Deri kanserinin 3 farklı türü olduğunu söyleyen Ekinci, "Deri kanserleri tüm kanserler içerisinde önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kanserler arasında en sık deri kanseri görülür. Deri kanserleri üç tip olarak karşımıza çıkıyor. Bunlardan bazal hücreli karsinom kanser türü, deri kanserleri arasında yüzde 80'e yakın bir orana sahip olmaktadır. Seyir ve klinik olarak öldürücü bir kanser olmayıp tamamen yüzde 98'i herhangi bir yayılma göstermeksizin tedavi edilmesi gereken bir kanser türüdür. Diğer kanser türü ise, skuamöz hücreli karsinom kanser türüdür. Bu tür de deri kanserleri içerisinde yüzde 20'ye yakın bir türdür. Bu kanser türü diğer kanser türüne göre ölüme sebep olma olasılığı yüzde 2 oranında daha yüksek. Aynı zamanda diğer organlara yayılma oranı da var. En az ve en kötü deri kanseri türü ise malign melanomdur. Daha çok genetik yatkınlığa bağlı olarak meydana gelir. Bu tüm kanserler arasında ilk 5'inci sırada yer alır. Erken tanıda önemi çoktur" dedi.
"Deri kanserlerinin en çok görülmesi genetik yatkınlık ve güneş maruziyetinden ortaya çıkmaktadır" diyerek konuşmasına devam eden Ekinci, "Beyaz tenli bireylerde bu kanser türleri daha çok görülür. Bunun en büyük sebebi ise ultraviyole ışınına maruziyetin fazla olmasındandır. Vatandaşlar güneşin tam tepede olduğu vakitler dışarı çıkmamalı. Güneşe çıkacaklar ise muhakkak güneş kremi kullanmalı" ifadelerine yer verdi.
Deri kanserinin tedavi sürecini anlatan Ekinci, şunları kaydetti:
"Bu kanser türünün tanısını biyopsi aldıktan sonra koyarız. Tanı konduktan sonra ilk tedavisi cerrahi işlem olur. Sonrasında onkologa gönderip destek tedavi aldırırız. Ama yüzde 90'ı cerrahi tedavi edildikten sonra hastalık biter."