TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TRT Haber Özel yayınında gündeme dair soruları yanıtladı.
''Siyasi partilerle ilgili kapatma davası açılması çok hoş bir durum değil'' diyen Şentop şunları kaydetti:
''Ancak kapatma davaları ile ilgili hususlar Anayasamızda gerekse mevzuatta düzenlenmiş hususlardır. Siyasi partilerin de uyması gereken esaslar var. Onlarla ilgili ihlalleri ile ilgili hususlar ortaya çıktığında başlatılan bir süreç. Bunlar tamamen hukuki bir durum. Temel meselemiz bizim Anayasa'da ve Siyasi Partiler Kanunu'nda olan ölçülere göre siyaset yapmaktır. Kendi işine geldiği zaman burada kanunlarla ilgili kimsenin şikayeti yok. Bunu siyasi partiden bahsettiğimizde kanunlara göre ortaya çıkıyor. O vasfı kazanırken kimse kanunlardan şikayetçi olmuyor. Çalışma işleyişle ilgili kriterler var bu sefer onlarla ilgili şikayetler ortaya çıkıyor. Terör örgütleri ile ilgili mesafeyi korumaları lazım. Sadece Türkiye'de değil, başka yerlerde de öyledir.''
Siyasi partilerin kuruluş aşamasında uyması gereken kurallar bulunduğunu anlatan Şentop, kapatma davalarının ise yürüttüğü faaliyetlerle ilgili olduğunu savundu.
Siyasi partilere Hazine yardımı düzenlemesinin birçok ülkede bulunduğunu belirten Şentop, buradaki temel hedefin partilerin muhtaç olmaması için finansmanın kolaylaştırılmasına yönelik olduğunu söyledi. Şentop, yapılan son düzenlemeyle kapatma kararı verilmediği takdirde Anayasa Mahkemesi'nin Hazine yardımının kesme kararı da verebildiğini vurguladı.
'SINIRLI BİR DÜZENLEME DÜŞÜNÜLEBİLİR'
Şentop, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik soruyu yanıtlarken, ''TBMM'de 1.300'e yakın dokunulmazlık dosyası var. Bu çok yüksek bir sayı. TBMM'de bu kadar çok dokunulmazlıkların kaldırılması fezlekesinin olması çok vahim bir tablo. Türkiye açısından doğru bir tablo değil. Dokunulmazlıklarla ilgili sınırlı bir düzenleme düşünülebilir'' dedi.
Mustafa Şentop, HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun durumuyla CHP'li Enis Berberoğlu hakkındaki kararın birbirine benzemediğini, karşılaştırmanın da doğru olmadığını savundu.
'FETÖ'CÜ BİR YÖNTEM'
TBMM Başkanı Şentop, ''Kanunlara göre milletvekilliği sıfatı kazanırken itirazınız yok, kanunlara göre düştüğü zaman ' hayır bunu tanımıyorum'. Böyle şey olmaz'' diye konuştu.
Gergerlioğlu'nun ''sabah namazı için abdest alırken gözaltına alındığı'' yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, Şentop, ''Namaz ve abdest üzerinden bu tartışmanın yürütülmesini FETÖ'cü bir yöntem olarak görüyorum'' karşılığını verdi.
Şentop, ''TBMM İçtüzüğünün 170. maddesi, 'Meclis binalarında ve bahçesinde bir suç işlendiği takdirde, savcılığın doğrudan soruşturma yapacağı bir suçsa, savcılığın talimatı yerine getirilir' diyor. Savcılıktan gelen talimatı, orada görevli arkadaşlarımız yerine getirmiştir'' dedi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
Şentop, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına ilişkin soruyu yanıtlarken de ''Esas olan iç hukuktaki düzenlemelerdir. Bu konuda birçok hukuki düzenleme var, kanun var. Önemli olan bunları güçlendirmek. Kadına karşı şiddetin önlenmesi, şiddetle mücadele ile İstanbul Sözleşmesi'nin eşdeğer şeylermiş gibi değerlendirilmesi doğru değil'' dedi.
'YENİ SİSTEME UYGUN HALE GETİRİLMELİ'
Türkiye'deki hükümet sistemi değişikliğinden sonra gerek TBMM İçtüzüğü, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu gibi düzenlemelerin ele alınmadığını anlatan Meclis Başkanı Mustafa Şentop, bunların da yeni sisteme uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Seçim barajı konusunun da ittifaklar bağlamında yeniden değerlendirilebileceğini anlatan Şentop, ''Bu konuda bir çalışmanın, hükümet sisteminin değişikliğinin sonucu olarak mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
TBMM Başkanı Şentop, temsili esas alan, siyasi partilerin temsilini zorlaştırmayacak hem de siyasi yelpazenin çok dağılmasına sebebiyet vermeyecek, siyasi istikrarı sağlayacak ortalama bir optimum noktanın bulunması gerektiğini söyledi.