İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Hakkari Barosu, Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 76 yaşındaki hasta tutsak Hanife Arslan’ın durumuna dair açıklama yaptı. Yüksekova ilçesinde bulunan Zagros İş Merkezi önünde yapılan açıklamaya Arslan'ın kızı İran Arslan'ın yanı sıra çok sayıda kişi de katıldı.
Birçok Hastalığı Bulunuyor
İHD Hakkari Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz, Arslan'ın yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle kişisel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını ifade etti. Arslan 19 aydır cezaevinde tutulduğunu aktaran Çapraz, Arslan’ın KOAH, mide ülseri, diyabet, kalp ve yüksek tansiyon gibi hastalıklarının olduğunu kaydetti. Çapraz, “Tutsak yaşlı bir kadına bilinçli bir şekilde işkence edilmektedir. Kızının verdiği bilgiye göre, Arslan, engellilere uygun olmayan koğuş tuvaletinde düşmüş ve sonucunda dişleri kırılmıştır. Önceleri bu durumu görmezden gelen cezaevi idaresi, bu konuda kamuoyu oluştuktan sonra, tuvalete klozet yaptırmış ve Hanife Arslan’ı doktora götürmüştür. Klozete rağmen hareket kısıtlılığı ve yoğun ağrıları nedeniyle tuvalete gitmekte çok zorlanan Hanife Arslan, tuvalete gitmemek için yemek yemekten kaçınıyor ve bu durum sağlıklı beslenmesini engelliyor” dedi.
Çapraz, “Pişmanlık dayatmalarına karşı Arslan’ın mücadelesi ve direnme azmi, bu coğrafyada direnen her bir bireyin iradesinin mevcut sisteme ve nefret politikalarına karşı boyun eğmediğini bizlerde bir daha göstermektedir. Özellikle siyasi mahpuslar üzerindeki bu baskıların yıllardır bu ülkede devşirme ve yıldırma politikalarının bir türü olduğunu biliyoruz" diye konuştu.
Yıl yıl yaşanan ölümler
Cezaevlerinde 2019 yılında 107, 2020 yılında 95, 2021 yılında 128 ve 2022 yılında 101 tutsağın yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Çapraz, "Her yıl ortalama 100 hasta mahpus iktidarın ceza infaz kurumlarında yetersiz tedbirleri sonucu keyfi bir şekilde ölüme terk edilmektedir. Bugün gelinen noktada Ceza İnfaz Kurumları, hasta mahpusların hayatını idame ettirebileceği veya sağlık haklarına erişebilecekleri şartlara sahip değildir. İnsan haklarına önem vermeyen, insanları eşit ve onurlu bir şekilde yaşatmayı hiçbir zaman esas almamış olan bu zihniyet sorumluluktan kaçınmakta, bilinçli bir nefret ve akabindeki yok etme politikaları ile hasta tutsaklara zulmetmektedir” ifadelerini kullandı.
Çapraz, ağır hasta tutsaklar ve Hanife Arslan için şu talepleri sıraladı:
“* Hapishaneler, tutsakların ölüme terk edildiği alanlar olmamalıdır.
* Hasta mahpusların mevcut hakları (hastaneye götürülmeleri, doktor kontrolleri, ilaçlarının karşılanması, tedavilerinin devamı) sağlanmalıdır.
* Özellikle Hanife Arslan ve onun gibi yaşlı hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalıdır.
* Hanife Arslan ve diğer yaşlı hasta mahpuslar üzerinde devam eden bu baskılara derhal son verilmelidir.
* Ceza İnfaz Kurumları yaşanan bu ölümler ve mevcut sorunlar karşısında sorumluluklarının bilincinde olmalı ve mahpuslar üzerinde ki keyfi muamelelere son vermelidir.”
Arslan'ın kızı: Barış mücadelesi nedeniyle tutuklu
Arslan’ın kızı İran Arslan ise, annesinin hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu söyledi. Arslan, “Annem sadece ülkemizde yürütülen kirli politikalara hayır dediği için, gençlerin ölmemesi ve barış mücadelesi yürüttüğü için şu an cezaevinde. Eğer annem suçlu olsaydı elbette pişman olurdu. Ama suçsuz olduğu için pişmanlıktan yararlanacağı bir durum söz konusu değildir” diye konuştu.