Van'da ilkbahar yağışları, akarsuların debisinin yükselmesine neden oldu. Kuraklığın yaşandığı kentte, Mart ve Nisan ayında etkili olan kar yağışı ve yağmur birçok baraj ve kuruma noktasına gelen derelerin debisi yükselmesine neden oldu. Derelerin debilerinin yükselmesi, 15 Nisan'da başlayacak olan inci kefalinin üreme göçü uzmanları sevindirdi.
Her yıl üreme dönemi geldiği zaman Van Gölü havzasında gözlerin akarsulara çevrildiğini söyleyen Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, "Üreme döneminde akarsularda yeterli miktarda su debisinin yüksek olması hayati bir öneme sahip. İnci kefali yüz binlerce yıldır Van Gölü'nde yaşamını sürdürüyor. Bu yaşamını sürdürmesindeki en önemli unsur sağlıklı ve başarılı bir üreme dönemine bağlı. Akarsular ülkemizin her yerinde önemli. Fakat söz konusu Van Gölü havzası olduğu zaman bu önem yüz kat daha artıyor. Çünkü Van Gölü'ne dökülen akarsular inci kefallerinin üreme habitatı. İnci kefali yaşamını Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı suyunda sürdürüyor. Her yıl, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları geldiğinde göldeki inci kefalleri üremek için akarsulara doğru göç yolculukları başlıyor. Akarsuların 20 kilometre kadar yukarılara doğru çıkıyor ve üremesini gerçekleştirip geri dönüyor. Bu sene geçen yıllara göre çok daha sevinçliyiz çünkü akarsu debileri geçen yıllarla kıyaslanmayacak ölçüde yüksek. Ümit ediyoruz ki bu sene su noktasında bir sorun yaşamayız. Son 2-3 yıldır çok ciddi bir su sorunu yaşadık. İnci kefalleri üremesini maalesef sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremedi. Bu Van Gölü'ndeki inci kefali stoku için çok büyük bir tehlike oluşturuyor. Bu sene akarsu debileri yüksek yüzümüz gülüyor. Bu sene koruma çalışmaları hayati bir öneme sahip. Özellikle jandarmanın kırsala alanlarda, dere ağızlarında polis ve zabıtanın da merkezde yürüteceği çalışmalar hayati bir öneme sahip. Çünkü yıllar ilerledikçe şunu görüyoruz gıda her şeyden daha önemli. Ne kadar gelişmiş teknolojiniz olursa olsun eğer gıda stoğunuz yoksa bunların hiçbir önemi yok. İnci kefali bu bölge için, ülkemiz için en önemli gıda kaynaklarından birisi. Bu sebepten dolayı bu kaynağı korumamız hem ülkemizin stratejik konumu açısından çok çok hayati öneme sahip hem de inci kefallerinin varlığını sürdürmesi açısından önemli" dedi.
Su sıcaklığının inci kefali göçü için hayati bir öneme sahip olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, "Göçün yapılabilmesi için ana unsurlardan birisi su sıcaklığı. Van Gölü'ne dökülen suların sıcaklığı 12-12 santigrat dereceyi bulduğu zaman inci kefalleri üremek için derelere doğru girmeye başlıyorlar. Şuanda bulunduğumuz nokta Bendimahi Çayı. Yani Van Gölü'ne kuzeyden dökülen en büyük akarsuyu oluşturuyor. Hemen arkamızda bulun an Erciş körfezinde şu anada binlerce ton inci kefali toplanmış durumda. Su sıcaklığı şuanda 10.2 derecede. 2-3 derece daha sıcaklık arttığı zaman inci kefalleri akarsulara girmeye ve üremelerini gerçekleştirmeye başlayacak. Akarsular tatlı, Van Gölü tuzlu. Dolayısıyla balık hemen tuzlu sudan tatlı suya geçiş yapamıyor. Hemen arkamızdaki Erciş körfezinde binlerce ton inci kefali ozmo-regülasyon fizyolojik uyum için bekliyor. Su sıcaklığı 13 dereceyi bulduğunda inci kefalleri de bu fizyolojik adaptasyon sürecini tamamladığında milyarlarca inci kefali bir anda Van Gölü'ne dökülen akarsulara göç edecek. İşte bu noktada koruma çalışmaları hayati bir öneme sahip" diye konuştu.
İnci kefali ülkemizdeki iç sulardaki avcılık yoluyla elde edilen toplam ürünün tek başına üçte birlik bölümünü karşıladığını ifade den Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, "İnci kefali, havzada 20 bin insanın geçim kaynağını oluşturuyor. Biz inci kefaline tek lira harcamıyoruz. İnci kefalinin ne yemini veriyoruz, hasta olduğunda ne ilacını veriyoruz sadece tek bir şartımız var. Üreme döneminde koruma çalışmalarının güçlü ara vermeden devam ettirilmesi. Binlerde insanın ekmek ekmeğini sağladığı inci kefalinin varlığının devam etmesi için koruma çalışmalarının taviz verilemeden aralıksız bir şekilde sürdürülmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.