Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sürerken basın toplantısı düzenledi.
Öztrak, Covid-19 salgınında gelinen son durum, bu duruma AKP kongrelerinin etkisi, Çin aşılarıyla ilgili endişeler, Merkez Bankası rezervlerinden eksildiği ifade edilen 128 milyar dolar, işsizlik ve emekli amirallerle ilgili süreç hakkında konuştu.
Öztrak’ın değerlendirmeleri özetle şöyle:
Covid-19 salgını
“Salgın nedeniyle günlük vaka sayıları 50-55 bin civarına yerleşti, her gün yaklaşık 250 vatandaş hayatını kaybediyor. Vefat ve ağır hasta oranları rekor kırıyor, hastanelerde her 100 ağır hastadan neredeyse 10'u yitiriliyor.
"Hastanelerde yoğun bakım servisleri alarm veriyor. Salgında üçüncü dalgayla karşı karşıyayız. İlk iki dalga sağlık çalışanlarının olağanüstü gayretleriyle göğüslendi, bu son dalga yorgun bir sağlık ordusuyla karşılandı.
“Sağlık Bakanı ‘Vaka sayılarındaki ciddi artışı, sadece mutasyonla açıklayamayız. Önlemleri gevşettik maalesef’ dedi.
"Önlemleri kim gevşetti Sayın Bakan? Bu acı tablonun sorumlusu kim? Siz bu sorulara cevap veremezsiniz. Cevabı biz verelim. Bu acı tablonun sorumlusu, siyasi iflasının üstünü örtmek için lebalep parti kongreleri yapan Erdoğan'dır. Sorumlu, tedbirleri zamanında ve tam almayan, kendi koyduğu kurallara kendi uymayan Erdoğan'dır.
“AKP'nin kongresini yapmasının üzerinden 18 gün geçti, bu sürede virüs yüzünden 3 bin 477 vatandaş hayatını kaybetti.
"Biz de lebalep dolu, kapalı salonlarda kurultay yapmayı bilirdik. Ama biz, milletimizin sağlığını düşündük. Kurultayımızı seyircisiz ve açık alanda yaptık. Kimsenin sağlığını riske atmak istemedik. Ama aynı ciddiyet ve sorumluluğu Erdoğan ve onun şahsım hükümeti göstermedi. Siyasi korkuları, milletin can güvenliğinin önüne geçti.
Çin aşıları
“Çinli yetkililer dün, aşılarının etkinliğinin düşük olduğunu ve bunun bir sorun olduğunu açıkladı.
“Çin aşılarını, Türkiye dahil 22 ülkenin kullanıyor. Bu aşılar için bugüne kadar Brezilya yüzde 50,4, Endonezya yüzde 65,3, Türkiye ise yüzde 83,5 etkinlik oranı açıkladı.
"Çinli yetkililerin açıklamalarıyla ilgili olarak, Sağlık Bakanlığı ve görüşlerini kamuoyuyla paylaşmayan Bilim Kurulu'ndan mutlaka kapsamlı bir izahat bekliyoruz.
“Biz tek aşıya bağımlı kalmanın riskini gördüğümüz için aşı tedarikinde kaynak çeşitliliğinin gerekliliğini ısrarla vurgulamıştık.
“Bugün Bilim Kurulu toplanıyor. Bilim Kurulu ne önerdi, hükümet bunların hangilerini kabul etti, bunları yine öğrenemeyeceğiz. Çünkü salgının başında gündeme getirdiğimiz, 'Bilim Kurulu'nun kendi sözcüsü olsun, tavsiye edilen kararları da o açıklasın' önerimizi, Erdoğan şahsım hükümeti kulak arkası etti. Erdoğan şahsım hükümeti, Bilim Kurulu'nu, siyasi ihtiraslarına dekor yaptı.
128 milyar dolar
"Bu ülkede, milletin dolarının, yeşilinin hesabını sormak, Merkez Bankası kasasından buharlaşan 128 milyar doların akıbetini öğrenmeye çalışmak 'Cumhurbaşkanına hakaret suçu' oluyor.
“CHP örgütleri, Türkiye'nin dört bir yanına ‘128 milyar dolar nerede?’ afişleri astırdı. Bu afişler, Erdoğan şahsım hükümetinin savcıları ve valileri tarafından toplatılıyor. Gerekçe, 'Cumhurbaşkanına hakaret.'
