Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nden 7 Ağustos’ta Erzurum Dumlu 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edilen gazeteci Ziya Ataman, cezaevi girişinde çıplak aramaya maruz kaldığını belirtti.
MA’nın haberine göre; Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Ziya Ataman, gönderdiği mektupla sevk sırasında ve götürüldüğü cezaevinde yaşadığı hak ihlallerini anlattı.
“Hücre tipi ring ile sürgün”
Sevk edildiği cezaevinde çıplak aramaya maruz kaldığını aktaran Ataman, sonrasında tek kişilik hücreye konulduğunu kaydetti. Ataman, “Uzun yolculukta bir rahatsızlık yaşar mısın?' sorusuna 'evet' dememe rağmen hücre tipi ring ile sürgüne yolladılar. Sürgün diyorum, çünkü geldiğim yer aileme daha da uzak oldu. Ailemi daha da uzaklaştırdılar bana... İki hafta oldu, halen kendime gelmiş değilim... Buraya adımımı atmamla çıplak aramaya maruz kaldım" dedi.
Tek kişilik hücre
Ataman, mektubunun devamında şunları söyledi: "Tek başımayım. Hücre cezam ya da ağırlaştırılmış bir hüküm yok. Ama yine de tekli sistemli bir cezaevine getirildim. Avlusu yok. Günde bir buçuk saat havalandırmam var. Diğer zamanım ise hep daracık mekanda. Avlu kapının önünde olsa yine iyi olurdu. Labirenti andıran koridorları aşmak için ayakkabıyı kaç defa çıkartmak ve elimizle silkelememiz isteniyor. Tek başına çıkmayı kabul etmediğim için epeydir bir buçuk saatlik havalandırmayı kabul görmüyordum. Ve bugün, güneşi gördüm...”
Ne olmuştu?
DİHA muhabiri Ziya Ataman 10 Nisan 2016'da Van'da gözaltına alındı ve ertesi gün tutuklandı.
Soruşturmada aleyhinde tanıklık eden tek kişinin ifadesini geri çekmesine rağmen serbest bırakılmayan Ataman'ın yargılandığı davada iddianame, tutuklandıktan tam 20 ay sonra, Aralık 2017'de hazırlandı.
İlk duruşmasına Mart 2018'de çıkan Ataman, ikinci duruşmasında SEGBİS arızası nedeniyle ifade veremedi. Ataman üç yıllık tutukluluğu boyunca sadece birkaç dakika savunma yapabilmiş oldu.
Ataman cezaevinden gönderdiği mektupta, tutuklandıktan sonra çok sayıda sağlık sorunu yaşadığını, revire çıkmak için dilekçe vermesine rağmen dört ay boyunca revire çıkarılmadığını söylemişti.
Sancılarından dolayı geceleri uyuyamadığını ve çok büyük zorluklar yaşadığını aktaran Ataman'ın talebi sonunda kabul edilmişti.
Muayenenin ardından ise doktor "bağırsaklarının iflas ettiğini" söyleyerek Ataman'ı hastaneye sevk etmiş, hastanede de bağırsak ve mide hastalıkları teşhisini konulan Ataman o günden beri düzenli ilaç alıyor.
Ayrıca Anayasa Mahkemesi, Ataman'ın kişi hürriyeti ve güvenliği ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde yaptığı başvuruyu reddetti. 16 Nisan 2019 tarihli kararda başvurunun "Anayasa'nın 19. maddesinde öngörülen güvenceler kapsamında bir ihlalin olmadığının açık olduğu anlaşılmıştır" denildi.