Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili olarak seçilmesine rağmen, tutuklu olduğu cezaevinden tahliye edilmeyen, TBMM Genel Kurulu’nda milletvekili yeminini edemeyen ancak TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na üye olarak seçilen Can Atalay, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde hazırladığı iki soru önergesini TBMM Başkanlığı’na sundu.
Can Atalay, ilk soru önergesinde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya, deprem bölgesi ile ilgili sorular yöneltti. Atalay, önergesinde şu değerlendirmeleri yaptı:
“6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler sonucunda 11 ilimiz büyük oranda zarar görmüş, resmi rakamlara göre 50 bini aşkın yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Yüz binlerce insan enkaz altında kalırken yeterli donanıma sahip uluslararası arama-kurtarma ekipleri derhal sahaya sevk edilmek yerine havalimanlarında bekletilmiş; diğer şehirlerden gelen gönüllüler, yardım TIR’ları ve iş makineleri kent merkezlerine alınmamıştır. Kurtarılabilecekken kurtarılmayan on binlerce insan, AFAD’ın ilk kırk sekiz saatteki koordinasyonsuz faaliyetleri nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
'ENKAZ KALDIRMA ÇALIŞMALARI DAHİ TAMAMLANAMAMIŞTIR'
Depremin ardından yaklaşık 5 ay geçmesine rağmen deprem nedeniyle mağduriyet yaşayan vatandaşlarımıza gerekli hizmet hala sunulamamış ve hatta enkaz kaldırma çalışmaları dahi tamamlanamamıştır.
'HATAY’IN DEMOGRAFİK YAPISINI DEĞİŞTİREN POLİTİKALAR…'
Öyle ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Ramazan Bayramı’na kadar enkaz kaldırma çalışmalarının biteceğini’ ifade etmiş, İçişleri Eski Bakanı Süleyman Soylu’nun Hatay’daki enkaz kaldırma çalışmalarının 3 Mayıs’ta tamamlanacağını duyurmuş olmasına karşın Hatay Antakya’da depremden sonraki 135’inci günde enkaz altından bir kadın cesedi çıkarıldığı iddiası kamuoyuna yansımıştır. Söz konusu iddiadan iki hafta önce Adıyaman’da da bir enkazdan 20’li yaşlarda bir kadın cesedi bulunmuştur. Öte yandan, Hatay’ın demografik yapısını değiştiren, halkın istek ve ihtiyaçlarını tespit etmeden uygulanan politikalar ile bilgi akışının sağlanmaması kamuoyu tarafından tepki toplamaktadır.”
'ENKAZ ALTINDA OLDUĞU İDDİA EDİLEN VE BULUNAMAYAN KAÇ KİŞİ VARDIR?'
Atalay, İçişleri Bakanı Atalay’a şu soruları yöneltti:
“Depremden etkilenen iller kapsamında enkaz çalışma faaliyetlerinde kaç kamu personeli görev almıştır? Bu personellerin kaçı çalışmalara devam etmektedir? Enkaz kaldırma çalışmalarında depremin 135’inci gününde Hatay’da bir kadın cesedine ulaşıldığına ilişkin sosyal medyada yer alan iddialar doğru mudur? Enkaz altında olduğu iddia edilen ve bulunamayan kaç kişi vardır?
'KİMLİĞİ TESPİT EDİLEMEMİŞ KAÇ MÜTEVEFFA VARDIR?'
Çalışmaların ivedi ve yeterli bir şekilde yapılmamasından dolayı yaklaşık 5 aydır yakınlarını arayan kaç kişi vardır? Hayatını kaybeden kişilerin sayısı soru önergesinin yanıtlandığı tarih itibarıyla kaç kişidir? Enkaz altından sağ kurtulan ancak tedavi altında hayatını kaybeden kaç kişi vardır?
Kimliği tespit edilememiş kaç müteveffa vardır? Kimsesizler mezarlığına defnedilmiş kaç kişi vardır? Kimliklerin tespit edilebilmesi için hangi işlemler yapılmıştır? AFAD’ın depremin ilk 48 saatindeki işlevsizliğine sebep olan yetkililere ilişkin bugüne dek herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
'NÜFUS, YAŞ, CİNSİYET, UYRUK DAĞILIMI NE ŞEKİLDE DEĞİŞİKLİĞE UĞRAMIŞTIR?'
Depremin ardından depremden etkilenen illerde göç eden kişi sayısı nedir? İller bazında bugün söz konusu yerlerde nüfus, yaş, cinsiyet, uyruk dağılımı ne şekilde değişikliğe uğramıştır?”
Can Atalay; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde ise şu açıklamaları yaptı:
'İSTANBUL’DA BİR FİRMAYA İMAR PLANI HAZIRLATILMASI EN AZ DEPREM KADAR HATAY’A ZARAR VERMİŞTİR'
“6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler sonucunda 11 ilimiz büyük oranda zarar görmüş, resmi rakamlara göre 50 bini aşkın yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Deprem bölgesindeki moloz atık alanları, çevresel zarara yol açmıştır. Alelacele alınan kamulaştırma kararları ve bölge halkının katılımı dahi olmadan İstanbul’da bir firmaya imar planı hazırlatılması en az deprem kadar Hatay’a zarar vermiştir.”
'MOLOZ DÖKÜM ALANLARININ YARATTIĞI ÇEVRESEL TAHRİBATIN BOYUTU ARAŞTIRILMIŞ MIDIR?'
Atalay, Bakan Özhaseki’ye şu soruları yöneltti:
“Deprem bölgelerindeki moloz alanlarında uzman çevre bilimcilerinin ve kamuoyunun tepkisine rağmen neden gerekli önlemler alınmamaktadır? Moloz döküm alanlarının yarattığı çevresel tahribatın boyutu Bakanlığınız tarafından araştırılmış mıdır? Alanların tespiti hususunda nerelerden bilgi ve görüş alınmıştır? Bölge halkının katılımı olmaksızın hazırlanan imar planlarının gerekçesi nedir?”