Diyarbakır'daki bir hastanede görevli Doç. Dr. Mehmet Güven, şekeri düzenli olan, kan şekerini düşürmeyen ilaç kullanan hastalara Ramazan ayında oruç tutmalarına müsaade ettiklerini ancak şekeri düşmeye meyilli olan, yaşlı hastalar, şekeri düşünce kendisine zarar verebilecek hastalara çok fazla tavsiye etmediklerini söyledi.
Doç. Dr. Güven, "Şeker, kalp, tansiyon hastalarımız Ramazan ayında oruç tutmadan önce muhakkak bir sağlık kurumu hekimine başvurması gerekiyor. Kendi hastalığı oruç tutmasına engel midir değil midir diye öğrenilmeli. Çünkü şeker hastalarının kontrolsüz şekeri, tansiyon hastalarının kontrolsüz bir tansiyonu olabilir. Bundan dolayı hastanın oruç tutması zararlı olabilir" dedi.
İftar vaktinde bir anda yemeğe yüklenilmemesi gerektiğini belirten Güven, "Yoğun yemek yediğimiz zaman kan şekerimiz hızlı bir şekilde yükselir. Sonrasında uyku hali çöker ve reflü, mide şikayetlerine neden olabilir. Ayrıca şeker hastalarımızın iftardan sonra kan şekerleri yüksek seviyelere ulaşabilir. Bu da şeker komasına varabilecek ciddi şeker rahatsızlıklarına neden olabilir" ifadelerini kullandı.
Sahur yapmanın önemine değinen Güven, şöyle devam etti:
"Hastalar uzun bir süre aç kalıyor. Sahur yapılmadığı zaman kan şekerimiz daha hızlı düşebilir. Tansiyonumuz düşüp dayanıklı kalamayız. Gün boyu rahatsızlık geçirebiliriz. O nedenle muhakkak sahurda da bir şeyler yememiz lazım. En az 2 litre sıvı içmemiz lazım. Hem böbrek fonksiyonları için hem de vücudun metabolizması için bunlara dikkat edilmeli."