Hakkari’ye bağlı Yüksekova ilçesinin 45 kilometre uzağında bulunan Marinüs (Kavaklı) Köyü, hafta sonu ziyaretçi akınına uğradı. 1990’lı yıllarda boşaltılan köy, son yıllarda hem doğaseverler hem de köyün eski sakinleri tarafından yeniden keşfediliyor. Doğal güzellikleriyle büyüleyen Marinüs Şelalesi ise ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken yerlerin başında geliyor.
“Köyümüzün gerçekten bir cennet olduğunu keşfettim”
Cizre Nuh Turizm sahibi Delil Duman, bu hafta sonu ilk kez kendi köyü olan Kavaklı (Marinüs) Köyü’nü ziyaret etti. Duygularını dile getiren Duman, “Babalarımız, dedelerimiz hep bu köyden bahsederdi. Ama yıllarca yasaklar nedeniyle bu topraklara gelemedik. İlk kez kendi köyümü görmeye geldim ve köyümüzün gerçekten bir cennet olduğunu keşfettim” dedi.
“Artık her fırsatta buraya gelmek istiyoruz”
Yıllardır farklı ülkeleri ve şehirleri gezdiğini belirten Duman, “Antalya, Bodrum, İran, Irak, Bulgaristan, Azerbaycan gibi birçok yere gittim. Ama böylesini görmedim. Bayramda bu kez kendi köyümüze geldik. Ailemle, akrabalarımla burada doğanın içinde olmanın huzurunu yaşadım. Artık her fırsatta buraya gelmek istiyoruz. İnsan bu güzelliği bir kez gördü mü, başka yerlere gitmeye gerek kalmaz,” ifadelerini kullandı.
“Tertemiz bir havası var”
Marinüs Şelalesi’ni ilk kez ziyaret eden İlyas Akyol da bölgenin doğal güzelliklerinden çok etkilendiğini dile getirdi:
“İlk başta tedirgindik, ama 10 kilometrelik yürüyüş sonunda şelaleye ulaştık. Tertemiz bir havası var, fabrikasız, doğayla iç içe. Şelalenin suyunun soğukluğu anlatılamaz, yaşanır. Yaklaşık 100 kilometre yol geldik ama değdi.”
“Bir yanda karla kaplı dağlar, diğer yanda yemyeşil bir vadi”
İran’ın Urmiye kentinden gelen Ferşat Nemani ise, bölgenin havası ve doğasıyla büyülendiğini şu sözlerle belirtti:
“Duman ailesi beni misafir etti, köylerinden çok bahsediyorlardı. Merak ettim ve birlikte geldik. Bir yanda karla kaplı dağlar, diğer yanda yemyeşil bir vadi… Oksijen dolu, tertemiz bir hava var. Marinüs Şelalesi gerçekten anlatıldığı kadar güzel. Hatta burada geçirdiğim bir günle kendimi daha sağlıklı hissettim. Herkesin bu güzelliği gelip görmesini tavsiye ederim.”