CHP Grup Başkanı ve genel başkan adayı Özgür Özel, CHP Antalya İl Başkanlığı'nı ziyaret etti.
İl binası önünde konuşan Özel, “Bin 200 delegemiz seçildi, kullanacakları oylarla iki hafta sonra bugün partinin, cumhuriyetin 100. yılında partiyi yönetecek genel başkanı ve ertesi gün yönetim kadrolarını belirleyecekler. Delegelerimizden şunu istiyorum, Ankara gelmeden önce kimin vicdanına güveniyorsanız onlarla konuşun, CHP’de değişim olursa en olur ne değişim olmazsa ne olur diye sorun. Seçmen, sokak ne düşünüyor diye konuşun, elinizi vicdanınıza koyacağınızdan, kulağınıza üfleneni değil de kulağınızla duyduğunuzu, gözünüzle gördüğünüzü yapacağınızdan, önce CHP’yi sonra Türkiye’de iktidarı değiştirecek iradeyi göstereceğinden hiç kuşkumuz yoktur” açıklamasını yaptı.
Özel, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı ile görüşme öncesinde şunları söyledi:
MUHALEFETİN OMZU DÜŞERSE TEK ADAMIN YÜRÜYÜŞÜ DİKLEŞİR: CHP Meclis’te bulunan siyasi partilere baktığımızda adayına rakip çıkabilen, çoklu yarışla genel başkanını belirleyebilen, bunun bir bölünmeye, kavgaya sebebiyet vermediği, delegelerin verdiği oyla genel başkanın kurultay salonunda belirlenebildiği bir parti olarak hepimiz açısından bir övünç kaynağıdır. CHP de olmasa Türkiye’nin dışarıdan görünüşü ne olur, siyasi partiler noktasındaki hali ne olur? Partimizle, partililerimizle gurur duyuyoruz. Muhalefetin omzu düşerse tek adamın yürüyüşü dikleşir, muhalefet yere bakarsa tek adam daha büyük hedefler için gözünü büyütür. Muhalefetin küskünlüğü, bir yandan diktatörü, tek adamları destekleyen seçmenin aynı oranda sandıkta yerini alacağından şüphe yok, muhalefette katılım düştüğünde yüzde olarak diğer tarafın yukarı fırlayacağı ve hak etmediği bir meşruiyet kazanacağı açık. Geçen yerel seçimlerin yüksek morali ittifak kapasitesi, birlikteliği, muhalefetin moral üstünlüğü ortadayken bu yaşanan durum büyük bir tehlikeyi içinde barındırmaktır. Peki o zaman neye ihtiyaç var? O zaman morale ihtiyaç var. Neye ihtiyaç var? Yeniden muhalefetin derlenmesine, toplanmasına, birleşmesine ihtiyaç var. Neye ihtiyaç var? Muhalefet deyince herkes döner bakar ama ana muhalefetin gözünün içine bakar ama senin gözünün içinde fer yoksa bu iş olmaz. İşte değişim. İşte gençleşme. İşte 4-5 Kasım'da yapılacak olan kurultaydan büyük bir umutla yola çıkmak dediğimiz mesele, bu heyecanın, bu ayağa kalkmanın, bu yeniden umutlanmanın, bu birleşmenin ve teslim olmamanın adıdır.
SEÇİM AKŞAMLARI BU BİNANIN IŞIKLARI ERKEN KAPANMAYACAK: Şüphe yok ki birileri CHP’nin bu süreçten zarar görerek ayrılmasını bekliyordur, asla ne genel başkanımıza ne partimize yönelik bizlerden kamuoyu önünde yıkıcı, yıpratıcı beyanlar beklemesin. 6 Kasım günü bu partide herkese ihtiyacımız var, kimseyi kırmaya, dökmeye tahammülümüz yoktur, CHP bir bütündür bunu herkes böyle bilsin. Birinin karşısında olmak birilerine yakın olmak yetmez. Birisi istiyor diye onun bizi mahkum ettiği tam ortadan bölen, siyaseten kimlik ayrıştırmasına dönük, oyunu onun koyduğu kurallarla oynamanı isteyen Tayyip Erdoğan’a laf yetiştirmenin, o bize onu ittiriyor diye, ne kadar milliyiz diye onun peşinden koşturmanın, onun söylemlerini benimsemenin, altı okun üzerindeki cumhuriyetçilikle, devletçilikle, milliyetçilikle, halkçılıkla, devrimcilikle, laiklikle hadi canım sen de demedikten sonra Tayyip Erdoğan’la aynı oyunu oynamanın hiçbir hükmü yoktur. Bunların hamasetine teslim olup ben de milliyim, ittifaka muhtacım sağa açılayım, sağdan danışman alayım, kadrolar alayım... Lazım olduğu gün yapılır, müzakereye dayalı pazarlıklarla bu partinin evlatlarının hak ettiği sıraları yüzde 0,7’lik, 1’lik partilere verip 39 milletvekilini CHP’den alıp kimseye vermezsin. Size söz veriyorum seçim akşamları bu binanın ışıkları erken kapanmayacak. Antalyalılar, oy verdiğiniz halde emekli maaşı ayın ortasında bitiyorsa, çiftçiler borç altında sürünüyorsa, evlatlarınızın gelecekten endişeleri varsa, esnaf borç batağındaysa, herkes bir umutsuzluk halindeyse baba evi burada, kapısı burada. Biz baba evine odun çekenleriz ama tapusu bizde değil. Yeni isimler, deneyimli isimler göreceksiniz ama yorulmuş ve bunda sonraki süreçte artık başkaları mı olsa dediğiniz herkesin fedakarlık yaptığını göreceksiniz. Diğer yandan değişimin karşısında statüko, eski isimlerin devamı...
KİMSEYİ ÜZMEMEK ÜZERE ÇIKTIK: Bin 200 delegemiz seçildi, kullanacakları oylarla iki hafta sonra bugün partinin, cumhuriyetin 100. yılında partiyi yönetecek genel başkanı ve ertesi gün yönetim kadrolarını belirleyecekler. Delegelerimizden şunu istiyorum, Ankara gelmeden önce kimin vicdanına güveniyorsanız onlarla konuşun, CHP’de değişim olursa ne olur ne değişim olmazsa ne olur diye sorun. Seçmen, sokak ne düşünüyor diye konuşun, elinizi vicdanınıza koyacağınızdan, kulağınıza üfleneni değil de kulağınızla duyduğunuzu, gözünüzle gördüğünüzü yapacağınızdan, önce CHP’yi sonra Türkiye’de iktidarı değiştirecek iradeyi göstereceğinden hiç kuşkumuz yoktur. Bu yola inançla, azimle ve hep birlikte büyük bir iyi niyetle çıktık. Kaybetmemek, kaybettirmemek, kimseyi üzmemek üzere çıktık. CHP işgal altındaki Anadolu’nun kurtarılacağına da yeni bir cumhuriyet kurulacağına da kadrolarına inanan önce kendi inanmış sonra Türkiye’yi inandırmış bir partidir, en umutsuz günde umdun en çaresiz günde çarenin partisidir. CHP 100 yıl önceki zaferlerin ve 2. yüzyıldaki zaferlerimizin partisidir.