JİTEM ana davasıyla birleştirilen Musa Anter cinayeti davasının 29. duruşması bugün Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkeme yeni duruşmayı 4 ay sonraya attı. Musa Anter cinayeti davası şimdi zamanaşımı riskiyle karşı karşıya.
Mezopotamya Ajansı’ndaki habere göre duruşmaya Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, gazeteci-yazar Hüseyin Akyol ve avukatlar katıldı.
Çatalkaya çelişkili konuştu
Önceki duruşmalarda Beyaz TV moderatörü Latif Şimşek’in Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın mektup ve saç tellerini Ankara eski Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya’ya teslim ettiğini söylemesi üzerine bugünkü duruşmada Çatalkaya tanık olarak dinlendi.
Duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlanan Çatalkaya, Latif Şimşek’i sadece basından tanıdığını söyledi.
Daha sonra da Şimşek’in bir kez makamına geldiğini anlattı. Geliş sebebinin özel bir nedeni olduğunu söyledi.
Çatalkaya, “İddia edildiği gibi Şimşek’in Mahmut Yıldırım’a ait olduğunu söylediği bir tutam saçı bana verdiğini hatırlamıyorum. Ben dönemin Ankara Emniyet Müdürü olarak böyle bir istekle ve açıklama ile benim yanıma gelmesi durumunda tabi ki buna kayıtsız kalamazdım. Ancak böyle bir şey hatırlamıyorum. Teslim etseydi gereğinin yapılmasını için işlem yapardım” dedi.
Çatalkaya, Şimşek’in kızının kaçması için kendinden yardım istediğini iddia ederek Şimşek’in ifadesi için “Böyle bir şey olmamıştır. Başka bir konuda benden yardım istiyordu. Bunun haricinde başka bir konu geçmemiştir” diye konuştu.
Avukatlar bir kez daha dosyaların ayrılmasını istedi
Çatalkaya’nın ifadesinin ardından Anter ailesinin avukatı Mehmet Selim Okçuoğlu söz aldı. Okçuoğlu, Musa Anter davasının zaman aşımı riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi ve şöyle konuştu:
“Geçen safahat boyunca maalesef Adalet Bakanlığı bürokrasisinin konuya gereken duyarlılığı göstermemesi sebebiyle yurtdışında bulunan dosya sanıklarından Abdulkadir Aygan’ın (Aziz Turan) savunması bir türlü alınamadı.
“Bu davanın sonucu böyle bir fiile rağmen cezasızlık olamaz. Gelinen aşamada öldürme olayına bağlı dosya esasında karar verilebilir. Biz öncelikle Musa Anter’in katledilmesi olayına dair dosyanın bir dönemin karanlık cinayetlerine konu olan ve JİTEM dosyası olarak anılan dosya ile Ayten Öztürk’ün öldürülmesine dair dava dosyalarından ayırılmasına karar verilmesini istiyoruz.
“Yeşil’e neden ulaşılamıyor”
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’a ulaşılmamasının nedenini anlayamadıklarını ifade eden Okçuoğlu, “Kendisinin başlangıçta yaşadığını biliyoruz. Ama daha sonra ne oldu bilmiyoruz” dedi.
Dosyanın cezasızlıkla karşılaşmaması için eldeki delillerin dikkate alınarak Cumhuriyet savcısından esas hakkında mütalaa alınıp dosyanın karara çıkarılmasını talep eden Okçuoğlu, sair eksikliklerin de giderilmesini istedi.
Mütalaa veren duruşma savcısı, Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin taraf başvurusunun reddine ve adli kontrol talebiyle serbest bırakılan Hamit Yıldırım’ın adli kontrolünün devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme 4 ay sonraya attı
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Abdulkadir Aygan hakkında Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkereye cevap beklenmesine, tutuklama kararı bulunan sanıklar Abdulkadir Aygan, Mahmut Yıldırım, Muhsin Gül, Mehmet Zahir Karadeniz ve Fethi Çetin hakkında yakalama kararlarının beklenmesine, Diyarbakır Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin davaya taraf olma talebinin reddedilmesine, tanıklar Ömer Özüyılmaz ve Celal Yeltekin’in adreslerinin araştırılması için tekrar yazı yazılmasına karar verdi.
