14 Mayıs'ta yapılacak Milletvekili Genel Seçimlerine ilişkin kamuoyu araştırmaları ve analizler devam ediyor. Son olarak Yöneylem Araştırma, 14-16 Nisan arasında yaptığı Seçmen Eğilimleri araştırmasının sonuçlarını paylaştı.
27 ilde 2422 kişiyle yapılan araştırmanın sonuçlarına göre kararsızlar, AK Parti ve CHP'nin ardından üçüncü sıraya yerleşmiş durumda. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki fark ise 3 puandan fazla.
Araştırmaya göre, yüzde 11,6'lık kararsızlar dağıtıldıktan sonra partilerin oy oranları şöyle:
AK Parti: 35,8
CHP: 30,4
HDP/YSP: 10,3
İYİ Parti: 9,2
MHP: 7,4
Memleket Partisi: 2,6
TİP: 2,2
Yeniden Refah Partisi: 0,5
Diğer: 1,6
Kararsızlar dağıtılmadan önce
Kararsızlar ve oy kullanmayacaklar dağıtıldıktan sonra
Bu arada Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi Genel Koordinatörü Doç. Dr. Derya Kömürcü, sosyal medya üzerinden yaptığı bir dizi paylaşımla anket sonucunu değerlendirdi; seçmenlerin ittifaklar, partiler ve adaylara yönelik tercihlerine ilişkin son bulgularını paylaştı.
Kömürcü, kararsız seçmen sayısında artış olduğunu bunun da seçimi sürprize açık hale getirdiğini yazdı. Genç seçmenlerin yaklaşık üçte birinin tercihlerini henüz netleştirmediğini belirten Kömürcü, Muharrem İnce’ye yönelen seçmenlerin desteklerini çekmeye başladığını da kaydetti.
Derya Kömürcü'nün 14 maddelik paylaşımı şöyle:
1) Araştırmanın en önemli bulgusu, önlerindeki seçenekleri protesto amacıyla Memleket Partisi ve M. İnce’ye yönelen seçmenlerin desteklerini çekmeye başlaması. Bu durum, CB seçiminin ilk turda bitme olasılığını hâlâ canlı tutuyor.
2) Ancak İnce’den vazgeçen seçmenlerin güçlü bir biçimde Kılıçdaroğlu tarafına geçmediği, Sinan Oğan’a kaydığı, kararsızlaştığı ya da oy kullanmama eğilimine girdiği görülüyor. Ortada hâlâ ikna edilmeyi bekleyen azımsanmayacak miktarda seçmen var.
3) AKP’nin belirli bir seviyenin altına inmesi mümkün görünmüyor. Sadık seçmenler bağlılıklarını devam ettirmeye karar verdi, kopma niyetinde olanlar da gidebilecekleri bir alternatif bulamadı. Cumhur’dan Millet İttifakı tarafına geçebilecekler aylar önce geçmişti zaten.
4) AKP'den kopabilecekler için Yeniden Refah bir alternatifti, o da Cumhur İttifakı’na katılınca Erdoğan’ın ve AKP’nin oy oranına bir miktar katkı sağladı, ama kendi oyu düştü. AKP’ye tepki nedeniyle son 2 yılda büyüttüğü seçmen tabanındaki erime açıkça görülüyor.
5) İkinci önemli bulgu, kararsızların artması. Seçim yaklaşırken kararsızların oranında azalma bekleriz. Bunun gerçekleşmiyor olması hem seçimi sürprize açık kılıyor hem de verili seçeneklerin potansiyeline dair bir soru işaretine yol açıyor.
6) Kararsızların artma sebeplerinden biri yenilenen ittifaklar ve milletvekilleri listeleri. İttifaklar ve milletvekilleri listeleri kesinleşince seçmenlerin bir kısmı kararsızlaştı. İkinci neden de bir protesto hareketi olarak Memleket ve İnce’yi destekleyenlerin bu desteği çekerek kararsızlaşmış olması.
7) Üçüncü önemli bulgu, seçmenlerin iki büyük parti etrafında toparlanma eğilimine girmesi. Yeni seçim kanunu nedeniyle İttifak barajı geçmenize yardım ediyor ama milletvekili çıkarma konusunda büyük partiyi avantajlı kılıyor.
8) MHP’nin kendi milletvekili listesiyle seçime girme kararı, beklendiği üzere AKP içinde yer alan bir miktar milliyetçi seçmenin MHP’ye geri dönmesini sağladı. Böylelikle MHP yüzde 7 sınırının üstüne çıkabildi.
9) Ayrı liste MHP’ye yarıyor görünse de Cumhur İttifakı’nın toplam vekil sayısında önemli bir kayba yol açacak. Osmaniye’de Devlet Bahçeli ile Erdoğan’ın bakanı Derya Yanık’ın birbiriyle yarışacak olması bile başlı başına Cumhur İttifakı’na dair soruları artırıyor.
10) “3 Mart krizi” sonrasında İYİ Parti’nin yaşadığı oy kaybının kalıcılaşma eğiliminde olduğu söylenebilir. Krizden bugüne yaklaşık 1,5 ay geçmesine karşın anlamlı bir toparlanma olduğunu söylemek güç.
11) Zafer Partisi ve Yeniden Refah, göz ardı edilebilir seviyelere geriledi. Memleket Partisi için de benzer bir son söz konusu olabilir. Sürpriz potansiyeli olanlar içinde esas merak edilen parti, Türkiye İşçi Partisi.
12) TİP’in oy oranında milletvekili listelerinin açıklanmasının ardından bir gerileme görülmesi normal. TİP’in 30 kadar ilde ve yüksek seçmen sayısına sahip bazı seçim çevrelerinde anlaşma gereği hiç aday göstermemesi ülke genelindeki oy oranını etkileyecek.
13) TİP'in seçime girmediği seçim çevrelerinden kaynaklı olarak ülke ortalamasının düşmesi İstanbul 1. bölge, Muğla ya da Antalya’da oy oranının düştüğü anlamına gelmiyor (Bir hatırlatma: oy oranı görece düşük partileri hata payını göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerekir).
14) Son olarak, tüm partiler için ilk kez oy kullanacak gençler hâlâ orada ikna edilmeyi bekliyor. Genç seçmenlerin yaklaşık üçte birinin netleşmiş bir tercihi yok.