Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yönetiminde bulunduğu TÜGVA’nın 'devlet kademelerinde paralel bir kadrolaşma gerçekleştirildiği haberleri ve belgeleri' tartışılmaya devam ederken, Zafer Partisi Genel Başkanlığı, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu.
Sözcü'den Fahrettin Öztürk'ün haberine göre, Zafer Partisi Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı avukat Sevda Gül Tunçer ile birlikte partili avukatların savcılığa sundukları suç duyurusu dilekçesinde, “Söz konusu belgelerde, devlet tarafından yargıya, orduya, emniyete ve diğer çeşitli kurumlara yapılacak alımlarda, kadro verilmesi istenen kişilerin kimlik bilgilerinden, cep telefonlarına, mülakat yeri ve tarihinden, kendisine referans adı altında ‘torpil' sağlayacak kişilerin isimlerine kadar çeşitli bilgilerin yer aldığı belirtilmektedir” denildi.
Dilekçede, vakfın ‘ERP' adlı bir sistem kullanarak kadro verilecek kişiler hakkında sicil listeleri oluşturduğunun da ileri sürüldüğü anlatıldı.
'Belgelerin doğruluğunu teyit etti'
Konunun, bazı basın kurumlarında da haberleştirildiğine değinilen dilekçede, vakıf başkanı Enes Eminoğlu'nun, gazeteci Cüneyt Özdemir'in sosyal paylaşım sitesi ‘Youtube' kanalındaki yayına katıldığı ve “Bir kere bu içeriden belgeleri almış bu adam, sızdırmış, yedek yapmış ve ifşa ediyor” ifadelerini kullandığı ve böylece belgelerin doğruluğunu teyit ettiği ifadeleri yer aldı.
Dilekçede, TÜGVA yöneticileri hakkında, ‘nüfuz ticareti', ‘görevi kötüye kullanma' ve ‘kişisel veri ihlali' suçlarından soruşturma yürütülmesi ve savcılık tarafından haklarında kamu davası açılarak tutuklanmalarının istenmesi talep edildi.
Suç duyurusunu sunmadan önce adliye önünde Zafer Partisi adına açıklama yapan Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Avukat Sevda Gül Tunçer şu ifadeleri kullandı:
* Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın da kurucuları arasında bulunduğu Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) tarafından, kamu kurumlarına yapılacak alımlara ilişkin atama listeleri tutulduğunu, vakfın emniyette, orduda, yargıda, çeşitli kamu kurumlarının memurluklarında gayrı hukuki olarak kadrolaşma sağladığını gösteren belgeler ortaya çıkmıştı.
'Ekonomik zorluklar içerisinde yaşamına son veren üniversite mezunu gençleri görüyorsunuz'
* Bu belgelere baktığınızda aslında liyakatli olduğu halde, hakkı olan kadrolara alınmayan gençlerin, nasıl mülakat kuyruklarında umutlarının yok edildiğini görüyorsunuz. Kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üstünde durabilmek uğruna bin bir emekle geldiği noktada, nasıl yıllarının harcandığını görüyorsunuz. Devlet kadrolarına atanamadığı için, özel sektörde imkan bulamadığı için, ekonomik zorluklar içerisinde yaşamına son veren üniversite mezunu gençleri görüyorsunuz. Ana-babasının o çocuğu okutmak uğruna yaptığı fedakarlıkların ziyan edilişini görüyorsunuz. Tırnak içerisinde, kendisine referans olun diye çaldığı kapılarda genç kızların nasıl taciz edildiğini görüyorsunuz.
* El konulan ve kamuya tahsis edilmesi gereken yurtların, nasıl kendi aralarında paylaştırıldığını görüyorsunuz. Kalacak yer bulamayan öğrencilerin yine vakıf ve cemaatlerin kucağına bırakıldığını görüyorsunuz. Geçmişten ders alınmadığını görüyorsunuz.
'Zafer Partisi olarak kendimizi sorumlu hissediyoruz'
* Zafer Partisi olarak, gençlerin bugünkü içler acısı durumundan, çalınan hayallerinden, gasp edilen haklarından, yok edilen umutlarından kendimizi sorumlu hissediyoruz. Gençlerin yarınlarından kendimizi sorumlu hissediyoruz. Bu sebeple, hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen her türlü iş ve eylemin takipçisi olacağız. Unutmayacağız, unutturmayacağız, hesabını soracağız.