Mahkeme heyeti, Anter’in avukatı Selim Okçuoğlu’nun dosyanın tefrikine dair talebinin de reddedilmesine karar vererek, duruşmayı 23 Mart 2022’ye bıraktı.
Dosya Eylül 2020’de zaman aşımına uğrayacak.
Musa Anter cinayetiGazeteci-yazar, Kürt düşünür. 1920’de Mardin Nusaybin’in Zivingê (Eski Mağara) köyünde doğdu. İlkokulu Mardin'de, ortaokul ve liseyi Adana'da okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni yarıda bıraktı. İlk gözaltına alınması öğrencilik yıllarında Dersim İsyanı sırasında oldu. Devrimci Doğu Kültür Ocakları, Halkın Emek Partisi, Mezopotamya Kültür Merkezi ve İstanbul Kürt Enstitüsü'nün kurucuları arasında yer aldı. Hukuk Fakültesini üçüncü sınıfta bırakınca Şark Postası ve Dicle Kaynağı'nda yazmaya başladı. İleri Yurt gazetesindeki Kürtçe şiiri 'Qimil/Kımıl' sebebiyle 1959'da cezaevine konuldu ve ünlü 49'lar davasında idamla yargılandı. 1963'te cezaevinde yattı, 1967'de sürgüne gönderildi, 1971 ve 1980 askeri darbelerinde cezaevine girdi. Anter hayatı boyunca İleri Yurt, Dicle-Fırat, Barış Dünyası, Deng, Yön, Azadiye Welat, Yeni Ülke, Özgür Gündem, Rewşen ve Tewlo'da yazdı, yedi kitap ve Kürtçe-Türkçe Sözlük yayımladı. 20 Eylül 1992'de Kültür-Sanat Festivali için bulunduğu Diyarbakır'da festivale katıldı, kitaplarını imzaladı. Akşam Cumhuriyet Mahallesi'nde yeğeni gazeteci-yazar Orhan Miroğlu ile birlikte silahlı saldırıya uğradı. Anter öldü, Miroğlu yaralandı. Abdülkadir Aygan, 2004'te "İtirafçı Bir JİTEM'ci Anlattı" adlı kitabında Anter cinayetiyle ilgili Binbaşı Ahmet Cem Ersever, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım, Mustafa Deniz, "Hogir" kod adlı Cemil Işık, Suriye İstihbarat Örgütü El Muhaberat'ın eski elemanı Neval Boz, JİTEM Telsiz Kumanda Merkezi'nde görevli Ali Ozansoy, JİTEM Tim Komutanı Savaş Gevrekçi ve "Şırnaklı Hamit"in adını verdi. Davanın seyriJİTEM'e ilişkin 1999'da hazırlanan 11 sanıklı iddianame ile 2005'te hazırlanan 5 sanıklı iddianamenin 2010'da birleştirilmesiyle "JİTEM Ana Davası" ve Musa Anter'in öldürülmesine ilişkin 2013'te başlatılan dava birleştirildi. Ardından Dersim'de 1992'de evinin önünden "Beyaz Toros"a bindirilerek kaçırılan ve o dönem JİTEM'e bağlı çalışan "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından işkence yapılarak öldürüldüğü belirtilen Ayten Öztürk'ün Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosyası, Musa Anter ve JİTEM Ana Davası ile birleştirildi. Birlşetirme öncesince eski JİTEM tetikçisi Abdülkadir Aygan'ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım 29 Haziran 2012'de gözaltına alındı. Hamit Yıldırım 2 Temmuz 2012'de tutuklandı. 5 yıllık tutukluluğun ardından da serbest bırakıldı. |