ÖHD’li Düşünmez: Gever’de sivillerin hakları yok sayıldı

Yüksekova’da üzerinden 7 yıl geçen sokağa çıkma yasağında sivillerin haklarının yok sayıldığını belirten ÖHD Hakkari Şubesi Eşbaşkan Onur Düşünmez, “Yaşananlardan herhangi bir yetkili veya kolluk görevlisi hiçbir şekilde sorumlu tutulmadı” dedi.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 13 Mart-30 Mayıs Ekim 2016 tarihleri arasında ilan edilen 79 günlük sokağa çıkma yasağının üzerinden 7 yıl geçti. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Hakkari Şubesi Eşbaşkanı Onur Düşünmez Yüksekova’da yaşanan hak ihlallerinin hukuki boyutuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 ÖHD Eşbaşkan Onur Düşünmez, “Sivil itaatsizlik eylemleri sonucunda devletin, sivil halka gözdağı vermek üzere Anayasa ve ilgili yasalara uygun olmayacak şekilde çeşitli tarihlerde aralarında Gever’in de olduğu birçok il ve ilçede sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Sokağa çıkma yasakları ilanından önce kent sakinlerine iki seçenek dayatıldı ya şehri terk edeceklerdi ya da her türlü ihmaline maruz kalacaklardı. Kentleri terk etmeyenler devlet eliyle katledildi. Bu katliamlarla ilgili uygulanması gereken Minnesota Protokolü hiçbir şekilde devreye konulmadı. Bu protokol uygulanmadığı gibi devlet erki herhangi bir şekilde geri adım atmadı. Adeta meydan okurcasına bu kentlerde yaşanan hak ihlallerine karşı cezasızlık politikası devreye sokuldu” dedi.

 ‘HABER İÇİN İNSANLARIN YAŞAM ALANLARI BOMBALANDI’

Düşünmez, bir haber muhabirinin de hazır bulunduğu esnada bütün ülkenin gözü önünde bir evin havaya uçurulduğunu ve sırf haber değeri olsun diye insanların yaşam alanları tahrip edildiğine dikkat çekti. Düşünmez, “Bütün bu yaşananlara rağmen herhangi bir yetkili veya kolluk görevlisi hiçbir şekilde sorumlu tutulmadı. Çünkü canları yakılanlar ve evleri yıkılanlar Kürt’tü. Ayrıca AİHM’nin Ürdün Kararı’nda vurguladığı temel çerçeve olan ‘soruşturma makamları re’sen harekete geçmeli, bağımsız soruşturmacı olmalı, olayla ilgili tüm belge, bilgi ve raporlar usulüne uygun toplanmalı, makul bir hızla soruşturma ilerlemeli, bu süreç soruşturma ve kovuşturma süreci olarak kamusal denetime açık olmalı’ ilkeleri de cezasızlık politikaları nedeniyle uygulanmadı” dedi.

 Düşünmez, “Sosyal devletin gereği olan kusursuz sorumluluk gereği hakların tazmini sağlanmadı. Evleri ve iş yerleri talan edilenlere dayatmayla TOKİ konutları verilmeye çalışıldı. Bunu kabul etmeyenlerin yaptığı başvurular mahkeme ve valilikçe sürüncemede bırakıldı. Bütün bunlar yaşandıktan sonra yapılan yerel seçimlerde halkın iradesi tanınmayarak şehirlere kayyımlar atandı ve bu durum yerel yönetimlerin halkla bağını adeta ortadan kaldırdı” ifadelerini kullandı.

 ‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA ZAMANAŞIMI OLMAZ’

 Devlet güçleri tarafından “kalkışma” olarak nitelendirilen olaydan sonra suçların tamamen dönemin FETÖ’cü komutanlara atılarak olayların üstünün örtüldüğünü dile getiren Düşünmez, “Ancak bilinmelidir ki, insanlığa karşı suçlar hiçbir suretle zaman aşımına uğramamaktadır. Yine bilinmelidir ki özyönetim ilanı ve açıklamaları da tamamen ifade özgürlüğü çerçevesinde bir haktır. Buna rağmen özyönetim direnişleri sırasında Kürt halkına karşı devlet eliyle sistematik olarak gerçekleştirilen baskı, inkar, zulüm ve işkenceleri kabul etmediğimizi belirtiyoruz. Kürt halkına yönelik bu politikaların hukuki ve siyasi zeminde çözümlenmesi için ÖHD olarak mücadele verdik ve mücadelemize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri