Van’ın Başkale ilçesi Geçitveren Mahallesi’nde, 15 Kasım 2024 tarihinde biri kadın, biri erkek ve biri çocuk olmak üzere üç göçmenin cansız bedenleri bulundu. Göçmenlerin hipotermi nedeniyle yaşamlarını yitirdikleri ve vahşi hayvanların saldırısına uğradıkları aktarıldı.
Olayın ardından Van Barosu İnsan Hakları Merkezi Göç ve İltica Komisyonu ile İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Van Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda basın açıklaması düzenledi. Çok sayıda avukatın katıldığı toplantıda açıklamayı Avukat Şafak Bozkurt yaptı.
“Devletlerin sınır güvenliği politikaları, insan hayatını ve temel hakları yok sayamaz”
Açıklamayı okuyan Avukat Şafak Bozkurt, üç insanın hayatını kaybetmesine tanık olduklarını belirterek, “Türkiye-İran sınırında alınan sert güvenlik önlemleri, göçmenlerin yaşamlarını tehlikeye atmakta ve insan hakları ihlallerine yol açmaktadır. Bu olayda da biri kadın, biri erkek ve biri çocuk olmak üzere üç göçmen, sınırda donarak hayatını kaybetmiştir. Göçmenlerin hipotermi nedeniyle yaşamlarını yitirdiği ve vahşi hayvan saldırısına uğradıkları bilgisi bizleri derinden sarsmıştır. Devletlerin sınır güvenliği politikaları, insan hayatını ve temel hakları yok sayamaz. Sınır politikalarının uluslararası insan hakları hukukuna uygun şekilde yürütülmesi gerekmektedir” dedi.
“Sığınmacıların temel haklarına erişimi güvence altına alınmalıdır”
Açıklamada, sınır bölgelerinde giderek artan yasa dışı geri itme uygulamalarına dikkat çeken Bozkurt, “Son dönemde, sınır güvenliği adı altında yasa dışı geri itmelerin ve geri göndermelerin arttığına tanık oluyoruz. Göçmenler, güvenli bir yaşam arayışıyla ülkelerini terk etmek zorunda kalırken, sınırda karşılaştıkları engeller yaşam haklarını tehdit ediyor. Sığınma hakkını kullanmaya çalışan insanların kayıtları alınmadan sınır dışı edilmesi, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. Bu durum, özellikle kış şartlarının ağırlaştığı dönemlerde ölümcül sonuçlar doğuruyor. Devletler, sınır politikalarını uygularken temel insan haklarına saygı göstermek zorundadır. Bu hakların ihlali, uluslararası hukukun açıkça çiğnenmesi anlamına gelir. Sığınmacıların temel haklarına erişimi güvence altına alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Bu olay, hepimiz için bir uyarı niteliğindedir”
Avukat Bozkurt, “Sınırda yaşanan bu tür insanlık dışı olayların tekrar etmemesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. İnsan hakları hukukuna uygun bir göç yönetimi, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde uygulanmalıdır. Bu olay, hepimiz için bir uyarı niteliğindedir” dedi.
Açıklamada ayrıca, Türkiye-İran sınırında inşa edilen duvarlar, hendekler, dikenli teller ve yoğun güvenlik önlemlerinin göçmenlerin geçişlerini zorlaştırdığı, özellikle kış aylarında ölümcül sonuçlara neden olduğu belirtildi. İHD ve Van Barosu yetkilileri, bu durumun önlenmesi için yetkilileri sorumluluk almaya çağırdı.
Son olarak, insan hakları savunucuları, ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde göçmenlerin haklarının korunması ve yaşanan ihlallerin sona erdirilmesi için mücadeleye devam edeceklerini belirtti.