AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Akit TV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kurtulmuş, Türkiye'de yaşanan ekonomik krize ilişkin soru üzerine, 'dünya genelinde Covid-19 kaynaklı ekonomik krizin yaşandığını' söyledi ve "Dünyada emtia fiyatları olağanüstü yükseliyor. Bakırdan kroma, altından demir ve çeliğe kadar iki ve üç kat artan emtia fiyatlarıyla karşı karşıyayız. Aynı şekilde enerji fiyatları iki üç kat arttı. Bir taraftan da üretimdeki tedarik zincirleri küresel ölçekte kırılıyor. Hem malın yokluğu hem malın fiyatının yüksekliği dünya ekonomilerini çekilemez bir ağır yükün altına koyuyor" dedi.
'HAKKANİYETE UYGUN' DİYECEKLER'
Salgın döneminde ihtiyaç sahibi küçük gruplara, esnafa ve vatandaşlara 780 milyar lira destek verildiğini belirten Kurtulmuş, enflasyonun artmakta olduğunu gördüklerini ve hayat pahalılığının vatandaşı rahatsız ettiğini bildiklerini dile getirdi. Kurtulmuş, alım gücünü artıracak tedbirler alacaklarını belirtti ve şöyle konuştu:
"Yıl sonu itibarıyla Türkiye'de asgari ücret gündeme gelecektir. Asgari ücrette emekçilerimizin beklentilerini karşılayacak, milletimizin tamamının da 'tamam bu hakkaniyete uygun' diyeceği fevkalade önemli bir gelişmeyi ortaya koyacağımızı düşünüyorum. 19 yıldır sürdürülen vatandaşı enflasyona ezdirmemek politikasını burada da ortaya koymak durumundayız."
'TÜRKKAN'IN KENDİ SORUMLULUĞUDUR'
Kurtulmuş, İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın istifasına ilişkin ise şöyle konuştu: "Hiç tanımadığı bir insan kendisine bir şey söylüyor, boynuna sarılıp, boynunu biraz sıkarak affedersiniz galiz küfürler ediyor. Bu, insanlık vasfından uzaklaşmak demektir. Yani, kabul edilemez, ahlaksızlıktır, şerefsizliktir, namussuzluktur. Ne derseniz deyin hak ediyor. Ben bu lafları kolay kullanan birisi değilim ama ilk dinlediğim andan itibaren bunları hissettim. Daha fazla da söylenebilir ama bu kabul edilebilir bir şey değil. Kaldı ki karşınızdaki insan çaresizlik içerisinde söylüyor, adamcağız çırpınarak söylüyor, 'Benim kardeşimin cesedi param parça oldu, ben şehit kardeşiyim' diyor. Buna rağmen bu galiz küfrü ediyor. Kabul edilebilir hiçbir tarafı yok.
Bu zatın İYİ Parti'nin grup başkanvekilliğinden alınmasının, İYİ Parti'nin kendisini bu olaydan sıyırmasının bir taktiği olarak görmek gerekir. Diyelim ki İYİ Parti kurumsal kimliğini bu sayede koruduğunu zannediyor ama esas bir de Türkkan ile ilgili kısmı var. Bu kişinin de artık milletin oylarıyla seçilmiş bir milletvekili olma sıfatını sürdürmemesi lazım. Bu da kendi sorumluluğudur. İnsandır, hata yapabilir, hislerine yenik düşmüş olabilir, ahlakı, terbiyesi, seviyesi, seciyesi bu olabilir ama olay bu kadar ortaya çıktıktan, bütün Türkiye büyük bir tepki gösterdikten sonra artık o milletvekilliği sıfatını taşımaması gerekir. Bu da onun bireysel sorumluluğudur."