Uğradığı saldırıdan günler sonra evinden çıkan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, parti genel merkezi ne gitti. Burada yaptığı açıklamada saldırının ayrıntılarını anlatan Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu eleştirdi. Özdağ, "Buradan Sayın Soylu’ya ithaf ediyorum o sopaları. Sayın Soylu’ya o silahları ithaf ediyorum. Refleks böyle mi olurmuş? Merak etmesinler. Bu bir yıl içerisinde, eğer Meclis bu araştırma ve soruşturma komisyonunu kurmazsa, hukuk bunlara gereğini yapmazsa, hukuku rahat bırakmazlarsa, hukuk siyasallaşmaya devam ederse, ettirirlerse bir yıl içerisinde Türkiye’de erken seçim olacak" diye konuştu.
Özdağ’ın, açıklamalarından başlıklar şöyle:
SOSYAL MEDYA HESAPLARINA BAKSINLAR: Bugünden itibaren Sayın Bahçeli’nin benden ve ailemden bir özür borcu var, bir de bir geçmiş olsun temennisi var. Bu şahıslar hakkında hukuktan önce gereğini yapması lazım. Şimdi bu şahısları ben mi tuttum? Bunlar kim, bir baksın bakalım sosyal medya hesaplarına. Bunların görevleri zaten, telaşa kapılmalarının sebebi oydu. Savcıyı tehdit etmelerinin sebebi buydu. İkinci olarak benimle ilgili evine kamera koydu demeleri buydu. Üçüncü olarak itibar suikastı yapıp, belden aşağı vurmalarının bundan dolayıydı. Benim veremeyecek hiçbir hesabım yok. Sayın Bahçeli’nin eline tutuşturulan belge, herhalde yanlışlıkla kendisi gördü onu. Ben aklımı peynir ekmekle yemedim. Oradaki gençler hepsi Sayın Bahçeli’ye ve partisine yakın olan gençler bunlar. Bu gençleri ben tutmadım. Öyle bir şey yapmam. Ben alçak değilim.
SOYLU'YA İTHAF EDİYORUM O SOPALARI: 'Bunlar refleks' demişti Sayın Soylu, daha olayı bilmeden, daha ifadeler çıkmadan peşin hükümle. Bu bir devlet adamlığına yakışmıyordu. Orada bir dakika durmaması lazım. Yarım bıraktığı bir istifa vardı onu tamamlaması gerekiyor, ama istifa etmez. Bana ellerindeki sopalarla, o beş kişinin silahlar var ikisinin elinde, üçünün elinde sopalar var. Buradan Sayın Soylu’ya ithaf ediyorum o sopaları. Sayın Soylu’ya o silahları ithaf ediyorum. Refleks böyle mi olurmuş. Merak etmesinler. Bu bir yıl içerisinde, eğer Meclis bu araştırma ve soruşturma komisyonunu kurmazsa, hukuk bunlara gereğini yapmazsa, hukuku rahat bırakmazlarsa, hukuk siyasallaşmaya devam ederse, ettirirlerse bir yıl içerisinde Türkiye’de erken seçim olacak. Bundan eminim.
KAÇIŞLARI KORKAKÇA, İFADELERİ YALAN: Bana yapılan siyasi bir terör saldırısıydı. İki kişi beni darp ederken bir kişi de silah tutuyordu bana karşı, silahım varsa silahımı çekersem o da ateş edecekti. Sonra üçüncü şahıs geldi. Sürekli bacaklarıma sopa ile vurmaya çalıştı. Düşürmeye çalıştılar, düşmüş olsaydım kan kaybından ölecektim. Bana yapılan saldırı alçakça, kalleşçe sonra da kaçışları da korkakça, ifadeleri de yalan. Olaydan sonra bütün Türkiye ayaklandı, ama bir tek kişi bana geçmiş olsun demedi, sayın Bahçeli. Olayı kınamadı. ‘Sokaklarda değiliz’ dedi. Hatta benimle ilgili bana iftirada bulundu.
MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMALI: Bu olaylarla ilgili 2019 yılından itibaren benim olayıma kadar 14 gazeteci evlerinin önünde, çeşitli yerlerde, hep arkadan saldırılarla 5, 10, 15 kişinin saldırılarıyla bunlar sopalarla dövüldüler. Bu olayların tamamını, benim olayım dahil olmak üzere bir de basına hiç yansımayan olaylarla ilgili bir Meclis araştırma komisyonu kurulmalı. Hatta bir soruşturma komisyonu kurulmalı. Bunun da öncülüğünü koalisyon hükümeti yapmalı.
DEMEK SOKAKLARDA CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK: Ben Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. İnsanların can ve mal güvenliğini sağlasınlar. Sokaklar çetelerin sokakları olmasın. Koruma hiç almıyordum ben, şimdi koruma aldım. Niye öyle geziyorum ben? Neden? Demek ki Türkiye’de sokaklarda can güvenliğimiz yok. Muhalefeti susturmak istiyorlar, susmayacağız.