Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 'Türkiye Çocuk Araştırması'nın sonuçlarını yayımladı. Araştırma, 10 Ekim-16 Aralık 2022 tarihleri arasında Türkiye genelinde TÜİK tarafında yapıldı.
Araştırma sonuçlarından elde edilen temel bilgiler şöyle:
Kendine ait odası olan çocukların oranı yüzde 34,0 iken kendine ait odası olmayan çocuklar arasında, uyumak için kullandığı odayı bir hanehalkı üyesi ile paylaşanların oranı yüzde 29,4, iki veya daha fazla hanehalkı üyesi ile paylaşanların oranı ise yüzde 36,6 oldu. Kendine ait odası olan çocukların oranı annenin/temel bakım verenin eğitim durumuna ve hanenin gelir durumuna göre incelendiğinde, annenin/temel bakım verenin eğitim düzeyi arttıkça ve hanenin geliri yükseldikçe kendine ait odası olan çocukların oranının arttığı görüldü.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından günde en az bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 66,5 oldu. Günde bir defadan fazla diş fırçaladığı belirtilen 3-5 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 21,3 iken 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 39,3 olarak ölçüldü.
Çocukların yaptığı sportif faaliyetler cinsiyete göre incelendiğinde, 4-17 yaş grubundaki erkek çocukların en fazla yaptığı sportif faaliyet yüzde 14,3 ile futbol oynamak oldu. Bu faaliyeti yüzde 13,1 ile yürüyüş/koşu yapma, yüzde 5,1 ile bisiklet sürme izledi. Aynı yaş grubundaki kız çocukların en fazla yaptığı sportif faaliyet yüzde 15,2 ile yürüyüş/koşu yapmak oldu. Bu faaliyeti yüzde 3,4 ile voleybol oynama, %2,9 ile bisiklet sürme izledi.
İlgili işlev alanında çok zorlanan veya hiç yapamayan çocuklar incelendiğinde, anneleri/temel bakım verenleri tarafından görmede zorluk yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının yüzde 1,0, duymada zorluk yaşadığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranının yüzde 0,2, yürümede zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının yüzde 1,1, kendi özbakımını yapmada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının ise yüzde 0,9 olduğu görüldü.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından iletişim kurmada zorluk yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının yüzde 0,8, öğrenmede zorluk yaşadığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranının yüzde 1,5, hatırlamada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının yüzde 1,1, konsantre olmada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının ise yüzde 1,4 olduğu görüldü. Değişikliği kabul etmede zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranı yüzde 2,1, davranış kontrolünü sağlamada zorluk yaşayan çocukların oranı yüzde 1,6, arkadaş edinmede zorluk yaşayan çocukların oranı ise yüzde 2,1 oldu.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından her gün kaygı yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 7,3 iken her gün depresyonda hissettiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı ise yüzde 4,7 oldu.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 13,4 oldu. Okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı yüzde 12,7 iken aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı ise yüzde 14,1 oldu.
Çocukların okul derslerinin baskısı altında hissetme oranının yüzde 14,3 ile en yüksek 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ebeveynlerinin ayda en az bir kez ödevlerine yardım ettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 54,8 oldu. Çocukların yaşları ilerledikçe, ebeveynlerin çocukların ev ödevlerine yardım etme oranının azaldığı görüldü.
Ebeveynleri ile birlikte ayda en az bir kez ülke gündemi hakkında konuştukları belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 33,3 oldu.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından peynir ve yoğurt gibi hayvan sütünden yapılan yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı yüzde 57,8 oldu.
Anneleri tarafından ekmek veya makarna gibi tahıl içeren yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı yüzde 62,4 iken meyveyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 50,5, sebzeyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 33,0, et, tavuk veya balığı her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 12,7 ve fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 10,9 oldu.
Annenin/temel bakım verenin eğitim seviyesi arttıkça meyve, sebze, et, tavuk veya balık, peynir ve yoğurt gibi hayvan sütünden yapılan yiyecekleri her gün tüketen çocukların oranının arttığı görüldü. Bir okul bitirmemiş annelerin/temel bakım verenlerin çocuklarından her gün meyve tüketenlerin oranı yüzde 30,6 iken yükseköğretim mezunu olanların çocuklarında bu oranın yüzde 70,3 olduğu görüldü. Bir okul bitirmemiş annelerin/temel bakım verenlerin çocuklarından her gün sebze tüketenlerin oranı yüzde 26,5 iken yükseköğretim mezunu olanların çocuklarında bu oranın yüzde 44,6...
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son 12 ayda sinema ve/veya tiyatroya gittiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranının yüzde 39,1 olduğu görüldü.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son 12 ayda sinema ve/veya tiyatroya gitmediği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 40,1'inin aileleri tarafından maddi olarak bu etkinliğin karşılanamadığı, yüzde 24,3'ünün yaşadığı yerin yakınında sinemanın/tiyatronun olmadığı, yüzde 21'inin sinema veya tiyatroya ilgi duymadığı, yüzde 6,2'sinin ailesinin zamanı olmadığı için götürmediği, yüzde 5,2'sinin pandemi ile ilgili durumlar nedeniyle, yüzde 2,8'inin ailesinin izin vermediği için gidemediği görüldü.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından zorbalığa maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 13,8 oldu.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından bazı şeylerin kasıtlı olarak dışında bırakıldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %7,2 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından alay edildiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı %7,7.
Ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından hakkında kötü söylentilerin yayılmasına maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 4,8 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından vurulmaya veya itilmeye maruz kaldığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 4,4 oldu.
Ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından eşyalarının alındığı veya eşyalarına zarar verildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 3,4 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından tehdit edildiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 2,1.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından zorbalığa maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 13,8 oldu.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından bazı şeylerin kasıtlı olarak dışında bırakıldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 7,2 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından alay edildiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 7,7 oldu.
Ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından hakkında kötü söylentilerin yayılmasına maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 4,8 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından vurulmaya veya itilmeye maruz kaldığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 4,4 oldu.
Ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından eşyalarının alındığı veya eşyalarına zarar verildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 3,4 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından tehdit edildiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 2,1 oldu.
Üzüntülerini ve sevinçlerini paylaşabildiği arkadaşları olan 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 85 oldu. Sorunları hakkında arkadaşları ile konuşabilen 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının yüzde 80,3, arkadaşlarının gerçekten kendilerine yardım etmeye çalıştıklarını belirten aynı yaş grubundaki çocukların oranının yüzde 78,1, işler ters gittiğinde arkadaşlarına güvenebildiğini belirten çocukların oranının ise yüzde 71,7 olduğu görüldü.
Tüm yaşantılarında kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 69,1 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 27,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise yüzde 3,4 oldu.
Kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı yüzde 71,4 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki erkek çocukların oranı yüzde 25,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise yüzde 2,9 oldu.
Kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı yüzde 66,5 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı yüzde 29,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise yüzde 3,9 oldu.
Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının yüzde 45,1 olduğu görüldü. Bu oran aynı yaş grubundaki erkek çocuklarda yüzde 39,1 iken kız çocuklarda yüzde 51,4.
Hangi haklara sahip olduğunu bilen 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 53,3 iken yetişkinlerin genellikle çocuk haklarına saygı duyduğunu düşünen çocukların oranı yüzde 52,7 oldu.