Cezaevlerindeki siyasi tutukluların sık sık çeşitli gerekçelerle farklı kentlere sevk edilmesi en çok aileleri mağdur ediyor. Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Bataklı (Silvana) köyünde yaşayan Aytaş ailesi de, bunlardan birisi. Aile fertlerinden Cahit Aytaş, 12 Eylül 2012 tarihinde Şemdinli ilçe kırsalında çıkan bir çatışmada yaralı olarak gözaltına alınarak, tutuklandı. Kısa bir süre sonra hakkında dava açılan Aytaş, 341 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılarak, Van F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
MA'da yer alan habere göre, burada 2 yıl tutuklu kaldıktan sonra Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen Aytaş, yaklaşık 1 yıl 6 ay sonra ise, ailesinin yaşadığı yere 800 kilometre uzaklıkta bulunan Rize L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Böylece Aytaş'ın ailesiyle yaptığı açık ve kapalı görüşler de kesildi. Özellikle ekonomik nedenlerden kaynaklı görüşe gidemeyen aile, sadece telefon üzerinden çocuklarından haber alabiliyor.
Yaklaşık 4 yıldır çocuğuyla görüşemeyen anne Meryem Aytaş, duruma tepki gösterdi. Oğluyla 15 günde bir telefon üzerinden görüşebildiğini aktaran anne Aytaş, son yaptığı görüşmede cezaevinde karşı karşıya kaldıkları baskıları anlattığını belirtti. Anne Aytaş, oğlunun kendisine "Bağlama, radyo, Kürtçe kitaplarımız alındı, rahat ve huzur vermiyorlar. Sürekli hakaret ve küfrediyorlar" dediğini paylaştı.
Türkçe bilmedikleri için ilgili mercilere durumu anlatmakta zorlandıklarını kaydeden Aytaş, “Oğlum tutuklandığı günden bu yana çok sıkıntı yaşıyoruz. İmkânlarımız olmadığı için görüşe gidemiyoruz. Eşim de yaşlı ve hasta. Rize'ye sürgün edildikten bugüne kadar görmedim. Birkaç kere gitmek istedim ama bana 'gelme, gardiyanlar ailelere hakaret ediyor' dedi. Devlet oğlumu yakın bir yere getirsin. 4 yıldır oğlumu görmedim. Tek istediğim oğlumu görmek. Üstüne tek kişilik hücreye koymuşlar" diye belirtti.
Oğlunun yakın bir yere getirilmesi için verdikleri dilekçelerin ise kabul edilmediğini dile getiren anne Aytaş, bir süre önce de kendilerine gönderilen tebligatta oğlunun cezaevindeki yemek parasının istendiğini aktardı. Aytaş, "Cezaevinde iki kağıt geldi. Oğlumun cezaevinde yediği ve içtiklerinin parasını istemişler. Nereden getireceğim o parayı?" diye sordu.