“Savcı ve valiler, leb demeden leblebiyi nasıl da anlamış, 'kayıp 128 milyar dolar' ile 'Cumhurbaşkanına hakaret bağlantısını' ne kadar çabuk kurabilmişler doğrusu biz de merak ediyoruz.
“2019'un başında, Merkez Bankası'nın kasasında, kısa vadeli borçlanmalar dahil döviz borçları ayıklandığında net 54 milyar dolar rezerv vardı. Yani kasada döviz fazlası vardı. Bugün aynı kasa 45 milyar dolar açık veriyor.
“Yarın kapıya alacaklılar gelse, kasada para yok. İşte bugün Türkiye, dünyanın en kırılgan ekonomileri arasında başa güreşiyorsa, sebebi tam da budur. Böyle bir durumla daha önce hiç karşılaşmadık.
“Salgın döneminde millete 52 milyar 720 milyon lira destek verildi. Bunun da sadece 6,5 milyar lirası bütçeden, geriye kalanı İşsizlik Sigortası Fonu ve milletin yaptığı bağışlardan karşılandı.
"Yani buharlaşan rezerv, salgın döneminde millete bütçeden verilen desteğin 20 katı. Esnafımız, çiftçilerimiz, işçilerimiz, işsizlerimiz bu rezervin tek bir sentini görmedi. Görselerdi bugün hiçbir vatandaşımız, çaresizlik ve umutsuzluk girdabına kapılmaz, yaşamlarına son vermezdi.
İşsizlik
“İş gücü ve istihdam şubat ayı verileri bugün açıklandı. TÜİK, gerçekten işsiz olanlara ‘işsiz’ diyemiyor, onun yerine ‘atıl iş gücü’ diyor.
"Haftada 40 saatten az çalışan ama bir işi var görünenleri, çalışmaya hazır olduğu halde iş aramayanları da içeren gerçek işsiz sayısı son bir yılda 2 milyon 918 bin kişi artarak 10 milyon 219 bine çıktı. TÜİK, bu rakamları nedense kendisi açıklamıyor. Verdiği oranlardan, bunları biz hesaplamak zorunda kalıyoruz.
“Yine karartılan verilerden, gerçekten çalışan sayısını, yani haftada 40 saatten fazla çalışanların sayısını hesapladığımızda felaket bir durumla karşı karşıyayız. Gerçekten işi olanların sayısı, son bir yılda 1 milyon 254 bin kişi azalmış, çalışanların sayısı 25 milyon 86 bine inmiş.
“Her 100 gençten 27'si işsiz. Bu rakam tüm şubat ayları itibarıyla en yüksek genç işsizlik oranı.
“Saray sosyetesi bürokratlarına, üç ayrı yerden 85 bin lira aylık maaş verilirken, bugün 10 milyon yurttaşımız asgari ücret civarında bir ücrete yani 2 bin 825 liraya talim ediyor.
Emekli amiraller
"Emekli amirallerin duyurusunu, basına sızdıran hükümete yakın bir gazeteci, bu duyurunun yayımlanmadan önce Erdoğan'ın bir bakanının elinde olduğunu itiraf etti.
“Amiraller bu açıklamanın başına, 'bildiri' kelimesini kendilerinin koymadığını söylüyorlar. Anlaşılan, emekli amirallerin açıklamasına 'muhtıra' görünümü vermek için bir el sabaha kadar uğraşmış.
“Ortada, ucu sarayın dehlizlerine çıkan, FETÖ tarzı bir kumpas olduğu açık. Bu kumpas, bir bakanın koltuğunu korumak için mi tezgahlandı? Yoksa işin içinde başka saray entrikaları da var mı? Bunlar da günü gelince ortaya çıkar.
“Amirallerin ifadesi bir hafta alınamadı ve gözaltında tutuldular. Emekli amiralleri bir gecede gözaltına aldıran savcılar, sarıklı amiralin, silahlı kuvvetlerde elini kolunu sallayarak hala dolaşmasına göz yumuyorsa bu haksızlığın, adaletsizliğin daniskasıdır.”