İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından 16 Eylül’de başlayan protestolar büyüyor.
Resmi rakamlara göre onlarca şehirde süren eylemlerde ölen eylemci ve güvenlik görevlisi sayısı 40’ı aştı. İran devlet televizyonu, Mahsa Amini’nin ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra süpheli ölümünün ardından başlayan gösterilerde 41 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Ancak insan hakları örgütleri İran polisinin ateş açması sonucu ölen eylemci sayısının daha fazla olduğunu da belirtiyor.
Uluslararası Af Örgütü de 20 kentte protestoculara gerçek mermi sıkıldığına dair kanıt olduğunu açıkladı.
739 kişi gözaltına alındı
İran’ın yarı resmi Tasnim haber ajansına göre, ülkenin kuzeydoğusundaki gösterilere katılan 739 kişi gözaltına alındı. Gilan Eyaleti Emniyet Müdürü Azizullah Meleki, ‘kamu güvenliğini tehdit eden kişilere yönelik polis ve Devrim Muhafızları Ordusu tarafından operasyon düzenlendiğini’ belirtti. Meleki, “Bu kişilerden 60’ı kadındı. Bunların büyük bir kısmının Gilan’ın yerlisi olmadığı, kaos yaratmak ve kamusal alanlara ve özel mülklere zarar vermek için diğer kentlerden Gilan’a geldikleri tespit edildi” dedi.
‘Korkmayın hepimiz birlikteyiz’
Dün akşam saatlerinde başkent Tahran’da ve diğer illerde düzenlenen protestolarda “Korkmayın, hepimiz birlikteyiz” sloganları duyuldu. Kadınlar, “Diktatöre ölüm” sloganları eşliğinde başörtülerini ateşe verdi.
İranlı yönetmen Asghar Farhadi’den çağrı
İranlı yönetmen Bahman Ghobadi’nin Türkiyeli sanatçılara yönelik çağrısının ardından bu kez “Bir Ayrılık” ve “Satıcı” filmleriyle tanınan, Oscar ve Altın Küre ödülleri sahibi Asghar Farhadi uluslararası topluma çağrı yaptı.
Farhadi açıklamasında şunlar yer aldı:
"Ben yönetmen Asghar Farhadi. İran’daki son haberleri duymuş ve insan hakları için protestolara öncülük eden ilerici ve cesur kadın ve erkeklerin görüntülerini görmüş olmalısınız. Devletin yıllardır esirgediği basit ama temel haklarını arıyorlar. Bu toplum, özellikle de bu kadınlar, buraya varana dek çetin ve acılı bir yol katettiler. Ve şimdi bir dönüm noktasına ulaştılar.
Onları yakından gördüm. Çoğu çok genç, 17-20 yaşında. Sokaklardaki yürüyüşlerinde yüzlerindeki öfkeyi ve umudu gördüm. Onlara derin bir saygı duyuyorum. Maruz kaldıkları tüm vahşete rağmen özgürlük mücadelelerine ve kendi kaderlerini seçme haklarına derinden saygı duyuyorum. Ülkemin güçlü kadınlarıyla gurur duyuyorum ve hedeflerine ulaşmalarını içtenlikle umuyorum.
Bu video aracılığıyla dünyanın her yerinden tüm sanatçıları, sinemacıları, entelektüelleri, sivil haklar aktivistlerini ve insanlık onuruna, özgürlüğüne inanan herkesi video çekerek, yazarak veya başka bir yol ile İran’ın güçlü ve cesur kadın ve erkekleriyle dayanışmaya davet ediyorum. Bu, insani bir sorumluluk. İranlıların aradıkları bu güzel ve büyük hedefe ulaşma umudu daha da güçlendirilebilir. Kadınların, daha iyi bir yarın için en önemli dönüşümlerin temellerini atacağından şüphem yok."