Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Bahçeli ve Erdoğan'ın kendisini hedef alana açıklamalarına yanıt veren Özel, "Halkın derdi mutfaktaki yangın" dedi. Özel, eski İçişleri Bakanı, Ak Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu üzerinden ise Erdoğan’ı hedef aldı.
Özel’in konuşmasından öne çıkanlar özetle şöyle:
“Milletin derdi ne Tayyip, ne Bahçeli'nin derdi. Milletin derdi yüksek enflasyon geçim derdi. Biz onları bir kenara bırakıyoruz. Ülke her kötü yönetiliyor bunda şüphe yok. En kötüsü mutfaktaki cüzdandaki yangın. Tayyip Erdoğan bu yılı emekliler yılı ilan etmişti, ama bu yıl emeklilerle dalga geçtiği bir yıla dönüştü. En çok rahat etmesi gereken öğretmenler, sınır boylarında bayrak dalgalansın diye görev yapan askerler, okulları temizleyen hademeler görevliler. Yıllarca bu ülkeye hizmet ettiler. Emekli oldular rahat ettirilmeleri lazım ama ettirmiyorlar. Her gün kötüye gidiyorlar. TÜİK yüzünden. Tayyip'i Üzmeme İstatistik Kurumu.
"Milletin derdi DEM değil, zam"
6 aylık enflasyon yüzde 37'ken, emeklilere yüzde 33 zam çıktı. Emeklinin cebinden nasıl para çalındığını görüyoruz. En düşük emekli maaşı 7 bin 500 liraydı. 2002 yılında asgari ücretin yüzde 147 lirasıydı. Olması gereken 25 bin liraydı. Bugün asgari ücret 17 bin lira. Buradan bütün emeklilere sesleniyorum; bu açlık ücretini, sefalet ücretini kabul etmeyin. Bu hafta grubumuzun üzerinde duracağı hedef 17 bin liradır. En düşük emekli maaşı bir asgari ücret olana kadar mücadele edeceğiz. Milletin derdi DEM değil, zam zam zam. Bin lira, iki bin lira seyyanen zammı kabul etmiyoruz, 7 bin liralık zammı alana kadar bütün emeklileri mücadeleye davet ediyorum.
"Yerlikaya'ya bakıp temizlik yapılıyor sanmayın"
Ali Yerlikaya döneminde yakalanan suç örgütü liderlerine bakıp da memleket temizleniyor sanmayın. Bu insan kaçakçısı, uyuşturucu baronu, mafya lideri kimin zamanında gelmiş? Süleyman Soylu'nun zamanında gelmiş. Bu Soylu'yu atayan dolma kalemin mürekkebi kime aitmiş? Ali Yerlikaya'yı kim atadıysa aynısına aitmiş. O mürekkebin sahibi Erdoğan'dır.
Recep Tayyip Erdoğan; hem uluslararası suçlularla ilgili, Ayhan Bora Kaplan, Ankara'daki eğlence merkezleri ve kimsesiz çocuklar üzerinden altında kalacağınız o rezaletler ortaya dökülmeden evvel ya Süleyman Soylu'nun gereğini yaparsın ya bu rezaletten bizzat sorumlusun.
“MB’de vesayet savaşı yürütülüyor”
Bu kurumun itibar kaybetmesi, yurt dışında itibar kaybetmesidir. AKP'nin kendi vesayet savaşının Merkez Bankası'nda yürütüyor olması, kurumu yıpratıyor. Kendi getirdiğiniz üst düzey bürokratı kendi gazetelerinizin manşetleri, trollerinizin paylaşımları ile istifaya zorlarsanız yarın yetişmiş insan kaynağı bulamazsınız. İsimler vitrin değişiyor ama anlayış değişmediği için hiçbir şey değişmiyor. MB'yi dikkatle takip etmeye devam edeceğiz.
"Bu yoksulluğa rağmen kimse sandığa küsmesin"
Cumartesi günü Çankaya'daydık. Ertesi gün Tunceli'de de Elazığ'da da gördüğüm bir şey var. Herkes 31 Mart'ı iktidara ders vermenin ayırdına varmış. 31 Mart seçimlerinde Tayyip Erdoğan hiçbir şey olmamış gibi oy alırsa, 4 yıl boyunca yüzünüze bakmayacak. Ne asgari ücret ne çalışma şartlarında adım atmayacaklar. Bu yoksulluğa, işsizliğe rağmen kimse sandığa küsmesin. İktidara sarı kart gösterilirse önümüzdeki süreç muhalefet açısından; işçiler, köylüler, dezavantajlılar için fırsat haline gelir.
Türkiye'nin bütün göç alan belediyelerini CHP yönetiyor. Bütün göç veren belediyeleri de Cumhur İttifakı yönetiyor. CHP'nin yönettiği yerlere koşuş var. Hepiniz kendi memleketlerinize, illerinize, ilçelerinize Kadıköy'ü, Çankaya'yı, Yenimahalle'yi getirebilirsiniz. Çağrımız Kastamonu'ya, Erzincan'a, Malatya'ya, Erzurum'a, Denizli'ye, Bursa'ya, Manisa'ya, çağrımız 81 ilimizedir. Çağrımız bütün güzel insanlara. Hep birlikte sandıkta buluşacağız."