’ya getirilisi normal şartlarda aylık 3,5 veya 4 milyon olması gerekirken sadece 120 bin lira para geliyorsa bu işletme çalışmaz. O yüzden Yüksekova’da herksin bir şekilde bakış açısının da değişmesi gerekir.
'İŞGALCİ MANTIĞINDAN VAZGEÇELİM'
Artık şu işgalci mantığından vazgeçelim. En öneli yerlerimiz olan meraları işgal ederek alt yapısı olmayan kötü bir kentleşme, kötü bir şehirleşmeyle bir yere varamazsınız. Bunun maliyeti şehre çok büyük olur. Ama birleri kafasına göre istediği yere ev yapacak, istediği gibi istediği yerde oturacak ve her türlü suyu, elektriği, yolu getirin diyecek. Yüksekova’da buna uymazsanız yolları olmayan, kanalizasyonu olmayan suyun gitmediği mahallelerle karşılaşırız. Bu ciddi bir sorun. Belediyenin bunu karşılama gibi bir maliyeti yoktur. Hiçbir belediye bunu karşılayamaz. Herkesin sorumlu hareket etmesi gerekiyor."