Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun Kovid-19'la mücadele konulu özel oturumunun ikinci gününde "Kovid-19 Aşısına Giden Yol" başlıklı 2. panele geliştirdikleri aşıyla dünyaya umut olan Alman biyoteknoloji şirketi BioNtech'in kurucu ortağı Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci, UNICEF ve aşıya adil erişim sağlanması için çalışmalar yapan kuruluşların yöneticileri katıldı.
Türk bilim insanı Uğur Şahin ve BionTech'in kurucularından Özlem Türeci, Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile ortaklaşa geliştirdikleri korona virüs aşısı hakkında konuştu. Salgın nedeniyle video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda söz alan BioNTech şirketinin kurucu ortağı Uğur Şahin, aşı çalışmalarına dair süreci anlattı. Şahin, "Bu benim için bir onur. Tecrübelerimizi paylaşmaktan gurur duyuyorum" diyerek yaşadığı sevincini paylaştı.
Şirketlerinde ağır hastalıklarla mücadele konularında çalıştıklarını kaydeden Şahin, "Yeni teknolojileri kullanıp aşıyı hazırlamak gerekiyordu. Yaklaşımlarımızı birleştirdik, Wuhan'da bir salgın olduğunu duyduk, 24 Ocak'ta Cuma akşamı Çin'de yeni bir virüs olduğunu öğrendik. İnsanlığın hiçbir bağışıklığının olmadığı bir virüs söz konusuydu. Ağır solunum yolu hastalığı görülen bir durumdu. Bulaşan kişilerin bazılarında belirti olmamasına rağmen bulaştırıcı olabiliyorlardı. Özlem'i aradım ve bunun yeni ve ağır bir salgın olduğunu söyledim. Plan hazırladık ve arkadaşlarımızla görüştük. Buna karşı bir aşı geliştirmek gerekiyordu" diyerek aşıya giden sürece değindi.
Korona virüs aşısını bulan Şahin, "İlgili çevremizi harekete geçirdik, bilim adamlarını bir araya getirdik ve zaman kaybetmemeye çabaladık. Bu bilim adamları gönüllü çalıştılar. Yalnız çalışamazdık, Pfizer ile de ortak hareket ettik. Bilim adamları ve uzmanların bir ortak çalışması ortaya konuldu. Bu çabalarımız bizi sonuca götürdü ve nihayet sonuç alınabilen bir aşıya ulaştık" dedi.
'Aşı farklı topraklarda farklı kitlelere eriştirilmelidir'
Covid-19 aşının bulunmasında büyük rol oynayan diğer bir isim olan BioNTech'in kurucularından Özlem Türeci ise, "Umutsuzluklarımızla şirketimizi kurmuştuk. Yenilik ve araştırma yapmak için bütçe konusu her zaman sorun olmuştur. Ancak buna rağmen biz çalışmalarımızı yaptık. Şimdi söylenenler beni duygulandırıyor. Bize göre aşının geliştirilmesi dünya geneline yayılmalıdır. Aşı farklı topraklarda farklı kitlelere eriştirilmelidir. Amacımız aşıyı olabildiğince hızlı üretmek ve dünya ülkelerine ulaştırmaktır. Çaba ve iş birliği dünya çapında olmalıdır. Tek başına bir şirket değil, BM ve hükümetler de bu iş birliğinin içinde olmalıdır" diyerek ilgili kurumlara seslendi.